n

n
n Pazar günü yine İzmir Samsunspor’u ağırlayacak. Her ne kadar son iki haftadır aldığımız sonuçlar heyecanımızı törpülemiş olsa da İzmir’e Samsunspor’un geliyor olması dahi başlı başına bir heyecan. Karşıyaka maçı sonrasındaki beklentimiz Samsunspor’un Buca deplasmanına daha rahatlamış olarak gelmesiydi, maalesef bu beklentimizin karşılık bulduğu söylenemez. Puan cetvelindeki yerimiz, bıçak sırtından da keskin...
n
n
n
n Bizler gibi Samsunspor taraftarı da içinde bulunulan durumun nedenleri üzerine kafa patlatıyor. Yazılarıma bırakılan yorumların birçoğu 1.derecede sorumlu olarak teknik heyeti yani Besim Durmuş’u işaret ediyor. Ha keza dost ve arkadaşlardan aldığım telefonlarda da adres aynı…
n
n
n
n Futbolda ‘idare eder’ diye bir kural hiçbir zaman olmamıştır. Ya iyi olacaksın ya iyi olacaksın! Aksi takdirde eleştirilere maruz kalmak kaçınılmaz hal alıyor. Ş.Urfaspor ve A.Gücü maçlarında iyi futbol oynadığımızı kimse söyleyemez. Kötü oynadık ve kaybettik. Kuşkusuz puan sıralamasındaki nazik durumumuzun puan kaybına tahammülü olmadığı bir ortamda bu mağlubiyetler çok daha fazla canımızı yaktı. Ancak aynı Besim Durmuş’la Karşıyaka ve Manisaspor maçlarını kazanmadık mı?
n
n
n
n Her yenilgi sonrası teknik direktörü namlunun ucuna koymanın Samsunspor’a ne faydası var? Eleştiri dozunda yapıldığında fayda sağlar. Eleştirirken ‘kırıp dökmek’ ego tatmininden bir adım ileri gitmez. Samsunspor egoların tatmin edileceği bir alan mı? Diyelim ki Besim Durmuş istifa etti ve yönetim de bu istifayı kabul etti. Ya sonra? Samsunspor’un elinde sihirli değneği olan birisiyle randevusu mu var?
n
n
n
n Samsunspor oldukça hassas bir dönemden geçiyor. Bu yüzden taraftarı kaygılı… Taraftar kaygılı da teknik heyet ve yönetim keyif içinde mi? Bir yandan içinde bulunulan hassas durumdan çıkmanın hesaplarını yapıyor diğer yandan kamuoyunda oluşan “yıpratmaya yönelik haberlere” yanıt vermekle uğraşılıyor…
n
n
n
n Her yenilgi sonrası sanki birileri Samsunspor ‘kazanını’ karıştırmak üzere elinde asası bekliyor gibi… Ne yazık ki yönetim enerjisinin bir kısmını da bu konulara harcamak zorunda kalıyor. Başkan Kar’ın yaptığı son basın toplantısı buna iyi bir örnek. Bu ve benzeri durumlar huzursuzluk, Samsunspor’da huzursuzluk ise üzüntüyü ikiye katlıyor.
n
n
n
n “Biz buraya gökten zembille inmedik ve buranın tapusunu almadık. 22 Temmuz’da geldiğimizde takımın 1 futbolcusu vardı. Geldik, 9 ayda 7 trilyon borcumuzu sildik. Bunu ben cebimden ödemedim. 1 kuruş devlete, maliyeye, sigortaya borcumuz yok. Ufak tefek futbolcularımıza olan ödemelerimizi de önümüzdeki günlerde inşallah halledeceğiz.” Sizleri bilmem ama Başkan Kar’ın bu açıklaması bana çok şey ifade ediyor. Lakin bu açıklamada karanlığı değil karanlığın yırtılıyor olması resmediliyor…
n
n
n
n Ligin sonuna az bir zaman kaldı. Samsunspor ise hala kendini rahat nefes alacağı bölgeye taşıyamadı. Şayet içinde bulunulan kaygılı durumun sorumlusu teknik heyet ve futbolcularsa sıkıntıyı aşacak olan da onlardan başkası değil. Taraftar olarak bizlere düşen ise daima destek olmak! Lakin başka Samsunspor yok…
n