İsveç'in Ankara Büyükelçisi Lars Wahlund ''Avrupa Günü'' etkinlikleri kapsamında, Samsun'da bir dizi ziyarette bulundu. İlk olarak Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Salih Zeki Murzioğlu'nu ziyaret eden Büyükelçi Wahlund, ardından Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
120 BİN SAYFALIK REFORM BENİMSENMELİ
Büyükelçilerin Ankara dışında ziyaretlerde bulunarak Avrupa Birliği (AB) zihniyetini diğer şehirlerde de anlatmak istediğini ifade eden Wahlund, ''Türkiye'nin AB süreci inişler ve çıkışlarla dolu. Şu anda çok önemli bir sürecin içerisindeyiz. Bu işlemi üçe bölebiliriz. İlki vize serbestisi. Türkiye 5 kıstası sağlarsa, vize serbestisi gerçekleşecek. Bu kıstaslardan birisi antiterör yasası. Türkiye bunu gerçekleştirebilirse çok önemli bir adım olacak. Bu süreçte AB'ye üye ülkelerin ortaya koyacağı engeller de söz konusu, bunların da değerlendirmesi gerekiyor. İsveç, Türkiye'nin AB'ye girmesi taraftarı. AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var, aynı şekilde Türkiye'nin AB'ye daha çok ihtiyacı var. Türkiye'nin geneline ve komşularına baktığımızda, AB'ye girmesinin ne kadar önemli olduğunu görebiliyorsunuz. Bazı ülkeler Türkiye'nin AB'ye girmesi konusunda tereddütlü, Türkiye'nin de AB konusunda çok samimi olduğunu söyleyemiyoruz, tereddütlü bir kesim var. Türkiye'nin AB'ye girebilmesi için 35 başlık ve 120 bin sayfadan oluşan reform raporu kabul edilmeli, benimsenmeli ve uygulanmalı'' diye konuştu.
İSVEÇ, DAHA ÇOK MÜLTECİ ALDI
Dünya'da yaşanan göçmen sorununun çözümü için diyalog içerisinde olunması gerektiğini söyleyen Büyükelçi Wahlund, şu şekilde sürdürdü: ''Türkiye'de iç sorunlar olduğu aşikar. Gazeteleri okuduğunuzda bunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. İsveç'te 10 milyon insan yaşıyor ve 200 bin mülteci kabul ettik. Bu insanların yüzde 60'ı da Suriyeli. Nüfusa göre değerlendirirsek İsveç'te daha çok mülteci var. Almanya da 1 milyon mülteci kabul etti. Her ikisi de sosyal devlet. Biz o insanları aldığımızda sokaklarda uyumasına izin veremeyiz. Sağlık, eğitim, yerleşim gibi sosyal haklardan faydalanmasını sağlamalıyız. Bu bağlamda biz daha çok mülteci kabul ettik ve bakıyoruz. Bunu kendimizi övmek için söylemiyorum. Türkiye de mültecileri ülkesine kabul ederek çok önemli bir iş yaptı. Ama mültecileri sadece Türkiye'nin kabul ettiği fikrini kabul etmiyorum. İkinci en büyük katkıyı yapan ülkeyiz. Mülteci kamplarına yardımda bulunuyoruz. Türkiye'ye ödenecek 3 milyar avroluk yardımın da 90 milyon avroluk kısmı İsveç'in katkısı.''
Zerrin SOMUNCU
