Nisan ayında Rusya'dan gelen ziyaretçi sayısı yüzde 79,8 olarak gerçekleşti.

Turizm Bakanlığı'nın açıkladığı yabancı ziyaretçi istatistiklerinden derlenen verilere göre, 2016 yılı Nisan ayında geçici verilere göre Türkiye'ye 31 bin 50 Rus ziyaretçi gelirken, geçen yıla göre oranın yüzde 79,28 azaldığı görüldü. 2015 yılı Nisan ayında Türkiye'yi 215 bin 761, 2014 yılı Nisan ayında ise 149 bin 879 Rus turist ziyaret etmişti. Ocak-Nisan döneminde ise Türkiye'ye gelen Rus turist sayısı yüzde 67.69 oranında azalarak 97 bin 177 oldu. Geçen yılın aynı döneminde ziyaretçi sayısı 300 bin 719 olmuştu.

Prof. Dr. Orhan İçöz, Turizm Eylem Planı ile 255 milyon liralık destek bekleyen sektörün kalıcı çözümler için deniz, güneş ve kum üçgenine dayalı tatil anlayışından sıyrılarak, dünyada büyüyen bir pazar haline gelen 'özel ilgi turizmine' yönelmesi gerektiğini savundu.

'DENİZ VE GÜNEŞLE ÇİNLİ TURİSTİ ÇEKEMEZSİNİZ'

Özel ilgi turistinin özel bir merak, hobi ya da ilgi alanına sahip olan birey veya grup olarak tanımlandığını belirten Prof. Dr. Orhan İçöz, 'Kitlesel turizm anlayışının son yıllarda ülke turizminde oluşturduğu olumsuz sonuçlara artan terör olayları ve Rusya krizinin eklenmesi artık yeni pazarlara yönelmemiz gerektiğini gösterdi. Zaten turistlerin istekleri, beklentileri ve ihtiyaçlarındaki değişimlere yönelik çalışmalara baktığımızda deniz, kum güneş gibi unsurları kapsayan turizm faaliyetleri yerine farklı turizm faaliyetlerini tercih ettiklerini görmekteyiz. Örneğin yıllık 165 milyar Dolar ile dünyada en fazla dış turizm harcaması olan ülke durumundaki Çinli turistler nadiren deniz ve güneşli yerleri tercih eder. Bu turistler ağırlıklı olarak kültür turistleridir. Bu nedenle kültür ürünleri ile Çinli turistlere hitap etmek gerekir' dedi.

TÜRKİYE'NİN POTANSİYELİ ÇOK BÜYÜK

Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği'nin yapmış olduğu araştırmaya göre Türkiye'de özel ilgi turizmi kapsamında değerlendirilebilecek 150'nin üzerinde turizm türünün saptandığını belirten İçöz, 'Özel ilgi turizmi katılım hedeflerine göre genel olarak doğaya dönük, kültür ve hobi amaçlı olarak üç kategoridedir. Türkiye'nin olanaklarına baktığımızda doğa, kültür, dağ, sağlık, tarım ve mağara turizmi ile deniz sporları, kuş gözleme, doğal yaşam, atlı turizm, köy yaşamını izleme ve balon gezileri gibi seçenekleri ön planda görüyoruz. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2014 için yapmış olduğu Turizm Rekabet Gücü İndeksine göre ülkemiz 141 ülke içinde ancak 44'üncü sırada yer alabildi. Bütün bu gelişmeler doğrultusunda Türkiye, turizm stratejisinin bir ayağını özel ilgi turizmi üzerine oluşturmalı ve bu pazara ağırlık vererek tanıtım çabalarını bu hedefe yönelik gerçekleştirmeli. Turizmde çeşitliliğin artması ve potansiyel turistlere sunulabilecek seçeneklerin oluşturulması hem sektöre ivme kazandıracak hem de turist harcamalarını yükseltecektir' bilgisini verdi.

Türkiye'de turizmin yapısal bir dönüşüm sürecinden geçmesi gerektiğini ifade eden İçöz, 'Özel ilgi turistleri ziyaret edecekleri bölgeler hakkında ön bilgi sahibi olarak seyahate çıkar. Çok yüksek standartlı konaklama hizmeti aramasalar da orta düzeydeki işletmelerde bile belli bir kalite, temizlik ve hizmet standardı arar. Bu nedenle Türk turizminin yapısal bir dönüşüm sürecinden geçerek insan gücü sermayesi bu alanlara yönelmeli' dedi.