MHP lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Türkiye'nin geçmişinde rejim sorunları yaşandığını belirterek, Türkiye'de milli iradeye sırt çeviren uzlaşmaz siyasetçilerin elinde kötü yönetildiği devirlere şahit olunduğunu hatırlattı.

Bahçeli, 'Yıllardır can ve mal kayıplarının neden olmuş olduğu bölücü terör ve siyasal bölücülüğün siyasi ihmal ve idaresizlikle mesafe ayırdığı ortadadır. Türk milletinin güvenliği ve kardeşliğinin hilafına yaşanan bu talihsiz dönemler hüzünle hatırlanmaktadır. Bugün bir ateş çemberinden geçmekte olan Türkiye Cumhuriyeti, devlet ve millet olarak bir beka sorunuyla yüz yüzedir. Maruz kaldığımız suikastın hedefi, Türkiye'nin milli birliği ve kardeşliğidir. Türkiye'yi etnik tuzakların içine çekmek isteyen küresel oyunun ve aktörlerinin niyeti ortaya çıkmıştır. Bu sinsi oyunun amacı, Türkiye'yi kimlik tahrikleriyle kavga ve iç çatışma ortamına çekerek geleceği karartmak ve dönüşü olmayan bir yola milletimizi hapsetmektedir. Türkiye'nin milli hassasiyetini ve dayanışma ruhunu kaybetmesinin, topyekun millet olarak geleceğini yitirmesi olacağını sorumluluk mevkiinde bulunanlar ya görmemekte ya da görmek istememektedir' ifadesini kullandı.

BIÇAK KEMİĞE ÇOKTAN GİRMİŞTİR

Bahçeli, şunları kaydetti:
'Bugün bölücü heveslere cesaret vererek, ümit aşılanarak, açık çek ve taviz listeleri sunularak gelinmiştir. Dürte dürte uyandırılan etnik tahrikler terörizm alan tutmuş, şahadetlerle sonuçlanan kanlı boğuşma ülkenin geneline yayılmıştır. Artık terörün iğrenç tesirinden hiç kimse muaf ve uzak değildir. Türkiye'nin bir bölgesi, Türk vatanın bir yöresi resmen bıçak altına yatırılmış, bölünme ameliyatına alınmıştır. Milli birlik ve huzurumuza kast eden hainler, bunlara destek veren iç ve dış kaynaklı mahfiller ur gibi etrafımızı sarmıştır ve Türkiye'yi kıskaca almışlardır. Bu kıskaç korkarız ki önümüzdeki dönemde daha da daraltılacaktır. Bölücü dayatmaların daha fazla cüret kazanmasıyla iç gerginlik çok daha tehlikeli boyutlara taşınabilecektir. Yıllardır süregelen taciz ve provokasyonlar, tam bir kaos ortamını karşımıza çıkaracaktır. Gelişmeler ve öngörülerimiz maalesef bu yöndedir. Milletimizin tarihi çıkar ve emanetleriyle çelişen kadroların bu ülkede siyasi istikrar unsuru olamayacağı geldiğimiz bu aşamada nettir, bu su götürmez bir gerçekliktir. Bundan zarar görecek olan aziz milletimizin sosyal dokusu ve bin yıllık kardeşliği olacaktır. Türkiye içeride hırpalanacak, giderek daha fazla kan kaybedecektir. Dışarıda sıkışacak, daha çok zemin ve mevzi yitirecektir. Ülkemizin bu yükü taşımaya tahammülü kalmamıştır. Bıçak kemiğe dayanması şöyle dursun, çoktan girmiştir.'