İnsanlık tarihinin en büyük suçlarından biridir, bir milleti vatanından, yurdundan etmek, öldürmek, ölüme terk etmek.

Bundan 152 yıl önce, 21 Mayıs 1864'te Çerkesler ne yazık ki büyük bir soykırıma ve sürgüne maruz kaldı. Soçi'de yaşanan bu insanlık ayıbının üstünden yıllar geçse de genç kuşak Çerkesler atalarının yaşadığı bu acıyı unutmadı. Mayıs ayını yas ayı ilan eden Çerkesler, büyük bir anma programı düzenliyor.

Samsun Çerkesleri Platformu tarafından düzenlenen program hakkında bilgi veren Samsun Çerkes Derneği Başkanı Sedat Uygun, halkları bu acıyı paylaşmaya davet ediyor.

AYŞE KUŞCU: Ruslar, Çerkeslere neden bu kadar acı çektirdi?

SEDAT UYGUN: Bazı kaynaklar, Rusya'nın dini sebeplerden dolayı Çerkeslere düşmanlık yaptığını söylüyor. Ama Ruslar, o dönemde Hıristiyan olan Abhazyalara da aynı muameleyi yaptı. Abhazyaların bir kısmını Sibirya'ya sürdüler. Ruslar, Çerkeslerin gücünden korkup, ırkçılık yaptı. Yok etme politikası uyguladı.

AYŞE KUŞCU: Sürgün nasıl başladı?

SEDAT UYGUN: 1800'lü yıllarda başlayan bir mücadele aslında bu. Çerkesler, sayıca üstün, düzenli ordusu ve silahı olan Ruslara karşı 1800'lü yılların ortalarına kadar direnmeyi başardı. Bu direniş Şeyh Şamil'in teslim olmasıyla son buldu. O dönemde Çerkesleri, Rusya'ya karşı savunan hiçbir ülke olmadı. Soçi'de son kalesini kaybeden Çerkesler büyük sürgün ve soykırımla karşı karşıya kaldı. Tek bir günde gemilerle 200 bin kişi sürüldü. Sürgün 10 gün sürdü. Türkiye'ye bir hat şeklinde yerleştirildi Çerkesler. Samsun ve Sinop'tan aşağı doğru dümdüz bir çizgi çizerseniz, Çerkeslerin yaşadığı bütün şehirler ortaya çıkar. Amasya, Çorum, Yozgat, Ankara, Sivas, Kayseri, Hatay, Reyhanlı, Adana, Antep ve Maraş'a yerleştirildik. Çerkeslerin bir hat şeklinde yerleştirilmesi bana hep enteresan gelmiştir

AYŞE KUŞCU: Sürgün Çerkesleri nasıl etkiledi?

SEDAT UYGUN: Deniz yoluyla sürgün edilen Çerkeslerin birçoğu yolda hayatını kaybetti. Anlatılanlara göre anneler ölen çocuklarını denize atmamak için gün boyunca çocuğunu emzirme taklidi yapmış. İnsana ilk başta saçma gelse de Çerkeslerin yıllarca balık yemediği söylenir. Sürgün ile Osmanlı topraklarına ulaşan Çerkeslerin bir kısmı Trabzon'da sıtmadan hayatını kaybetti. Sağ kalanlar akrabaları aradı yıllarca. Gerçekten çok acı bir hikaye. Vatansızlığın ne demek olduğunu en iyi bilen toplum biziz. Çerkeslerin hiçbir zaman bir vatanı olmamıştır.

AYŞE KUŞCU: Kafkasya'ya geri dönmeyi hiç düşündünüz mü?

SEDAT UYGUN: Çerkesler uzun yıllar geri dönmenin hayaliyle, bulundukları yerde tam anlamıyla yerleşik hayata geçmedi. Bazı Çerkesler geri döneceğiz diye bahçe bile ekmedi. İnsan ne olursa olsun özünü arıyor. Kayınbiraderim daha 5 yıl önce Kafkasya'ya yerleşti. Geri dönmenin hayal olmadığı gördük.

AYŞE KUŞCU: Sürgünün üzerinden 152 yıl geçti. Rusya sizden özür diledi mi?

SEDAT UYGUN: Resmi girişimlerde bulunmamıza rağmen hala özür dilemediler. Hatta Çerkes sürgünü algısını yok etmek için 21 Mayıs'ta Soçi'de eğlence düzenliyorlar. Çerkes tarihini yok etmek adına Soçi Olimpiyatları'nı bahane ederek, atalarımızın mezarlarının üzerine Rus heykelleri dikiyorlar. Baskı hala devam ediyor. Rusya bizi kapıda bekletiyor. Zorluk çıkartıyor.

AYŞE KUŞCU: Hiç intikam alma duygusu yaşıyor musunuz?

SEDAT UYGUN: Biz haksızlığa uğradığımızı düşünüyoruz ve bu yüzden bu acıyı unutmamak, sürekli yaşatmak ve gelecek nesillere tarihimizi aktarabilmek için çabalıyoruz. Kimseden intikam alma peşinde değiliz. Halklar hiçbir zaman birbirleriyle kavgalı olmamıştır. Ruslara karşı bir kinimiz ve öfkemiz yok.

AYŞE KUŞCU: Samsun Çerkesleri Platformu olarak sürgünün 152. yılını anmak adına etkinlikler düzenliyorsunuz. Etkinlikler hakkında bilgi alabilir miyiz?

SEDAT UYGUN: Bugün ve yarın Büyük Kafkas Soykırımı ve Sürgünü Anma Programı düzenliyoruz. Kılıçdede Cami'nde başlayacak programımız, 21 Mayıs Cumartesi yoğun bir programla devam edecek. Gazi Sahnesi'nde Sefer Berzeg bir söyleşi programı düzenleyecek. Daha sonra Çiftlik Caddesi'nde yürüyüş, ardından denize karanfil bırakma ve Sürgün adlı filmin sinevizyon gösterimi ile programınız sona erecek.

AYŞE KUŞCU: Tüm bu acılara tanık olan biri olarak neler söylemek istersiniz?

SEDAT UYGUN: Hiçbir insanın bırakın soykırıma ve sürgüne uğramasını, burnunun bile kanamadığı bir dünya diliyorum. Umarım gençlere daha güzel bir dünya bırakırız. Bizler sadece Çerkesler için değil, tüm halklar için kardeşlik istiyoruz. Bu anlamda düzenlediğimiz etkinliğe sadece Çerkesleri değil, tüm halkları bekliyoruz.