Türkiye'de simülatör cihazına sahip ilk kulüp olan Samsun Yelken Spor Kulübü, her yıl çok sayıda çocuğu bu sporla tanıştırıyor. Kulüp iki branşta (optimist laser) Türkiye çapındaki tüm yarışlara katılıyor ayrıca 30 lisanslı sporcusu var

1896 yılında olimpiyatlardaki yerini alan ve yurdumuzda Cumhuriyet sonrası gelişen yelken sporu, Yelken Federasyonu kontrolünde faaliyetlerini sürdürüyor. Karadeniz Bölgesi'nde ise bu sporun etkin şekilde yapıldığı iki şehir var, biri Sinop diğeri Samsun. Samsun Yelken Kulübü de deniz sevdalısı 830 kişiden oluşan geniş bir aile…

Burcu DÜZGÜN: Samsun Yelken Kulübü'nü tanıtır mısınız?

Ertekin SEZER: Kulübümüz 1961 yılında fuar bölgesinde ufak bir binada on deniz sevdalısının bir araya gelmesiyle kuruldu. Kulübümüz, Türkiye'nin ilk yelken kulüplerinden bir tanesi. Maddi imkansızlarla başlayıp 2016 yılı itibariyle 830 üyeye ulaşan bir kulüpten söz ediyoruz. Ayrıca şu anda iki branşta Türkiye çapındaki tüm yarışlara katılıyoruz. 30 lisanslı sporcumuz var. Ve her yaz döneminde yüzün üzerinde çocuğa denizi tanıtıp optimist laser dallarında sporcu yetiştiren bir kulübüz.

Burcu DÜZGÜN: Sporcu çocuklardan ücret alınıyor mu?

Ertekin SEZER: Sporculardan hiçbir ücret talep etmiyoruz. Ancak şunu belirtmek isterim ki, diğer şehirlerde bulunan yelken kulüplerinde sporcu çocuklardan ücret talep edilip, ailelerden katkı payı alınıyor. Bizim böyle bir uygulamamız yok. Üyelerimizin aidatlarıyla bu kursların ücretlerini karşılıyoruz. En son 2014 yılında Türkiye Laser Şampiyonası'na ev sahipliği yaptık. Hafta sonu Sinop'ta yapılan yerel yarışlara katılıyoruz. Hatta son yarışlardan öğrencilerimiz altı tane kupa ile dönüp muhteşem bir başarı elde ettiler. Biz bu başarılardan gurur duyuyoruz.

Burcu DÜZGÜN: Kulübünüzün 1961 yılında Fuar içinde kurulduğunu belirttiniz. Şimdiki tesise ne zaman taşındınız?

Ertekin SEZER:1961 yılından 2005 yılına kadar fuar içinde çalışmalarımızı sürdürdük. Sonrasında da yani 2005 yılında şimdiki dolgu sahası alandaki yerleşkeye taşındık. Bu aşamada Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Yılmaz'ın büyük katkıları oldu. Bu alan Türkiye'deki en büyük yelken kulübü ve Türkiye'de marinası olan tek kulüp. Bir diğer yandan da dışarıdan gelen yabancı teknelere de hizmet veriyoruz. Sporcularımız hava durumuna göre denize çıkamadıkları zaman spor salonlarımız tenis kortlarımız da mevcut. Bir diğer yandan da iktisadi işletmemiz ve lokalimiz var. Sporcularımızda üye şartı aranmadığını da söylemek isterim. 6 yaşından başlayıp 16 yaşına kadar tüm gençlerimize açığız. Çocuklar özellikle yaz aylarında kurslara tabii tutuluyor ve bu kurslarda başarılı olan sporcularımızın lisansları çıkartılıyor ve onlar profesyonel spor hayatına başlamış oluyor. Hatta başarılı olan çocuklara okul dönemlerinde destek buralarımız da oluyor. Başarı elde eden çocuklar genelde üniversitede de bursla devam ediyorlar, bu durum da tabii ailelerin hoşuna gidiyor. Bu durum da spor için bir katkı sağlıyor. Bizim sporcularımız ne seyahatlerde ne de yarışlara giderken hiçbir katkı payı vermiyorlar. Sporcularımızın bütün masraflarını kulübümüz karşılıyor. Bu sayede hem bu çocuklar spora kazandırılıyor hem de Samsun'un adı duyulmuş oluyor.

Burcu DÜZGÜN: Başarılar da elde ediyorsunuz.

Ertekin SEZER: Evet, epey de bir başarımız var. Eski yöneticilerimizin de sağladığı imkanlar söz konusu. Eski yerimizde çok fazla olanaksızlık vardı. Örneğin, yelken bezlerini bile üyelerimizin evlerinde diktiği bir dönemden söz ediyoruz. Şimdi ağaç teknelerden fiber teknelere geçtik. Malzeme parkı olarak da en geniş kulüplerden biriyiz. Yani imkanlarımız çok iyi durumda. Bu da başarıyı getiriyor. Sporcularımız da rahat rahat huzurlu bir biçimde geliyor. Tesis olarak imkanları olmayan kulüplerimiz çoğunlukta ancak bizim o konu ile ilgili hiçbir sorunumuz yok. Üyelerin aidatlarıyla da sporcularımız çalışmalarına sorunsuz bir şekilde devam ediyor. Geçen sene yüzün üzerinde çocuğa eğitim verdik. Bunlardan seçilenler spora devam ettiler. Bu sene birinci kurs döneminde elli çocuğumuz kurs aldı. Bunlardan beşi seçildi. A ve B takıma geçtiler. İki antrenörümüz var. Eğitimleri de onlar veriyorlar. Türkiye'de ilk simülatör cihazını kulübümüz satın aldı. Sporcular da hava bozuk olduğunda ya da denize çıkamadıkları diğer durumlarda bu cihaz sayesinde gerekli eğitimi alabiliyorlar. Bu anlamada Karadeniz'de tekiz. Yaz döneminden önce de Samsun'daki bazı okullara hocamız simülatör cihazımız ve iki sporcumuzla gittik. Tanıtımlar yapıldı. Bu cihazla başlayan çocuklar denize daha çabuk alışıyorlar.

Burcu DÜZGÜN: Sizlere ulaşım noktasında neler yaşıyorsunuz, aldığınız geri bildirimlerden bahsedecek olursak?

Ertekin SEZER: Bizim yönetim kurulumuz dokuz kişiden oluşuyor. Onlardan biri de reklam ile ilgileniyor. Onun yapmış olduğu çalışmalarla duyurularımızı yapıyoruz. Örneğin, geçen sene bilboardlarda tanıtımlar yaptık ve çok etkili oldu. Sosyal medyayı da yine aynı şekilde aktif olarak kullanıyoruz. Spor İl Müdürlüğü'nde de yaz okulları branşında bulunuyoruz. Okullarda da tanıtımlarımız oluyor broşürler dağıtıyoruz. Tüm bu yöntemlerle insanlara ulaşıyoruz. Çok güzel geri bildirimler alıyoruz.

Burcu DÜZGÜN: Samsun Yelken Kulübü'nde sporcu olmak isteyen bir çocuk sonra hangi aşamalardan geçiyor?

Ertekin SEZER: Bu sporu tam anlamıyla ne kadar süre içinde öğreneceği çocuğun çalışmasına ve yeteneğine bağlı. İki ay içinde bu spora adapte olup başarıya koşan çocuğumuz oluyor. Aslında bu birazda antrenmana bağlı yani çocuk saat bazında ne kadar çok antrenman yaparsa o kadar çok başarı sağlıyor. Bizim antrenman sahamız da hemen kulübümüzün önünde ve rahat bir yer. Açık denize çıkamadıkları zaman sporcularımız iç bölümde rahatlıkla antrenmanlarını yapabiliyorlar. Üç dört ay gibi bir sürede yetişen bir çocuk kadroya girebiliyor. Sonrasındaysa Türkiye Yelken Federasyonu'nun belirlediği yarışlara katılıyoruz. Bölge yarışlarından sonra Türkiye Şampiyonası yarışları söz konusu oluyor. Oralardan seçilen sporcularımızdan milli olanlarda var. Geçen dönem bir çocuğumuz Milli Takım ile beraber Brezilya'daki yarışlara katıldı. İki sene evvel de Balkan Şampiyonası'na katılan çocuğumuz oldu. Ve o çocuğumuz Balkan üçüncülüğü aldı.

Burcu DÜZGÜN: Siz Yelken Kulübü'ne nasıl dahil oldunuz ve başkanlık süreci nasıl gerçekleşti?

Ertekin SEZER: Ben 1992 yılında, büyük bir deniz sevgim olduğu için kulübe üye oldum. 2012 yılında bir önceki dönem başkanımız Sayın Mustafa Seyhan'ın takdiriyle yönetim kuruluna seçildik. 2014 yılında da yeni bir kadroyla başkanlık için aday oldum. Dokuz kişilik bir yönetim kurulumuz var. Güzel bir kadro oluşturduk ve bu kadroyla ikinci dönemimize başladık. Bizim şanslı olduğumuz konulardan biri de federasyon başkanımızın Samsunlu olması. Sayın Serhat Belli'nin de desteklerini alıyoruz. Federasyon olarak bizi hiçbir şeyden eksik bırakmıyorlar.

Burcu DÜZGÜN: Üye profilinden söz edecek olursak, kimler üye kulübünüze?

Ertekin SEZER: Samsun'un önde gelen esnafları, emekli olmuş insanlar, denizi seven kişilerden oluşan bir profil söz konusu.

Burcu DÜZGÜN: Üyelik şartları neler?

Ertekin SEZER: İki senesini doldurmuş iki üyenin referansıyla üye olunuyor. Üyelik formları elimize geçtikten sonra biz bunları yönetim kurulu olarak üye kabul kuruluna sevk ediyoruz ve en az on yıllık üyelerden oluşan üye kabul kurulu da değerlendiriyor. Sonra askıya çıkıyor, askıda on gün kalıyor. Bir itiraz olmazsa üyeliği gerçekleşiyor. Ayrıca bu dönem bayan üyelerimizin üye giriş aidatını düşük tutarak pozitif bir ayrımcılık yaptık. Bu sayede de bayan üye sayımız artmaya başladı. Şu an yüzün üzerinde bayan üyemiz var. Üyelerimizin verdiği aidatlar birçok gencin ufkunu açıyor. Bir diğer yandan da şehre katma değer üretiyoruz şu anda Samsun Yelken Kulübü olarak 60 kişiyi de istihdam ediyoruz. Dışarıdan gelen misafirler böyle bir tesisi gördüğü zaman hayran kalıyorlar. Bu konuda emeği geçen herkese minnettarız. Samsun Yelken Spor Kulübü Türkiye'de marka.

Burcu DÜZGÜN: Siz yola çıkarken bu başarıları öngördünüz mü?

Ertekin SEZER: Ben yola çıktığımda başarının temelleri atılmıştı diyebilirim. Biz biraz hazıra konduk (gülüyor). Atılan temeller sayesinde de bu başarılar devam ediyor.

Burcu DÜZGÜN: Deniz sporları konusunda biraz uzak duran bir toplum muyuz sizce böyle bir algı var?

Ertekin SEZER: O algı artık kırılmaya başladı. Bu algının en büyük sebeplerinde n birisi Türkiye'de futbol basketbol gibi sporların dışındaki sporlar ne basında ne de halk içinde yer bulamıyor. Bizim sporumuzun dezavantajı izleyicisinin olmaması. Sadece teknelerle gidilip seyredilebilen bir spordan söz ediyoruz. Fakat yeni yeni, gerek yerel gerekse ulusal basında daha çok yer almaya başladık. Rio Olimpiyatlarına Türkiye Yelken Milli Takımı altı sporcuyla katılıyor bu o kadro için iyi bir sayı umarım başarı elde ederler ve daha da artarak devam eder. Ayrıca federasyon çok güzel sponsorluk anlaşmaları yaptı. Tüm bunlar sporun tanıtımına büyük katkı sağlıyor. Geçtiğimiz günlerde Samsun halkı bizi biraz dışarıya kapalı görüyordu ancak biz özellikle sporcu yetiştirme konusunda dışarıya oldukça açığız. Ayrıca yetişkin eğitimleri de veriyoruz bunun için bir tekne temin ettik. Geçen sene edindiğimiz bu tekneyle yirmiye yakın üyemize de yetişkin eğitimi verdik.

Burcu DÜZGÜN: Samsun şehrinin denize yakınlığının oluşması ve boğulma vakalarının önüne geçilmesi için bazı projeler yapıldığını görüyoruz bu çalışmaların etkileri hissediliyor mu sizce?

Ertekin SEZER: tabii ki bu tür projeler sayesinde Samsun artık denizden korkmuyor. Örneğin bundan iki ay önce Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın desteğiyle bir seminer düzenledik. Bu seminerde denizde alınacak tedbirler, tekneler ile ilgili malzemeler konusunda bilgiler paylaşıldı. Orada da gördük ki Samsun'da bu konu ile ilgili bayağı bir çalışma yapılıyor. Tedbirler konusunda broşürler de dağıtıyoruz. Boğulma vakalarının önüne geçilmesi için şehirlerarası otobüslerde broşürler dağıtıldığını görüyoruz. Bence bu çok önemli çünkü dışarıdan gelen insanlar Karadeniz'i tanımıyor ve istemediğimiz durumlar yaşanıyor. Tabii inşallah boğulma vakalarının önüne geçilir.

Burcu DÜZGÜN: Yelken sporunu kimler yapa bilir, teknik olarak bahsedecek olursak örneğin pahalı bir spor mudur malzemeleri bakımından?

Ertekin SEZER: Evet ekipman olarak pahalı, fakat kulübümüz o ekipmanları sağladığı için bir maliyeti yok. Eğitimin sonrasında kişi kendi bütçesine göre bu sporu devam ettirebilir. Biz hiçbir karşılık beklemeden o eğitimleri vere biliyoruz. O konuda bir sıkıntımız yok. Bu kurslara dahil olan herkes eğitimleri alabilir. Sağlık raporu getirmesi yeterli.

Burcu DÜZGÜN: Bu spor çocuklara ve yetişkinlere neler katıyor?

Ertekin SEZER: Çocukların çabuk karar verme yetisi ön plana çıkıyor. Bu sporda saniyelik kararlar vermek zorunda olan çocuk bu sayede hızlı ve doğru karar vermeyi de öğrenmiş oluyor. Bu durum gündelik hayatına da yansıyor tabi ki. Çocuk ekip ruhunu da yine bu spor sayesinde öğreniyor. Diğer şehirlerde olan yarışlara katılan çocukların ufku açılıyor. Biz de onları şevke getirmek için her ay burada kulüp içerisindeki sporcularla yarışlar düzenliyoruz. Bu yarışlar eski kulüp yöneticilerimiz adına oluyor. Bu uygulamaya bu sene başladık. Bu çalışma hem üyeler içinde kaynaşmayı sağlıyor hem de yarışlara hazırlık oluyor.

Burcu DÜZGÜN: Geniş bir tesise sahip olduğunuzu söylediniz başka nasıl değerlendiriliyor bu alan sosyal faaliyetler de söz konusu oluyor mu?

Ertekin SEZER: Geçen yıl mevcut teniz kortlarımız eskimişti. Spor İl Müdürümüz Güven Özyurt'un destekleriyle kortlarımızı yeniledik. Kortlarda organizasyonlar yapılıyor. Çok kapsamlı spor salonlarımız var buralarda çalışmalarımız devam ediyor. Şimdi başka bir branş açma çabasındayız. Onun ile ilgili de federasyon ile görüşmelerimiz var. Onu da kulübe kazandırmayı planlıyoruz.

Burcu DÜZGÜN: Samsun'da çeşitli tesisler açılıyor, örneğin geçtiğimiz günlerde bir golf sahası açıldı. Bu yapıları siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Şehrin spor ile olan ilişkisine fayda sağlar mı?

Ertekin SEZER: Evet 2017 İşitme Engelliler Olimpiyatları için de yapılan bir takım tesisler var. Üstelik bu çalışmaların bir kısmı tam da bizim tesisimizin yanında yapılıyor. Biz bu durumdan çok memnunuz. Çünkü burası bir spor kompleksi haline geliyor. Gözde sporların haricin de de böyle çalışmaların yapılması, tesislerin açılması bizleri çok mutlu ediyor. Tesisler tek başına yeterli olmuyor. Umarım bu tesisler yaşar. Başarılı olur.

Burcu DÜZGÜN: 2017 İşitme Engelliler Olimpiyatı'nın Samsun'da yapılacak olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ertekin SEZER: Biz bu olimpiyatlara katılmak istedik ancak, branşımız olmadığı için katılamadık. Organizasyon ile ilgili üzerimize düşen bir görev varsa yerine getirmeye hazır olduğumuzu da gerekli mercilere bildirdik. Bunlar çok güzel gelişmeler bizler 2014 yılında Türkiye Laser Şampiyonası'nı yaptığımızda Samsun'a 36 tane takım geldi. Bu 116 sporcu, çalıştırıcıları ve yanlarında gelenleri de sayarsak 300 kişi demek şüphesiz şehir için bir katma değer. Bu tür organizasyonlar tanıtım açısından da büyük katkı sağlıyor.

Burcu DÜZGÜN: Plan ve projeleriniz neler?

Ertekin SEZER: Biz daha fazla çocuğa ulaşmak istiyoruz. Bununla ilgili bir proje hazırladık ve bu projemizi Orta Karadeniz Kalkınma Ajansına sunduk. Bu dosyamız onaylanırsa gölet ve baraj bulunan ilçelerimizdeki çocuklara ulaşıp bu sporu tanıtmak istiyoruz. Çocukları Samsun'a getirip bir iki gün misafir etmek istiyoruz bu sayede yelkeni görecekler döndüklerin de de yelken yapabilecekler. Örneğin Ladik Gölü'nde yelken yapılabilir. Şu anda bir tek Yakakent'te bir yelken kulübü var. O da kısıtlı faaliyetlerde bulunuyor. Karadeniz'de Tüm yarışlara katılan Sinop ve Samsun yelken kulüpleri. Bu spor daha fazla tanıtılırsa denize kıyısı olan tüm ilçelerimizde yelken kulüpleri olabilir ve onlar da yarışlara katılabilirler. Bu da Samsun için çok güzel olur. Bu Ege'de sağlanmış Ege'de tüm ilçelerde bir yelken kulübü var. Bu işin ilacı rüzgar. Rüzgar olmazsa olmaz o yüzden Sinop bizden daha şanslı.

Burcu DÜZGÜN: Gençlik ve Spor Bakanının Samsunlu olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ertekin SEZER: Şüphesiz faydaları büyük. Samsun bir spor şehri olmaya başladı. Her yerlerde tesisler var umarız bu tesisler yaşar. Çocukların spora yönlendirilmesi lazım spora yönelen çocuk sokaktan ve kötü alışkanlıklardan uzak kalıyor. Enerjisini spor ile harcamış oluyor.

Burcu DÜZGÜN: Anne babalar endişeli yaklaşabiliyor riskleri var mı bu sporun?

Ertekin SEZER: Bizim antrenörlerimiz deniz konusunda ilkyardım konusunda her türlü eğitimi alıyorlar. Çocuklara nasıl yaklaşılacağını nelere dikkat edileceğini çok iyi biliyorlar. O yüzden de korkacak bir şey yok.

Burcu DÜZGÜN: Teşekkür ederiz.

Röportaj: Burcu DÜZGÜN