Doç. Dr. Naciye Selin Şenocak, Türkiye, ABD krizinin iki nedeni olduğuna dikkat çekerek bu nedenlerden birinin ABD'nin Türkiye'yi bölmeye parçalamaya yönelik faaliyet gösteren terör örgütlerine destek vermesi, ikincisinin de Türkiye'nin ABD'yi devre dışı bırakarak Rusya ve İran ile yaptığı İdlip operasyonu olduğunu söyledi.
Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin 17-25 Aralık operasyonları ile krize dönüşmeye başladığını hatırlatan Doç. Dr. Naciye Selin Şenocak, bu sürecin 15 Temmuz darbe girişimi lie devam ettiğini, uzun zamandır ABD'nin Suriye'de terör örgütü PKK'nın kolları YPG/PYD'ye verdiği destekle krizin tırmandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın korumalarına karşı açılan dava krizinin, Ankara'nın Rusya'dan S-400 füze sistemi alma kararının, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda görevli Türk vatandaşının FETÖ davasında casusluk iddiasıyla tutuklanmasının son olarak Rusya ve İran'la yapılan ortak 'İdlib Operasyonu' ile krizin zirve yaparak bugüne kadar iki ülke arasında yaşanmış en büyük diplomatik krize neden olduğunu ifade etti.

'ABD, Türkiye'ye yönelik terör örgütlerinin destekçisi oldu'
Türkiye, ABD ilişkilerini krize sürükleyen önemli nedenlerin başında ABD'nin, Türkiye'ye yönelik terör örgütlerine destek vermesi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Şenocak 'Krizin nedenlerinden birincisi Türkiye'yi bölmeye çalışan ve güvenliğini tehdit eden FETÖ, PKK gibi terör örgütlerinin koruyucusu, destekçisi, onları örgütlendiren yine Türkiye'de casusluk faaliyetlerinin, örgütlenme şemasının ABD Konsolosluğunda çalışan irtibat görevlisinin tutuklanmasıyla ortaya çıkması karşısında kendini kendini aklamaya çalışmasıdır. Türkiye'de bugüne kadar yapılan darbe girişimlerinin arkasında CIA'nin olduğu kendi resmi verileriyle açıkladıkları bir gerçekliktir. Eskiden bu tür operasyonlarda etkin ajanlar kullanılırken ki halen kullanılmaktadır, özellikle Elçilikler bünyesinde görevliler, yabancı akademisyenler, gazeteciler ve çok uluslu teşkilatlarda görevliler vasıtasıyla yaparken şimdi sosyal medya ile bunu daha az maliyetle, daha hızlı bir şekilde propaganda yaparak, algı operasyonlarıyla bilgiyi manipüle ederek yapmaktadırlar. Arap Baharı olarak adlandırılan Arap dünyasını kana bulayan iç çatışmalarda da sosyal medyada halkı 'Kifaya' diye örgütleyerek yapmışlardır' dedi.

'Türkiye ABD'nin 'BOP'una darbe vurmuştur'
Türkiye'nin İdlip Operasyonu'nun ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ne darbe vurduğunu da kaydeden Doç. Dr. Şenocak 'Türkiye, ABD ilişkilerini krize dönüştüren ikinci ve en önemli neden ise Türkiye'nin ABD'yi devre dışı bırakarak Rusya ve İran'la ortak Idlib Operasyonu'nun ABD'nin bölgedeki Büyük Orta Doğu Projesi'ne (BOP) darbe vurmuş olmasıdır. ABD, her ne kadar Irak'ın kuzeyinde özerk bir Kürt Devleti'ne karşı olduğunu söylese de oluşturdukları bölgesel stratejilerde ve askeri planlar ve operasyonlarda bunun aksi olduğu ortadadır. ABD bölgede PYD/YPG ve PKK'yı silahlandırarak bölgedeki özerk bir Kürt Devleti oluşumu için yaptığı askeri planlar bu operasyonla sarsılmıştır, ABD satranç tahtasında mat olmuş gözükmektedir. ABD artık eskisi gibi böl-yönetle, terör örgütleri kurarak ülkeleri iç çatışmalara sürükleyerek bir güç kuramayacağını, Soğuk Savaş'tan kalma, tarihi geçmiş askeri ve diplomatik stratejilerinin yeniden gözden geçirip bölgesel realitelere uygun stratejiler geliştirmelidir aksi taktirde Rusya, Türkiye, Çin gibi yeni bölgesel güçlerin ortaklığı karşısında tüm güvenilirliğini ve gücünü yitirecektir' diye konuştu.

'Türkiye'nin yeni stratejisi ABD'de tehdit olarak algılandı'
ABD'nin, NATO müttefiki, stratejik ortak olarak, NATO'nun 5. maddesinin gerekliliği uyarınca Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden terör örgütlerini destekleyip, örgütlemek yerine terör örgütlerinin yok edilmesi için ortak mücadele etmesi gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Şenocak, şunları söyledi:
'Türkiye'nin kararlı duruşu yeni stratejik ortaklıkları ABD'de tehdit olarak algılanmaktadır. ABD ve Türkiye arasında yaşanılan bu kriz daha ciddi diplomatik krizlere neden olabilir, özellikle finansal istihbarat açısından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı doğrudan hedef alacak atılımlar büyük bir tehdit unsuru oluşturabilir, bu konuda Türkiye'nin temkinli olması ve Dünya kamuoyunu Türkiye aleyhinde yapılan bu müdahaleler karşısında bilgilendirilmesi gerekmektedir. ABD ve Türkiye arasındaki bu kriz her iki tarafa zarar vermeyecek şekilde ortak akılla aşılması dünyadaki barışın temini ve bölgesel istikrar, güvenlik açısından çok önemlidir.'