Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği ile 19 Sivil Toplum Kuruluşu'nun (STK) katkılarıyla Arakan'da Müslümanlara yönelik yapılan katliama dikkat çekmek amacıyla 'Ölüme Sürgün' adı altında bir yardım programı gerçekleştirildi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Arakan'da şahit olduğu olayları anlattığı programda, Birleşmiş Milletler göreve çağrıldı. Üsküdar Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen programa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan, Başbakan Binali Yıldırım'ın kızı Büşra Köylübay, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan ve AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu katıldı.
Program kapsamında sosyal medyada farkındalık oluşturmak adına 54 STK tarafından desteklenen bir kampanya başlatılarak, açık arttırma ve bağışlar yapıldı. Açık arttırma ve bağışlardan elde edilenler Türk Kızılayı tarafından Arakanlılar'a ulaştırılacak.

'Orada yaşananları hayatım boyunca unutmayacağım'
Arakan'da yaşamış olduğu anları anlatan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, 'Buradaki kadınlar maalesef tecavüze uğrayıp o dramdan kaçışlarını bize üçüncü kişiler üzerinden anlattı. Bir kadın ve bir anne olarak orada yaşananları ben hayatım boyunca unutmayacağım. O kampın insanlık onuruna yakışmayan durumunu ve o mültecilerin yaşadıklarını hayatım boyunca unutmayacağım. Ağustos ayından itibaren 400 binin üzerinde Bangladeş'e sığınan Arakanlı kardeşimiz olduğunu biliyoruz. Kampa gitmeden önce aldığımız bir bilgide öğrendik ki Dünya Gıda Programı WFP'nin kamplar için gıda stoğu tükenmiş. Bu Birleşmiş Milletlerin korunmasındaki kamplardaki gıda stokları tükenmiş. Prosedürler, bürokrasi aylar sürecek bir çalışma sonucu oraya yiyeceklerin gideceğini ifade ettiler' dedi.

'Bugün Myanmar bölgesinde hizmet veren tek kuruluş TİKA'
'Biz Türkiye'den giderken eli boş gitmemiştik' diyerek sözlerine devam eden Bakan Kaya, 'Orada 7 gündür, 9 gündür hiçbir şey yemediğini söyleyen kadınlar vardı. Biz TİKA'yla, AFAD'la, Kızılay'la birlikte bin ton gıda malzemesini oraya götürdük ve yemek hazırlıklarını başlattık. Bugün Myanmar bölgesinde hizmet veren tek kuruluş TİKA. Hiçbir uluslararası kuruluşu kabul etmiyorlar ama bugün TİKA'mız orada hizmet veriyor. Myanmar bölgesinde de ocaklar kurulmuş, TİKA'nın dağıttığı yemekler insanlara gidiyor, çok zor şartlar altında ulaştırılıyor. Hem bizim gittiğimiz Kutupalong kampında hem de Balugkali kampında TİKA'nın, Kızılay'ın, AFAD'ın hizmet verdiği bu kamplarda her gün yaklaşık 20 bin kişiye sıcak yemek dağıtımı yapılmakta. Bu 20 bin kişilik dağıtılan yemeği 3-4 kişilik gruplar yiyor ve hala 80-100 bin kişiye yakın insan bugün TİKA'nın pişirmiş olduğu bu sıcak yemekle karnını doyurmakta ama orada hala yüzbinler var bunu da unutmayalım'diye konuştu.

'Oradaki çocuklar her türlü dramla karşı karşıya'
Arakan'da şahit olduğu olayları anlatırken, 'Orada çocukların üzerlerinde giyecek hiçbir şeyleri yoktu' diyen Bakan Kaya, 'Çocuklar orada çırılçıplak ortadaydı ve her türlü salgın hastalıkla da şu anda yüz yüzeler. Hiçbir aşı yapılmıyor, tüm dünyanın bunu bilmesi, duyması gerekiyor. Bu ciddi bir insanlık dramı ve oradaki çocuklar her türlü dramla karşı karşıya. Dünya bu zulme kör, sağır, dilsiz kalsa da Türkiye oradaki mazlumlara elini uzatmaya devam edecek' ifadelerini kullandı.

Bakan Kaya: “Türkiye, Arakan’daki mazlumlara elini uzatmaya devam edecek”