Dünyada çocuk nüfusunun yaklaşık yüzde 10-20 arasında değişen bir bölümü, kronik hastalıklardan dolayı sıkıntı çekmektedir. Bu hastalıklar beraberinde çocukların birçok sorunla karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Kronik rahatsızlığı olan çocuklar sadece bilişsel, fiziksel ve psiko-sosyal gelişim alanlarında belli görevleri başarmadaki zorluklarla değil, aynı zamanda bu hastalıkların bir sonucu olarak diyet yapma, sık sık hastaneye gitme, tedavi hizmeti verenlerle ilişki kurma/kuramama, acı verici tedavi süreçleri, ölüm korkusu, aileden ve arkadaşlardan uzun süreli ayrılık ve sosyal dışlanma gibi durumlarla da yüzleşmek zorundadırlar. Ayrıca kanser gibi zorlu tedavi sürecine maruz kalan çocuk ve ergenler, uzun süre okula devam edememektedirler. Bu yüzden kronik rahatsızlığı olan çocuklar ve ergenler psikolojik uyum açısından yüksek risk grubundadırlar. Bunun farkında olan konusunda uzman gönüllüler de T.C. Sağlık Bakanlığı'na bağlı faaliyet gösteren kamu hastaneleri, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Servislerinde kronik hastalık nedeniyle yatarak tedavi gören çocuklara her hafta düzenlenen programlarla psiko-sosyal açıdan desteklenmesine yönelik çalışmaların yürütülmesi amaçlayan eğitim programı düzenledi.
'Onların tekrar çocuk hissetmelerine yardımcı oluyoruz'
Çocuklarla birlikte gerek oyunlar, gerekse atölye çalışmalarıyla birlikte sağlıklı iletişimde olduklarını ve onlara iyi gelebilmek anlamında bu tarz etkinliklerin çok önemli olduğuna değinen Hayata Renk Ver Derneği Kurucusu Melek Okur İleri, 'Bu etkinlik sonrasında gönüllülerimizle bir araya gelip hastanelerde uzun süredir tedavi altında olan çocuklarımızla buluşuyoruz. Hastanede uzun süre tedavi gören, onkoloji hastası, kalp hastası ve kronik hastalığı olan çocuklarla bir araya gelip, sosyal etkinlikler yürütüyoruz. Bu etkinliklerin etkisine çok inanıyoruz. 4 yıldır devam ediyoruz. İyileşmelerine çok ciddi katkıları bulunduğunu ve çocukların tekrar çocuk hissetmelerine çok ciddi katkı sağladığını düşünüyoruz' dedi.
İstanbul Valiliği İl Sosyal ve Etüt Proje Müdür Vekili Harun Yaman ise yapılan eğitimler sonunda gönüllü arkadaşların daha fazla duyarlılık sahibi olduğunu söyleyerek, 'Çocuklara destek olacak eğitmenlerimizi daha önceden bizler destek veriyoruz. Sonuçta iletişime geçecek oldukları çocuklar özel ve hassas. O yüzden nasıl davranmaları gerektiği konusunda önceden bir eğitim almaları daha iyi oluyor' şeklinde konuştu.
'Çocukların bu süreci en iyi şekilde atlatmasını istiyoruz'
Yapılacak olan etkinliklerle birlikte hastanedeki çocukların zorlu süreçlerini en iyi şekilde atlatmalarını sağlamak istediklerini dile amacıyla Nişantaşı Üniversitesi Rehberlik ve Kariyer Daire Başkanı Nazik Kösegil de, 'Özellikle hastanelerde yatış süresi fazla olan çocukların oyun ve renkli etkinliklerle bu süreci daha sağlıklı ve güzel atlatmalarını sağlayan ve bunun için çaba harcayan bir dernekle bugün bir araya geldik. Derneğin gönüllü olarak çocuklarla bir araya gelecek olan kişilere dair de bir eğitim düzenleniyor. Bu eğitimde kanserli çocuklarla iletişim nasıl kurulur, hijyene nasıl dikkat edilmeli, oyunlar nasıl kurgulanmalı gibi çalışmalar yapılıyor. Biz de Nişantaşı Üniversitesi olarak çocuklarımızın mutluluğu için hazırlanmış bu çalışmaya aslında bir destek ve artı sağlamaya çalışıyoruz. Bu daha ilki. Bunun devamı da olacak. Atölyelerle ve ek çalışmalarla özellikle çocuklarımızın yaşadığı bu zorlu süreci gönüllülerle birlikte daha doğru ve verimli nasıl atlatabiliriz bunun üzerine biz de destek olmaya devam edeceğiz' ifadelerini kullandı.