Milli Eğitim'de
"reform" diye nitelendirilen, bana göre de
"öze dönüş"
olan önemli değişiklikler
gündemde...
Eğitim fakültelerinin
yerine, 1940 yılında
ilk kez eğitime
başlayan ve
1954 yılında da siyasi gerekçelerle
haksız yere kapatılan
"Köy Enstitüleri"
gibi pratik içerikli,
çağın gereklerine
uygun
nitelikte
öğretmen yetiştirecek
okullar açılacak...
Köy enstitülerinden
söz edelim önce...
Köy enstitüsü; ilkokul mezunu zeki köy çocuklarının yetiştirildikten sonra yeniden köylere öğretmen olarak gönderilmesini hedefliyordu. Öğretmenliğin fedakarlık mesleği olmasından hareketle geliştirilen model sayesinde, üniversitelerden mezun öğretmenlerin gitmek istemediği köy okullarına enstitülerde yetişen öğretmenler, gönüllü olarak gidiyordu. Bu modelde öğretmen, sadece öğrenci yetiştirmiyor; aynı zamanda köylüye de başta zirai konular olmak üzere birçok alanda eğitim veriyordu. Her enstitünün kendisine ait tarlaları, bağları, arı kovanları, besi hayvanları, atölyeleri vardı. Derslerin yarısı teorik, yarısı da pratik eğitime dayalıydı...
Samsun'daki Ladik Akpınar Köy Enstitüsü
bu okullardan biriydi...
Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin bu üretken
eğitim hamlesindeki amaç,
ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel
açıdan kalkınmasıydı...
Ne var ki 1949 yılında
Türkiye ile ABD arasında imzalanan
eğitim anlaşması, 1962'de yine Amerikalı uzmanlar
tarafından
gerçekleştirilen "ilkokul müfredatı" ve yine
1968 yılında elden geçirilen
programın gizli amacı;
"üreten" değil,
"tüketen" bir nesil
hazırlamaktı...
Milli Eğitim'in adındaki
"milli" ifadesi artık lafta kalmıştı...
Yeni projeyi önemsiyorum...
Çünkü, Milli Eğitim Bakanlığı'nın
köy enstitülerinde olduğu gibi
üretken bir sisteme
geçmesi, bir "öze dönüş"
projesidir...
Endişelerim de yok değil elbette...
O da bu okullardan mezun olacak
öğretmen adaylarının
KPSS yerine yapılacak "yetenek sınavı"ndan
sonra atanacak olmalarıdır...
12 Eylül öncesinde, Milliyetçi Cephe hükümetlerinde
eğitim enstitülerine
yetenek sınavıyla öğrenci alınmasındaki
siyasi kayırmaları gördük...
CHP iktidarında da 3 ayda iki sınıf birden
atlayıp, öğretmen olanları da...
Geçmişten alınacak dersleri
unutmamak gerekir...