Naif ve kibar tarzıyla herkesin sevgisini ve saygısını kazanan Kolcuoğlu, 1995 yılından bu yana biriktirdiği hikayeleri şiir diliyle Düşbaz kitabında topladı.

Kitabı ve Samsun Haber Radyo'da yayınlanan Dönence programı hakkında konuştuğumuz Kolcuoğlu, dergimizde önümüzdeki aydan itibaren köşe yazılarıyla okuyucularımıza buluşacağının müjdesini verdi.

HABERHAYAT: Yeni kitabınız hayırlı olsun. Düşbaz ismi nereden geliyor?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: Kendimi bildim bileli gece karanlığını, gizlenmeyi sevmişimdir. Kalabalıktan fazla hazzetmem ara sokakları tercih ederim yalnız kalınca düşünürsünüz… Sonra kırarsınız kafayı neden daha zeki veya akıllı değilim diye. Okur, dinler, seyreder, ağlarsınız. Hem de bağıra bağıra… Karıncanın hesabını sormak gibi niyetlerim vardı gençliğimde. İçsel bir pasiflik, kompleks gibi hallerim çoktur oysa dışarıdan bakılınca herkes beni fazlasıyla sosyal zanneder ve etrafı kalabalık. Genelde yalnızımdır. Başkası adına konuşma becerimi kendimde gösterememek gibi maharetsizliğim takılıdır üstüme. Düşbaz ismi benim gece psikozlarım hatta çaresizliğim. Bir türlü düzeltemediğim kırık, kırgın düşlerim. Düşlerimin yazıya düşmüş den hali. Kalabalıkların sustuğu yalnız adamların kadınların ve çocukların sessiz çığlığı… Ses umarı. Bir anda çıkıverdi ama bilinçaltında yatana bağlı gibi bir şey bu. Vardı… Yazılıydı. Oldu gibi…

HABERHAYAT: Kitap üzerinde ne zamandan beri çalışıyorsunuz?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: 1995 yılından bu yana radyolarda anlatıyorum… 2003 ten beri ki resmi 2008 dergi yazarlığı ile başladım yazın dünyasına… Anlattıklarımı yazdım. Şimdi yazdıklarımı anlatıyorum. Yani dünya değişti ama ben buradayım hala durumları.

HABERHAYAT: Ne zaman çıktı kitap?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: Çok yeni daha bir aylık gibi bir serüveni var. Bu serüvende nasıl bir yer bulacak kendine, belli değil. Beraberinde tartışmaları da getirdi. Kitap çıkmadan önce başladı hatta. Düzelte düzelte geliyorum. Şiir kitabı olmadığını anlatıyorum dinlemiyorlar beni şiirden vuruyorlar her dakika…

HABERHAYAT: DÜŞBAZ'ı nasıl tanımlarsınız?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: Düşbaz bir deneme kitabı, içinde fazlasıyla şiir barındırıyor. Kısa öyküler, aforizmalar ve makaleler var. Eğer Düşbaz'a bir karakter verirsek ki 3 yıldır kişilik arayışındaydı buldu diyebiliriz. Kısaca ben 'Cemiyet Anarşisti' diyorum. Her şeye karşı bir duruş sergiliyor. Aptallığa tahammülsüz, ezene gard almış, doğrucu Davut'u oynamaktan ve dokuz köyden kovulmanın kaçıncı ertesinde kim bilir?

HABERHAYAT: Kitabın içinde fazlasıyla acı var demişsiniz. Acıdan besleniyorsunuz diyebilir miyiz?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: Kesinlikle acıdan besleniyorum. Önce kendimi yazıyorum. Kendi canım yanınca daha bir anlıyor oluyorum. Aç kalmayan fakir edebiyatı yapar ya ben bunun tribününde olmadım. Açtım, açlığı yazdım diyebilirim. Seni yazdım en çokta… Diğerini yazdım ve hatta yazarken dedim ki bak ben de diğeri dedim yani ötekileştirenlere lanet olsun derken kendimi de vurdum. Hala ölüyüm…

HABERHAYAT: Ali Fuad Başgil Kültür Etkinlikleri ile Çarşamba Kitap Fuarı'nda yer aldınız. İlgi nasıldı?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: Dokuz günlük bir fuardı. Fuarı anlatmak aslında başlı başına bir makale konusu. 110 bin katılım oldu denildi ama kesinlikle reddediyorum. Geçen seneden daha az bir yoğunluk olduğunu söyleyebilirim. Bu işi organize eden Adem Tokur ve Ömer Vural arkadaşlarımın olağanüstü çabaları ve Çarşamba Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Dündar beyin desteği yeterli gelmedi. Başta Valilik, Kültür Müdürlüğü, parti teşkilatları, basın yayın organları, dernekler, STK'lar, iki mevcut üniversitemiz, emniyet müdürlüğü, belediyelerimiz yoktu mesela. Herkesin Türkiye'de ilçe bazında bu kapsamda yapılan iki ilçeden biri olan Çarşamba Kitap Fuarı'na destek vermesi gerekirdi. Çok üzüldüm. Çünkü sosyal bir proje… Elimizin altında ayağımıza kadar getirilmiş bize kalan varlık göstermek. Hem okuma oranını arttırmak, hem ilçeye kazandırmak, hem kendini ifade etmek anlamında güzel olabilirdi. Bana gelirsek istediğim sayı İnşallah bir başka fuara diyelim. İştirak edip gelemeyen dostlar şimdi nasıl temin ederiz diyorlar. Keşke fuara gelselerdi.

HABERHAYAT: Yeni bir kitap hazırlıkları başladı mı?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: Aslında ipucunu vereli bin cümle oldu…! Bir roman düşüncesi hali hazırda psiko - manyak bir radyo programcısının cinayetleri… Birde Düşbaz 2 nokta nokta… Ama daha detaylı daha sert daha fazla doyurucu elbette çalışmalarım devam ediyor. Yazmak zamanı eğlemek benim için… Abartanlara şaşıyorum. Ben yazdım diyenlere de. Yazmak hayatı solumak gibi bir şey zaten nefes almıyor musunuz? Nasıl doğal bir refleksse yazmak da öyle…

HABERHAYAT: Gelelim Dönence ismine... Yaptığınız radyo programının adı yıllardır "Dönence" ve programın içeriği belirgin bir akışa sahip... Radyolar değiştirdin; ama "Dönence" ismi ve programın içeriği seninle birlikte diğer radyolara taşındı... Bunun özel bir nedeni var mı?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: Evet, Dönence adı bana eskiden kalan bir miras gibi ve Barış Manço sevgisini her dem sıcak tutuyor. Yanı sıra ay döngüsü anlamıyla da gece yayıncısı olmakta anlamlandırıyor bu ismi diye düşünüyorum. Gece psikozu anlatıyor bu eksende yazıyorum. Düşünsene, adının önünde yürüyen bir program adı… 'Bay Dönence... Dönence bey!...' Şaka elbette; ama kim duymuşsa kenar kıyı biliyorum diyor, beni ismen değil, program adı ile tanıyorlar. Şair diyenler var mesela… Komik anlar da var sıfatlarla ilgili. Bir arkadaşım birisiyle tanıştırıyor. Abimiz diyor yazar-çizer... 'Ressam mısınız?' Deyince de yok diyor, cevap benim ağzıma tıkalı; şiir miir... Varlığım dört kelimeden ibaret yazar, çizer, şiir, miir. İsme geri dönersek eğer tamamıyla tesadüfi bir seçim. Programın adı için, albüm isimlerine bakıyorduk, elime Barış Manço'nun 1986 yılında yapmış olduğu 'Sözüm Meclisten Dışarı' uzunçaları geçti. Elbette bildiğimiz şarkıydı ama sanki bize tekrar hatırlatıldı 'Dönence' ismi… Yani sebep yerini buldu.

HABERHAYAT: Dönence programına fazlasıyla konuk alıyorsun. Aynı konu başlığı altında bir araya gelinse bile farklı görüşte ki kişileri birlikte ağırlamak zor olmuyor mu?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: Genelde birbirlerini tanıyan ya da bir şekilde birbirlerini bilen insanları tercih ediyorum. Ayrı görüşün sahibi gibi dursalar da uzlaşı yaklaşımımız bizi bir şekilde orta yolda buluşturuyor. Bu demek değil ki program hep sarsılmaz bir düz çizgide ilerliyor; kimi zaman elinizde olmadan, yayında tansiyonlar yükselebiliyor. Canlı yayında konuk almanın güzelliği de zorlukları da zaten burada

HABERHAYAT: Temmuz ayından itibaren HaberHayat okuyucularıyla yazılarınızla buluşacaksınız. Neler söylemek istersiniz?

KAAN ALİ KOLCUOĞLU: Farklı mecralarda buluştuk yıllardır okurla. Gazete, dergi ve internet haber siteleri…! Dergi dili benim her zaman kendi kişiliğimin aynası gibi duruyor. Sanki konuştuğum veya beni anlayan insanların ortak buluşma noktası gibi. Dergicilik daha fazla özveri ve emek isteyen bir o kadarda dikkat isteyen bir yüzey. Bir tık daha yukarı. İşin hangi yönü olursa olsun ister politik ister magazinel daha fazla imtina ederek yazmalısınız. Jargon dile dil anlatıya ve anlama taşır sizi. Orası başka yani kocaman bir dünyadır elinize dergiyi aldığınızda bir dünyayı kucaklar ve hatta alır eve götürür arşivlersiniz. Başucu kaynağıdır bazı yazı çiziler. Hatta fotolar. Yıllardır biriktirdiklerim vardır heveskar tutkularımla. Bu yüzden biraz heyecanlıyım yalan olmasın.! İlkyazı düşüncesi beni tepeden tırnağa titretiyor. Oysa binleri devirmiş kalemim çoktan. Bu yüzden HaberHayat ile başlayacak yeni bir serüvenin sıkı temsilci olmayı arzuluyorum. Bu serüvende bazen başrol bazense figüran olmak ama orada olmak onunla olmak bir parçası olabilmek işin sihri bu… Hadi hep birlikte hokus pokus… Hoş bulduk aklımdayken siz de hoş geldiniz benim varolmayan dünyama. Teşekkürlerimle…