Boğaz Köprüsü üzerinde darbe girişiminde bulunan hainlere karşı verdiği mücadele esnasında yanağından ve burnundan yaralanan Hamit Hakan Yılmaztürk, o anları anlattı. Olaydan önce arkadaşlarıyla birlikte namaz kılmak için Yuşa Tepesine gittiğini ve haberi orada aldığını belirten Hamit Hakan Yılmaztürk, "Yuşa Tepesindeyken arkadaşım aradı 'büyük bir olay var, asker müdahale ediyor' dedi. Daha sonra oradan Ümraniye'ye geçtik. Ümraniye'de kalabalık vardı. Oradan hep beraber Kısıklı'ya gidilmesini söylediler. Kısıklı'ya gittik. Kısıklı'dan da köprüye doğru yürüyüşe geçtik. Tabi köprüye doğru yürüyüşe giderken ben, bu akşam meydanlarda olmayacağız da ne zaman olacağız diye arkadaşlarımı motive ediyordum" diye konuştu.


"Arkadaşlarımı, 'Bu akşam ölmeyeceğiz de ne zaman öleceğiz' diye motive ettim"

Türk askerinin bize doğru ateş açtığını ve yaşlı bir amcayı bile vurduğunu görünce şok yaşadıklarını belirten Yılmaztürk, "Askerin bu yaptığına anlam veremedik. Daha sonra biz yine ilerlememize devam ettik. Bu seferde arkadaşlarımı 'Bu akşam ölmeyeceğiz de ne zaman öleceğiz' diye motive ettim. Bu da arkadaşlarım üzerinde çok büyük bir etki yaptı zaten. O şekilde ilerlemeye çalıştık. Ama maalesef askerler hiç durmadan üzerimize yaylım ateşi açıyorlardı. Çok defa kurşunun sağımdan ve solumdan geçtiğini hissettim. Ama takdiri ilahi en sonunda kurşun yüzüme sert bir şekilde geldi ve gördüğünüz gibi beni bu şekilde bu hale getirdi. Kurşun yanağıma çok sert bir şekilde geldi. Hemen hissettim" şeklinde konuştu.

"Orada ölümü göze alarak hareket ettik"

Oradaki askerlerin kendilerini engellediklerini düşündüğünü ifade eden Yılmaztürk, "Çünkü solumuzda kalıyordu. Gişelerin solunda. Biz ne zaman hücuma kalksak polisler bize el işaretiyle 'dur' dediler. Hep 'bekleyin operasyon yapacağız' dediler. Eğer polisler bizi o şekilde durdurmasaydı oradaki halk zaten biz tamamen karar verdik. 'Tek tek öleceğimize toplu ölelim en azından arkamızdakiler bu işi durdurur' dedik. Ama maalesef polisler bizi her defasında 'bekleyin operasyon var' diye bizi durdurdular. Orada olanların hepsi zaten asker tarafından vurulanları görünce zaten çileden çıkmıştı. Zaten biz orada ölümü göze alarak hareket ettik" ifadelerini kullandı.

"Yüzümdeki izi o günün şeref madalyası olarak taşırım"

Kendisiyle de gurur duyduğunu belirten Yılmaztürk, "Yüzümde de bir iz kalacaksa ne mutlu bana derim. En azından o günün şeref madalyası olarak taşırım. Hiçbir zaman da gocunmam. Böyle bir yarayı her zaman taşırım. Bu iz belki yüzümde kalacak belki de kalmayacak ama kalırsa da hiçbir zaman gocunmayacağım" dedi.

"Bu işlere kalkışanların idamını istiyoruz"

Devletten de beklentileri olduğunu söyleyen Yılmaztürk, "Hükümetimiz beklentilerimizin bir kısmını yaptı. Sağ olsunlar. Biz zaten bu içerideki hainlerin kamu kurumlarında bizlerle beraber çalışmasını istemiyorduk. Onu şükürler olsun yaptılar. Şimdi en büyük isteğimiz, tabi olursa bizim için de çok büyük bir onur olacak. Bu işlere kalkışanların en baştan idamıdır. Başka bir talebimiz yok. Biz bunu istiyoruz" dedi.