Şirketlere aile anayasası şart

Baba-oğul çatışması markaları yok ediyor

Gömeç, aile anayasası ile ilgili çalışmalar yapacaklarını belirterek, 'Ülkemizde marka yaratmak çok zor ancak baba - oğul çatışması yüzünden kırk yıllık markalar yok oluyor. Bunun önüne geçmek için çalışacağız babalar ve evlatları bir araya getireceğiz' dedi.

Aile şirketlerine yönelik çalışmalar, birkaç kuşağa ulaşmış şirket sayısının oldukça düşük olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumun altında yatan en önemli etkenler ise, aile ve şirket büyüdükçe aile ilişkileri ile şirket işlerinin birbirine karışması, iş ortamında yaşanan olumsuzlukların aile içi ilişkileri kötüleştirmesi, elbette bunu engellemenin bir yolu var aile anayasası oluşturulduğunda sorun büyük ölçüde çözülüyor. Konuyu ve daha fazlasını Samsun Genç İş Adamları Derneği Başkanı Savaş Gömeç ile konuştuk.

Burcu DÜZGÜN: Başkanlık görevine yeni geldiğinizi biliyoruz genel kurul sürecinden söz edecek olursak süreç nasıl işledi neler yaşandı?

Savaş GÖMEÇ: 4 Haziran'da gerçekleştirdiğimiz bir genel kurulumuz oldu öncesinde de SAMGİAD yaklaşık 5 yıldır üye olduğum bir dernek. Son dört yılda da bir dönem yönetim kurulu üyeliği bir dönemde de başkan vekili olarak görev yaptım. Dernekçilik, yapmak çok zor bir iş gönüllülük isteyen bir iş bunun bir karşılığı yok. Bunun karşılığı sosyal sermaye, arkadaş çevresi, bir şeyler ödemeden öğretiler kazanmanız. O yüzden bu dört yıl için ben çok mutluyum. İyi ki hayatıma böyle bir derneği kattım. Derneğime de müteşekkirim. Levent Başkan da derneğin kurumsallaşması adına çok emek veren, koşan bir başkan oldu. Bu vesileyle levent Başkan ve yönetim kuruluna da çok teşekkür ediyorum. Yönetim kurulluğumuz sürecin de de başkan vekilliğimiz sürecinde de dernek işe ilgili bize güvenildi. Bizlerde sabır gösterdik, çalıştık dernek ile ilgili tüm çalışmalara da katıldık.4 Haziran'da gerçekleştirdiğimiz genel kurula da yürürken mevcut yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımız, dernek üyelerinden gelen talepler doğrultusunda SAMGİAD ailesinin bayrağını benim ve benim belirleyeceğim yönetimin doğru taşıyacağına arkadaşlarımız inandı. Biz de 4 Haziran'da bayrağı çok güzel bir genel kurul ile devraldık. Yolumuza devam ediyoruz. Bu süreç bir örnekte teşkil etti. Örneğin genel kurul öncesinde genel kurul davetiyelerimizi birlikte götürdük hatta bu durum bazı insanları şaşırttı. Görevi devralacak ve devredecek başkan bir aradaydık. Her zaman böyle olmalı ama ülke olarak ne yazık ki tam tersine alışmışız. Önceki dönem başkanımız olan Sayın Levent Özden de göreve Karadeniz Genç İş adamları Federasyonu Başkanı olarak devam ediyor. Bende federasyon da yönetim kurulu üyesiyim. Biz Samsun olarak Karadeniz Bölgesini sırtlanmış ve omuzlamış durumdayız. Biz Samsun'daki bayrağımızı inşallah hakkaniyetiyle taşımaya karar verdik ve yola çıktık.

Burcu DÜZGÜN: Sivil toplum kuruluşlarının çok önemli olduğunu biliyoruz ancak üyelik bazında ülke olarak eksikliğimiz de söz konusu STK'lar ile ilgili bir ön yargı mı var. Mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Savaş GÖMEÇ: Çatıdan aşağı doğru inelim. Bazı şeyler her dönem konuşuluyor tıpkı okula başlayan bir çocuğa her dönem aynı şeylerin anlatılması gibi. Ülkemizde de STK ile ilgili kavramlar anlatılıyor. Yeni bir kavram gibi algılansa da köklü geçmişi olan bir kavramdan söz ediyoruz. Üst seviyelere taşınmış ülkelerde yani gelişmiş olarak nitelendirdiğimiz toplumlarda bu ülkeleri aslında siyasilerin değil STK'ların yönettiğine şahitlik ediyoruz. Toplumsal huzurun böyle sağlandığını görüyoruz. Bunun bir sebebi var elbette STK'cılık ülken, işin, sokağın, evin ile alakalı bir dertlenme, düşünme, önemseme süreci. Avrupa'ya baktığımızda her 35 kişide bir STK üyesi Türkiye'ye baktığımızdaysa 880 kişide bir STK üyesi arada uçurum var. Her zaman deriz ya hani 'Herkes kendi evinin önünü süpürürse her yer temizlenir' işte STK da bunun sistemli hali diyebiliriz. Hep örnekler verir diğer ülkelerin gelişmişliğinden söz ederiz. Kurallara uyulduğundan bahsederiz. Ancak atladığımız bir şey var gelişmiş ülkelerde STKlar oldukça etkim toplumsal huzuru bozacak bir hareket yaptığınızda hemen devreye giriyorlar. Bu ispiyonculuk gibi algılanmamalı duyarlı vatandaş olmanın gerekliliği olarak görülmeli. Bizim bu üslubu geliştirmemiz, STK'cılığı bir an önce yaymamız gerekiyor. Ben herkese herhangi bir

Burcu DÜZGÜN: SAMGİAD kaç yıllık bir geçmişe sahip?

Savaş GÖMEÇ: SAMGİAD STK'cılık noktasında dokuz yıllık bir geçmişe sahip. Ama biz dokuz yıldır herhalde Genç iş adamı olmamızdan sebeple kurumsal, kaliteli, vasıflı ve dinamik bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Otuz yılda öğreneceğimizi dokuz yılda öğrendik. Umarım bundan sonra da bu hızlı öğrenme sürecimiz devam eder. Elimizi taşın altına koyma ya da masaya yumruk vurma noktasında da kendimizi geliştiririz diye düşünüyoruz.

Burcu DÜZGÜN: Özellikle geçtiğimiz yıllarda bazı sivil toplum kuruluşlarının siyasete yakın olduğunu gördük. Hatta günümüzde de benzer durumlarla karşılaşıyoruz bu konu ile ilgili sizin derneğinizin bakış açısı nedir?

Savaş GÖMEÇ: STK'lara hep şöyle bakılıyor: muhalefet etmeli. Ancak ben şöyle düşünüyorum muhalefette etmeli, takdir de etmeli. Bir problemin onarılması için bir yazı yazıyorsa. Ummadığı anda karşısına çıkan proje için de ilgili yerlere teşekkür etmeli. Unutulmamalı ki marifet iltifata tabidir. Bu Türk insanının kuralıdır. Her zaman doğru bilgiyi vermek, doğru eleştirmek, için siyasete girmemek daha doğru. Ancak şunu ayırmak isterim STK devletinin yanında olmalı. Devletimizin Cumhurbaşkanının, başbakanının ilimizin valisinin yanındayız. STK hükümeti, muhalefeti eleştire bilir eleştirmelidir de ki bu eleştirilerin ne kadar fayda sağladığını da çeşitli örneklerde de görüyoruz. Siyasiler de sizin tarafsız tutumunuzu gördüğünüzde yanında olmanızı istiyor ve sorularını da net bir şekilde yöneltiyor. Onları eleştirmenizi de kendileri istiyor. Olaylara iktidar ya da muhalefet siyaseti olarak değil toplum yararına olarak bakmak gerekiyor. Biz ülke olarak muhalefet etmenin dilini de kaybettik ne yazık ki. Bizim derneğimizde üyeler iş adamlarında oluştuğu için planlı çalışmayı bilen bir grup var. Planlarımız dernekçilik ile ilgili de sisteme tabi üç, beş, on yıllık görevlerimiz var. Bizde görev süresi bir dönem burada samimiyetimizi ortaya koyuyoruz ve ben başkan olarak kendim dahi bunu özellikle söyledim bir dahaki dönem mükemmel taşısam bile bayrağı bir başka arkadaşıma devredeceğim. Siz ne kadar iyi olursanız olun karşı tarafta o tablo eskiyor, yeni bir başkan bekleniyor. Biz genç bir dernek olarak bu empatiyi yapabiliyoruz bu samimiyeti oluşturduk. Bunu da tavsiye ediyoruz.

Burcu DÜZGÜN: SAMGİAD'ın üye profilinden söz edecek olursak nasıl bir yapı var?

Savaş GÖMEÇ: Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu üyesiyiz. İşadamı, bizim için katma değer sağlayan, iş yaşamını kurmuş ve istihdam yaratmış, vergisini veren herkes dolayısıyla rakamların ölçeklerin soy isimlerin bir ayrıcalığı yok. Derneğimiz gerçekten profesyonel örgütlü TOBB 'dan sonra ikinci gelen ticari sivil toplum kuruluşu. Dokuz bin üyemiz var. Samsun'da SAMGİAD, Ordu'da ORDUGİAD, vb. 81 ilde o kadar büyük bir yelpazeye sahibiz ki bunu doğru kullandığınız zaman çok güzel sonuçlar doğura bilir hem ticari faaliyet bağlamında hem de sosyal olarak. Dernekler arası haberleşip sorunları giderme noktasında da çalışmalar yapıyoruz. SAMGİAD size ülkenin bütün illerinin ilçelerinin kapılarını açıyor. Bu camianın içerisinde Karadeniz Bölgesindeki en kuvvetli dernek olan SAMGİAD Karadeniz Bölgesinin bayrağını taşıyor. Samsun'da 120 ye yakın üyemiz var. Sistem her yerde şart dernekte de sistem olması gerektiğini düşünerek 'en başarılı yönetimi nasıl ortaya çıkartırım' ı düşünerek ben hariç 12 kişilik bir yönetim kurulu oluşturduk. Üyelerimizin tamamı kendi ilgi alanlarında çalışmalarını sürdürüyor bu durum da başarı sağlanıyor. İsimlerse şöyle: Uğur Gökçe( Mali müşavir), İlker Kaplan( Reklam ve medya planlama sektöründe çalışıyor), Bülent Pamuk (Restoran sektöründe), Abdulkadir Köstek (Gümrük müşaviri), Mustafa Anıl Demir ( İnşaat ve av malzemeleri sektöründe), Onur Öztekin (Mobilya sektöründe), Ramazan Kılıç (Müteahhit), Hasan Bütün (Turizm sektöründe), Muhammet Kaya (İnşaat tektik elemanları ve asansör), Kerem Özal (Nalburiyede kendi markasını yaratmış bir isim) Buğra Çolak (OKA TKDK gibi önemli kurumlarımızda proje danışmanı ve yazarı), Batuhan Şahin (çok sayıda sektörde hizmet veren üreticinin derdini bilen bir kardeşimiz). Gördüğünüz gibi farklı meslek grupları bir arada bunu özellikle yaptık istedik ki herkes kendi sektörünün sıkıntısını kendisi anlatsın. Bu isimlerden ikişer kişilik komisyonlar da oluşturduk örneğin Abdulkadir Köstek Kardeşimiz ve Buğra Çolak kardeşimizi buluşturduk bu tür güç birliklerinin de fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Biz gündemsiz bir araya hiç gelmiyoruz. Bir araya geldiğimizde bilgiler paylaşıp birbirimizi bazı konular ile ilgili uyarıyoruz. Kardeş gibi oluyoruz herkes birbirini tanıyor.

Burcu DÜZGÜN: Yeni dönemde yapmayı planladığınız projeler neler?

Savaş GÖMEÇ: Samsun büyükşehir ama hala birbirimizi tanıyan insanlarız bu açıdan bakınca küçük bir şehirde yaşıyoruz. Diğer şehirlerdeki genç iş adamları derneklerini ziyaretler başlayacak. Samsun'da toplanıp bizim birbirimize kendimizi anlatmamızın bir faydası olmaz ama bizim şehir dışında örneğin Trabzon'da kendimizi anlatmamız fayda sağlayacaktır. Bu orada bana bir Pazar açılmasını sağladığı gibi buraya yaptığım davette burada onun için bir Pazar açılmasını sağlayacaktır. Klasik ziyaretlerimizi yapıp kendimizi tanıttıktan sonra diğer genç iş adamları derneklerine ziyaretlerimizi yapacağız. Mesela Bursa ve Çanakkale ziyaretlerimiz var 1-2 günlük programlarda kartvizit alışverişleri, tanışma, kaynaşma söz konusu oluyor. Bu sayede şehirlerin tanıtımları da sağlanmış oluyor. Aynı şeyi yurt dışı için de planlıyoruz önceden de zaman zaman yurt dışı ziyaretlerimiz oluyordu, bu dönemde daha sık yapmaya çalışacağız. Türk işadamlarından kurulu derneklerle irtibat sağlamaya çalıştık. İlk olarak Romanya Bükreş'te bir arkadaşımız var oraya gideceğiz. Sonra biz onları davet ederiz ziyaret olur ticaret olur. Şehre katkı sağladığımız gibi dışarıdaki insanımızın da yanında olduğumuzu göstereceğiz. Böyle bir zamanda turizm için de bu çalışmalarımız büyük fayda sağlayacaktır. İş dünyasının olumsuz bir düşünceye sürüklenmesi ülkesi kaosa sürükler. Çünkü ülkeler, işadamları, insanlar efsanelerle yıkılır hele ki Türk Milletini başka bir şekilde yıkma ihtimaliniz yok. O yüzden efsanelere prim vermemek lazım bizi yıkamazlar. Biz artık kolay yıkılacak bir millet değiliz. Sayımızla, sermayemizle, gelirimizle böyleyiz. İnsanlara naçizane tavsiye etmek istiyorum oturduğumuz kafelerde topluluklarda 'ülke elden gidiyor' muhabbeti yapmayalım. Siyasi söylem olarak bile artık bu olmamalı. Bir baba kahvede bu etkiyi alıp eve gittiğinde gardı düşüyor. Biz büyük bir ülkeyiz. Bir kendimizi bilelim. Topraklarımız büyük, etnik kökenlerin bir araya geldiği ve hala kolay kolay koparılmayan bir yapımız var.

Burcu DÜZGÜN: Başarılı giden bir derneği daha yukarıya taşımak adına neler yapacaksınız?

Savaş GÖMEÇ: Ben göreve geldiğimde şunu söyledim on iki tane yönetim kurulu üyesi bir başkan. Başkan her zaman borçludur yönetim kurulu üyeleri onun kefilidir. Bende bir enerji kaybı gördüğünüzde benimle paylaşın ben çekilme taraftarı olurum. İnsani olarak mücadeleci bir yapım vardır ama büyük konuşmamak lazım. Kapıları açık bıraktım. Arkadaşlarıma 'iyi koşacağız ' dediğimde hepsi bunu kabul etti. Hemen de bunu hissettik. İlk olarak toplantılarımızın sürmesini istedim yazdan dolayı durgunluk olabiliyor ama bizim toplantılarımız az sayıda dahi olsak devam ediyor. Dolayısıyla bir kopuklukla başlamadık. Yolumuza da kardeşçe devam edeceğiz.

Burcu DÜZGÜN: Yönetim kurulunuzda işkadını yok. Kadınlar iş dünyasından uzak mı kalıyor sizin konu ile ilgili yorumunuz nedir ve iş dünyasında ne gibi problemler var?

Savaş GÖMEÇ: 120 iş adamı ve 28 sektör bizim derneğimizin bünyesinde. Kadın istihdamını destekler çalışmaların her zaman yanında olacağımızı belirtmek isterim. Kadının içinde bulunduğu ticaret nezaketli bir ticaret biz bunu seviyoruz. Söylemler daha sakin. Sözler daha fazla tutulur, kurallara uyulur. Kadının anne kabiliyeti şüphesiz ticarete de yansıyor. Derneğimiz içerisinde de yeniden daha fazla kadın üye noktasında yol kat etme çabası içerisinde olacağız. Çalışmalara da başladık. Samsun küçük İstanbul gibi anılan bir şehir. Birçok konuda İstanbul'u takip ediyoruz. Ancak bir noktada geride kalmışız bunu hep beraber belirledik büyük, gurur duyduğumuz şirketlerimiz var ancak birçoğunda aile anayasası kurulmamış durumda bu konu ile ilgili araştırmaları olan arkadaşlarımızın ellerinde veriler var ve onlar bizleri uyardılar. Bizler de doğru bir tespit olduğunu dile getirdik. Şimdi hızlı bir şekilde konuyu ele alacağız babalar ve evlatları bir araya getireceğiz. Bu sadece SAMGİAD'ın kendi iç projesi değil bunu şehir projesi olarak anlatıyorum. Biz öncülük yapmak istiyoruz. Örnekler var baba kırk yıl çalışıyor fabrikamı oğluma bırakacağım düşüncesiyle ancak o evlat bırakılan işi yapmak istemeye biliyor. Bu noktada çözüm önerileri sunmak gerekiyor şirketlerin devamlılığı babalarımızın emeklerinin de boşa çıkmaması için aile anayasasını önemsiyoruz. Ülkemizde marka yaratmak çok zor ancak baba oğul çatışması yüzünden kırk yıllık markalar kaderine terk ediliyor.

Burcu DÜZGÜN: Teşekkür ederiz.

Röportaj: BURCU DÜZGÜN
Fotoğraf: Çılga GÜREL