Benimkisi de bedelli askerlik. Tam 7 yıldır Samsun'dan uzakta askerlik yapmaktayım.

Sıla derdi , vatan derdi . Bu askerlik başka tür bir askerlik.

İnsanın ana vatanı çocukluğudur. Benim doğduğum yer ise Samsun.

Çocukluğum , olgunluğum sevdiceğim , yarim hepsi Samsun.

Her anlamda beni doyuran , yüreğimi çarptıran yer ise yine Samsun elbette.

Ancak Erkin Koray beni de askere yolladı.

Üstelik bedeli para ile ölçülmeyecek kadar ağır bir askerlikti benimkisi.

Şöyle derdi Erkin Koray...

"Kızları da alın askere "

"Şu yüce dağların karı biter mi

Yanmayan boş ocakta hiç duman tüter mi

Yalvarırım size ey komutanlar

Yarim olmasa bu askerlik biter mi

Bundan sonra kızları da alsınlar askere "

Fethiye , Bodrum derken tam koca 7 yılı arkama atıvermişim meğer.

Duygularımı ansiklopedi yapıp kalbimin ücra bir köşesine yerleştirdim .

Dizi , dizi raflar dolusu.

Belleğim söz vermişti. Geri dönene kadar saklı kalsın diye.

Ben bu askerlik hiç bitmez sanırdım.

Meğerse !...

Geç de olsa gelirmiş tezkere..

Olsun varsın yaptık bir kere..

Dönülmez sanırdım geriye.

Yeter ki , biraz umudum olsun diye...

Şimdi komutan da , asker de , vatan da .

Hepsi benim.

Bir eski tahta bavulum var. Kırık , dökük.

Anılarım , yolculuklarım ve duygularım.

Hepsini doldurdum tahta bavula.

Üzerine oturdum bavulumun açılmasın geriye.

Her şeye , ama her şeye rağmen , tam da ortasındayım mavinin.

Güneşli bir gün. Yolum uzun ve meşakkatli.

Yol bazen gecenin içinden geçip yokuş yukarı çıkacak.

Ama az ilerde sözleşmiştim , biliyorum.

Ay ışığı beni bekliyor olacak...

Kızları da almayın askere artık....

KIZLARI DA ALMAYIN ASKERE ARTIK....

b