MHP'yi

parçalama
sürecinde
"katalizör"
olanlar,
ülkücülere
öyle bir
yerden hasar verdi ki
toparlanmak
hayli zaman alacak...
Ülkücülerin, kendi deyimleriyle
en önemli şiarlarından biri,
saygıdır...
Önceki akşam,
Habertürk'te
MHP'deki
kongre sürecinin
tartışılması sırasında,
"Doğunun Başbuğu" olarak
bilinen ve sevilen
Yılma Durak ile
çocuk denilecek yaştan
itibaren
ülkücü davaya
yüreğini adamış
ve hapis yatmış
Cemal Enginyurt arasında
yaşanan
tartışma,
camiada "saygı"
ifadesinin
derinden sarsıldığını
göstermektedir...
Diğer konuk ise
ülkücü camiada
saygın bir yeri
olan ve hitabetiyle gönülleri fetheden
Musavat Dervişoğlu idi...
Kongre isteyen
gruptan olmasına rağmen, saygısının
gereği "Benim olduğum yerde Devlet Bahçeli'nin
kişiliğine laf ettirmem"
demiştir...
Hatırlanacağı gibi,
Dervişoğlu, genel başkan adayı
olduğu dönemde,
kongrede rakibi olan
Bahçeli'nin elini öpen biridir...
Musavat Dervişoğlu ile
Cemal Enginyurt,
farklı görüşlerimize rağmen
yıllardır tanıdığım ve sevdiğim
iki insandır...
Musavat Dervişoğlu ile
Cemal Enginyurt,
hemşehridir aynı zamanda...
Enginyurt, bir dönem milletvekiliği
yapmış, yılladır da
Ordu'da
il başkanlığı görevini sürdürmüştür...
Musavat Dervişoğlu, 12 Eylül öncesinde
efsane ülkücülerden biriydi. MHP'de genel başkan adayı
olmadan önce de İzmir'de
yıllarca il başkanlığı yapmıştı...
İkisi de akrabalık ötesinde
aile dostudur...
Dervişoğlu'nun adı,
Enginyurt ailesinde
"Dayı"dır...
Şimdi, bu iki ülkücü ve iki yakın dost
süreçte karşı karşıya gelmiştir...
Her ikisi de MHP'deki sürecin
hangi noktaya geldiğinin
en canlı örneğidir...
Görülüyor ki; MHP'yi parçalamak isteyenler,
10 genel başkan yardımcısına
düzenledikleri kaset komplosundan
daha etkili omuşlardır...
Beğenmek ya da beğenmemek
ayrı şeylerdir...
Davaları uğruna
vurulmuş, idamla yargılanmış ve hapis yatmış
bu MHP'liler;
CHP'deki operasyonu
iyi tahlil etmek zorundadır...
Ne var ki MHP'deki bu süreci normalleştirecek
tek kişi de Devlet Bahçeli'den
başkası değildir...
Bir lider ve bir dava büyüğü olarak,
herkesi biraraya toplamalı
ve kendi hatalarının da özeleştirisini
yapmalıdır...
Her ülkücünün,
iktidar ya da iktidar ortağı
olma arzusu
ötelenirse,
MHP içinden
yeni bir partinin çıkması kaçınılmaz
olur...
Titreyin ve kendinize gelin!..