Dostluk üzerine
yazılmış binlerce
söz, binlerce öykü vardır...
İçeriğifarklı da olsa
ana tema,
empati ve sempati
üzerine kurulmuştur...
Dostun en çok aranıldığı
an, darda kalınan andır...
Bazen bir tek söz
ve bazen de sıcak bir dokunuş;
cenderenin içindençıkarır insanı...
Zor elbette, gerçek anlamda
dost bulmak...
Yok deyip bahane bulmak yerine
ilk adımı atmak gerek,
hem de hiç karşılık beklemeden...

* * *

Ali, fakir ama çok cesur bir adamdı. Zengin ve yaşlı tüccar Ammar için çalışıyordu. Bir kış gecesi Ammar şöyle dedi: Kimse böyle bir geceyi dağın tepesinde battaniyesiz ve yiyeceksiz geçiremez. Ama sizin paraya ihtiyacınız var ve eğer aranızdan bunu başarabilecek biri çıkarsa ona büyük bir ödül vereceğim. Eğer başaramazsa o zaman 30 gün boyunca para almadan çalışacak.
Ali bu teklife cevap verdi: Yarın bu sınavı vereceğim! Tüccarın dükkanından ayrıldıktan sonra Ali dışarıda buz gibi bir rüzgar estiğini gördü ve içini bir korku kapladı. Bunun üzerine en yakın arkadaşı Aydi ye böyle bir iddiayı kabul etmekle delilik edip etmediğini sormaya karar verdi. Aydi onu dinledikten sonra bir süre düşünüp cevapladı: Ben sana yardım edeceğim. Yarın dağın tepesine çıktığında tam karşıya bak. Ben de seninkinin hemen karşısındaki dağın tepesinde olacağım ve bütün geceyi senin için yakacağım ateşin başında oturarak geçireceğim. Ateşe bak ve dostluğumuzu düşün, bu seni sıcak tutacaktır. Geceyi başarıyla geçireceksin, sonrasında ise ben senden bunun karşılığında bir şey isteyeceğim.
Ali iddiayı kazandı, para ödülünü aldı ve arkadaşının evine gitti: Benden bir karşılık istediğini söylemiştin dedi. Aydi arkadaşını omuzlarından tuttu ve Evet ama istediğim para değil diye devam etti; Bana söz vermeni istiyorum ne zaman benim hayatımda buz gibi rüzgarlar esse dostluk ateşini benim için yakacaksın.

* * *

Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle..