Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanan Anneler Günü, yüzyıllar öncesine dayanıyor.

Anneler günü geleneği, Antik Yunanların Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlar. Antik Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa'nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibele onuruna kutluyorlardı.

. İlk çağlardan bu yana İştar, Kybele, Rhea ve daha birçok isimle analık, doğurganlık niteliğiyle ön plana çıkarak doğanın uyandığı, yeniden doğduğu bahar mevsimiyle özdeşleşti.

1600'lü yıllarda İngilizler arasında ''Annelerin Pazar'ı'' adı ile Lent döneminin 4. pazar günü kutlamalar yapılmaya başlandı. Zor koşullar altında yaşayan ve çoğu zaman çalıştıkları yerlerde barınan İngilizler, bu özel günde izinli sayılarak tüm günlerini evlerinde anneleriyle geçiriyorlardı. Annelerine ''anne keki'' adlı bir pasta götürme adeti de yerleşmişti.

Tarihte ilk resmi ''Anneler Günü'' fikrini ortaya atan kişi, Julia Ward Howe. Barış savunucusu Howe, her yıl 2 Temmuz'un barış adına Anneler Günü olarak kutlanmasını önerdi. Birkaç yıl sonra ilk ''Anneler Günü'' toplantısını Boston'da düzenleyen Howe'un ardından Kentuckyli bir öğretmen olan Mary Towles Sasseen, 1887'de ilk ''Anneler Günü'' kutlamalarını başlattı. Sasseen'i, Indiana South Bend'den Frank Hering izledi ve 1904 yılında ''Anneler Günü''nün kutlanması için geniş bir kampanya başlattı.

ABD Başkanı Woodrow Wilson, 1913'te çeşitli girişimler sonucunda ''Anneler Günü''nü kabul etti ve bu özel gün dünyanın dört bir yanında mayıs ayının ikinci pazar gününde annelere ithaf edildi.