Sadece Diyadin Belediyesi
mi
PKK'lı teröristlere
yardım ve yataklık eden?..
Diyarbakır'da, Şırnak'ta ve
daha birçok yerleşim merkezinde
o çukurlar,
tüyü bitmemiş yetimin
hakkı olan
paralarla alınan
belediye araç ve gereçleri ile kazılmamış mıydı?..
Avrupa Birliği,
yıllardır yerel yönetimlere
özerklik verilmesi
konusunda
dayatıyor...
AK Parti iktidarının
ilk yıllarında da
bu söylemler
vardı...
"Ademi merkeziyetçilik"
olarak tanımlanan
Ankara'dan yani başkentten
yönetim yerine,
yerinden
yönetim bir reformdu...
İlk bakışta
yerel kalkınmaya
önemli katkı verecek
gibi görünen ve
demokratik yanı olan
özerklik
tanımlamasının
sakıncaları,
o yıllarda bir hayli tartışılmıştı...
CHP de 35. kurultayında, "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı"nı
sonuç bildirgesine almıştı...
Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan
bu yerel yönetimler,
özerk yapıya kavuştuğunda
ne olacaktı?..
AB savunucularına
şimdi bu soruyu sorun bakalım,
ne yanıt verecekler?..
O bölgede, belediyeler tarafından alınan ve ücretleri SGK tarafından ödenen işçiler kimlerdi?..
Binlerce kişi, işe gelmeden ücret almadı mı?..
Sırf bu istismar yüzünden
SGK, zor durumda kalmadı mı?..
O AB savunucularına
bu soruyu da sorun zahmet olmazsa...
Merkezi hükümetin
denetimi altında bunları yapan belediyeler,
özerk olduğunda neler yapmaz ki?..
Mustafa Kemal Atatürk'ün
1922 yılında TBMM'de yaptığı
konuşmayı bir daha hatırlayalım mı?..
"Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, yürümek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir. Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır."
Daha fazla söze gerek var mı?..