Samsun'da

dün yaşanan
iki intihar
vakası,
Diyarbakır Valisi
Hüseyin Aksoy'un, Samsun'da görev yaptığı
sırada, 2014 yılında
düzenlediği bir
basın toplantısını
hatırlattı...
Vali Aksoy, 2010 yılından 2012'ye kadar
olan intihar vakalarına değinmiş,
her ay
üç kişinin Samsun'da
intihar ederek,
hayatına son verdiğini
anlatmıştı...
İntihar vakalarının
endişe verici boyuta ulaştığını
belirterek,
bunu önlemeye veya azaltmaya
yönelik projelerin
olduğunu
söylemiş ve rakamlar vermişti...
Samsun'da kadınlardan çok
erkekler intihar ediyordu...
Samsun; muhafazakar
kimliği ağır basan illerden biri olmasına rağmen,
inanca ters düşen intihar vakaları, neden
böylesine artış gösteriyor?..
Dinimizde, intihar etmek,
büyük günahlar arasında. Nitekim, Rabbimiz; Nisa Suresinin
29. ayetinde "Kendinizi öldürmeyiniz"
buyurmuştur...
Bilim adamı değilim
ama halkın içindeyim...
Canına kıyanlar arasında,
namazında niyazında olan
takva sahibi insanlar
tanıyorum...
Bunlar arasında, bankalara borçlanan, sorunu aşabilmek için
tefecilerin eline düşen
birçok işadamı ve esnaf
var...
Elbetteki bu ekonomik sıkıntılar, ister istemez
aile içine sirayet etmekte
ve geçimsizlikler
başlamaktadır...
O aile bireyleri de
sosyal çevrelerinde
bunun ezikliğini
yaşamaktadır...
İnsanın, gördüğünden
geriye kalması,
kahredici bir durumdur...
Allah, düşmanıma bile
vermesin!..
Elbette, ruh hastalığı
sonucu
canına kıyanlar da var...
Hastalık başka...
Ancak, Samsun'daki intiharların
asıl nedeni, ekonomik sıkıntı ve buna bağlı olarak
ailevi geçimsizliklerdir...
Samsun'da bu çöküş; tütün başta olmak üzere
tarım gelirlerinin düşmesidir. Amerika'nın Türkiye memuru
Kemal Derviş'in
sayesinde bitirilen
tütün, Samsun köylüsünü
yoksulluğa itmiştir...
Tütün piyasası açıldığında,
şapkaların havaya fırlatıldığı
günler, çoktan maziye karışmış;
7-8 bin kişinin çalıştığı
Tekel fabrikaları da
kapanmıştır...
Böyle olunca da küçük esnaf işini büyütememiştir...
Söyler misiniz?..
Kim, artık tüccar terziye
takım elbise diktiriyor? Kim marangoza
masa, sandalye yaptırıyor? Kim, kunduracıya
ayakkabı siparişi veriyor?..
Mahalle bakkalarının
yerini, vergilerini dahi Samsun'da ödemeyen
büyük marketler aldı. Böylelikle veresiye de kalktı. Kredi kartın yoksa sevabına bile
ekmek vermiyorlar adama...
Bu memlekette esnaf,
orta direkti...
O direk; tüketimi pompalayan
küresel güçlerin devasa alışveriş
merkezleriyle yıkılınca,
"orta tabaka"
kavramı da bitmiştir...
Şu anda Samsun'u ayakta tutan; üniversite öğrenci harçlıkları,
kamu kurum ve kuruluşları çalışanları ile özel sektör işçileri ve
emekli paralarıdır...
Çok değil; 20-25 yıl önceyi
hatırlayanlar,
Samsun'daki intiharların
nedeninin ekonomik sıkıntı ve buna bağlı
alevi geçimsizlikler olduğunu
görecektir...
Bizim çocukluk yıllarımızda,
insanlar sevdiğini alamadığı
için canına kıyar;
bu büyük aşk, destansı biçimde
yaygın gazetelerin manşetlerinde
yer alırdı...
Son yıllarda bu nedenle intihar edeni
duyan var mı?..
Dedim ya her şeyin başı
ekonomik...
Yani mesele; aşk değil,
aş meselesidir...