Ünlü stand-upçı Atalay Demirci'nin resmi Twitter hesabı, Ayyıldız Team hacker grubu tarafından ele geçirildi. Demirci'nin FETÖ'yle yakınlığı olduğu ortaya çıktı.

Atalay Demirci'nin Hakan Şükür ve Enes Kanter'le yazışmaları da hesabını ele geçiren hackerlar tarafından yayımlandı.

Enes Kanter'in yanı sıra Hakan Şükür'le de DM'den (direk mesaj) yazıştığı görülen Atalay Demirci, "bana yardım etmiyorlar" diyen Hakan Şükür'ü teselli ediyor.

Mesajlarda Hakan Şükür'ün "Kullan at, benim alanıma bakıyorum, halime bakıyorum sıfırlandık. Ev, araba, avukat... Boyuna masraf. Kimse yardım etmedi. Ona da gittim ve boş döndüm. Bizimle uğraşacak vakti yok. Çok sıkıldım" ifadeleri dikkat çekti.

Demirci çıkan haberler sonrasında KANDIRILMIŞ OLMANIN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞIYORUM başlığı altında bir açıklama mektubu yayımladı. İşte o mektup:

"Bu mektubu hain bir terör örgütü ile bağdaştırılmaya çalışılan ve bu yüzden acaba ölsem daha mı iyi olur diye intiharı bile aklından geçirirken, halkından özür dileyen bir ahmağın ifadeleri olarak okuyunuz lütfen...

Twiter hesabımın hacker'lar tarafından ele geçirilmesi sonucunda, hakkımda "fetö" üyesiymişim gibi oluşturulmaya çalışılan algının karşılık bulmaması umuduyla yapacağım açıklamamı Milletimizin, Devletimizin ve bu topraklarda yaşayan herkesin samimiyetimle yaptığımı bilmesini isterim....

Anne Babasını küçük yaşta kaybetmiş ve Yetiştirme Yurtlarında büyümüş, yani Annesi de Babası da Devlet olan ve Devletin ekmeğini yiyerek büyümüş, küçük yaştan itibaren en ufak bir kötü alışkanlığa ya da illegal gruplara meyletmemiş, her zaman Allah'ın muhafazasını iliklerine kadar hissetmiş bir kardeşiniz olarak, şu an bu ithamlarla karşı karşıya kalmanın şoku ve üzüntüsü içerisindeyim. Söz konusu örgütle geçmiş yıllarda Okullarında ve Dersanelerinde işim gereği gösteriler yapmışlığım aşikardır. En az Ülkemizin yöneticileri, iş adamları, sporcuları, sanatçıları ve diğer kesimleri kadar temasım olmuştur. Safiyane niyetle sadece dinimi daha doğru yaşamama vesile olan insanların yönlendirmeleri neticesinde, bana bu anlamda da faydaları olmuştur. Yaptığım mesleğin zeka seviyesine yakışmayacak bir aptallığın içerisine düşmenin mahçubiyetini yaşamaktayım. Bu manada içinde bulunduğum durumun bir hata olduğunu kabullenmem ile birlikte, son zamanlardaki oluşan örgütsel yapının ve getirdiklerinin rahatsızlığını yaşamış ve yaşanan 15 Temmuz gecesi Fettullah Gülen Terör Örgütü tarafından yapılan darbe girişiminden sonra benim de herkes gibi fikrim değişmiştir ve Ankara Kızılay Meydanına çıkıp bu hain terör örgütünü lanetlemiş ve kendi sosyal medya hesaplarımdan da örgütle ilgili görüşlerimi bildirmişimdir. (Biraz araştırılınca görülecektir)... Geçmişte bir çoğumuzunda yaşadığı üzere manevi duygularımın kullanılarak kandırılmış olmanın üzüntüsünü yaşamaktayım."