Kurtulmuş, şimdiye kadar demokrasi mitinglerine kaç vatandaşın katıldığını açıkladı. Başbakan Yardımcısı; 'Emniyet kayıtlarına göre 25 milyon vatandaşımız bugüne kadar demokrasi nöbetine katılmıştır.' ifadelerini kullandı.

İşte Kurtulmuş'un açıklamasının satır başları:

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Bundan sonra Amerikalı yetkililer tercih yapmak durumundadırlar ya bir darbenin insanları katleden, insanları, binlerce insanı yaralayan bir darbenin terörist elebaşısını tutacaklar, gözetecekler ya da 79 milyon Türk insanının isteklerine cevap verecekler" dedi.

Bakanlar Kurulu toplantısı, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında gerçekleşti. Çankaya Köşkü'ndeki toplantı sonrasında Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, düzenlediği basın toplantısında Bakanlar Kurulu'nda ele alınan konularla ilgili açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından sokaklara çıkan herkese teşekkür ederek, "15 Temmuz'daki hain darbe teşebbüsünün hemen ertesinde milletimiz sokaklara çıkarak darbe teşebbüsünde bulunan eşkiyalara gerekli dersi vermiş, tankları, helikopterleri, uçakları, silahları göğsünü siper ederek durdurmuş ve Türkiye'yi uçurumun kenarından çekip kurtarmıştır. Öncelikle bu büyük badirenin içerisinden Türkiye'nin kurtulmasında emeği olan bütün yurttaşlarımıza bütün kardeşlerimize bir kez daha teşekkür ediyoruz ve o tarihten bu yana meydanları doldurarak bu meydanlardaki kalabalıklarla birlikte demokrasi nöbetini sürdüren halkımıza da yürekten teşekkür ediyoruz. Bugüne kadar demokrasi nöbetlerinde emniyet kayıtlarına göre 25 milyon vatandaşımız ülkemizde demokrasi nöbetine bütün illerimiz ve ilçelerimiz ve katılmıştır. Dün yine emniyetin kayıtlarına göre İstanbul'da 5 milyon yurttaşımız biraraya gelmiş Türkiye genelinde 80 ilde ki diğer illerdeki toplantılarla da yaklaşık 10 milyona yakın insan eş zamanlı olarak Türkiye'nin meydanlarını doldurarak ülkesine, vatanına bayrağına, milli birliğine sahip çıkmış, demokrasiyi benimsediğini bir kez daha dosta düşmana göstermiştir. Bu miting sadece 7 Ağustos'ta gerçekleştirilen ve bitmiş olan bir miting değildir. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki bu mitingin bundan sonraki artçı etkileri de görülecektir" diye konuştu.

"Amerikalı yetkililer bir tercih yapmak durumundadırlar"

"Dünyanın birçok yerinde şimdiye kadar bu darbeci teröristleri FETÖ çetesini anlamayan ya da anlamak istemeyen çevrelerin Türkiye'de 15 Temmuz'da ne olduğunu bir türlü anlamak istemeyen çevrelerin öyle zannediyorum ki bundan sonra Türkiye'de halkın, toplumun bütün kesimleri ile birlikte demokrasiye sahip çıkan bu kararlılığı karşısında anlamakta zorlandıkları bazı şeyleri şimdi daha kolay anlamaya başlayacaklarını göreceğiz" diyen Kurtulmuş şöyle devam etti:

"Dolayısıyla FETÖ'cü eşkiyaların ortaya koyduğu darbe teşebbüsü bütün dünyada çok daha açık, çok daha yalın bir şekilde görülecek ve artık dünyadaki birçok çevre istese de istemese de milletin bu kararlılığı karşısında Türkiye demokrasisinden yana tavır almak mecburiyetinde olacaktır. Hatta dahasını söyleyeyim bundan sonra, bu mitingden sonra Amerika Birleşik Devletleri yetkililerinin Gülen'i orada saklamak, korumak, kollamak konusunda da ciddi tereddütler geçirmeye başladıklarını zannediyorum. Bundan sonra böylesine 79 milyon büyük bir kararlılıkla İstanbul'daki büyük kalabalıkla ve ayrıca eş zamanlı olarak 10 milyona yakın kişinin katıldığı büyük mitinglerle bu terör örgütüne ve terör örgütünün elebaşısı Pensilvaya'daki kişiye insanlar bu kadar açık bir şekilde tavırlarını, karşı oluşlarını ortaya koyduktan sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin yöneticilerinin de tutumlarını yeniden gözden geçireceğinden hiç şüphemiz yoktur. Hep söylüyorduk dün akşam bunun bir kez daha açıkça ortaya konulduğu bir miting oldu. Bundan sonra Amerikalı yetkililer tercih yapmak durumundadırlar. Ya bir darbenin insanları katleden, insanları, binlerce insanı yaralayan bir darbenin terörist elebaşısını tutacaklar, gözetecekler ya da 79 milyon Türk insanının isteklerine cevap verecekler. Bu tercihin yakın bir zamanda siyasal bir sonuca dönüşmesini ümit ediyoruz. Ayrıca İstanbul'daki o muhteşem mitinge katılan bütün yurttaşlarımızı burada diğer siyasi partilerle birlikte iktidar partisi, ana muhalefet partisi, Milliyetçi Hareket Partisi çok güzel bir tablo oluşturma siyasi birlikteliğe de teşekkür ediyoruz. Bu anlamda toplumun bütün kesimleri dünkü mitingin içerisinde yer almıştır, herkes demokrasiye sahip çıkmış, herkes bu anlamda yeni Türkiye istikametinde yürüyüşümüze destek olmuştur. Bu çerçevede diyebiliriz ki Yenikapı Türkiye için yeni bir kapının açılması olmuştur. Yenikapı milli birliğe ve toplumsal bütünlüğüne açılan yeni bir kapı olmuştur, demokratik olgunluğa açılan yeni bir kapı olmuştur. Yeni bir siyaset diline ve yeni bir siyaset tarzına Türkiye'nin dönüşmesi için yeni bir kapı olmuştur, yeni ve güçlü Türkiye'ye geçiş için önemli yeni bir kapı olmuştur. İnşallah bu miladı siyasetçiler olarak bizler de iyi değerlendireceğiz, Türkiye'nin bundan sonra bir daha darbelerle karşılaşmaması için siyasetin zemininin çok kuvvetli olması gerektiğini artık çok daha iyi anlamış olarak yolumuza devam edeceğiz."

"80 ildeki mitinglerimiz dosta moral, dosta kuvvet, milletimize kuvvet ve düşmanlarımıza da korku salmış bir milli duruştur"

7 Ağustos'daki mitingin bir milat ve yeniden doğuş olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Milli iradenin, üç haftadır devam eden milli irade nöbetlerinin gerçekten taçlandığı muhteşem, mahşeri vicdanın ortaya koyduğu muhteşem bir mitingdir, milletin devletle bütünleştiği büyük bir mitingtir. Bu anlamda tüm milletin darbelerin karşısında, demokrasinin yanında olduğunu gösterdiği önemli bir milli duruştur. Kısacası dünkü İstanbul ve 80 ilde ki mitinglerimiz dosta moral, dosta kuvvet, milletimize kuvvet ve düşmanlarımıza da korku salmış bir milli duruştur. Ümit ediyoruz ki bundan sonra hem Türkiye, 7 Ağustos'taki bu büyük mitingle birlikte çok büyük bir ivme kazanarak reform istikametinde yoluna devam edecek, demokratikleşmesini sürdürecek, Türkiye'de milli birlik ve dayanışmasını çok daha üst seviyeye çıkaracak, ekonomik ve siyasal reformlarını da tereddütsüz sürdürerek yoluna devam edecektir. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden itibaren çok ciddi bir şekilde kamu diplomasisi alanında da önemli faaliyetler yürütüyoruz. Bir taraftan Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü diğer taraftan Dışişleri Bakanlığımız diğer taraftan Avrupa Birliği Bakanlığımız ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlar hep beraber Türkiye'deki darbe gerçeğini anlatmak ve darbenin arkasındaki bu FETÖ'cü çetenin nasıl bir dünya görüşüne sahip olduğunu bütün dünyayla paylaşmak için kollarını sıvadı çalışıyor. Bu anlamda Türkiye'nin tezlerini, milletin ortak duruşunu ve demokrasiyi sahiplenişini bütün dünyaya anlatmaya gayret ediyor ancak demin de ifade ettiğim gibi hangi çalışmayı yaparsak yapalım anlamak istemeyenler, ortadaki gerçekler ne kadar yalın olursa olsun bunları anlamak istemiyorlardı. Anlamayamadıkları için değil, anlamak istemedikleri için anlamıyorlardı ama dünkü mitingin bu tür çevrelerin de gözünü açtığını da zannediyoruz. Bundan sonra ortadaki mesele açıktır ve biz bütün kollarımızla birlikte, dört koldan bütün dünyada diplomasi, kamu diplomasisi faaliyetlerini sürdüreceğiz. Özellikle ekonomi diplomasisi ve insan hakları ile ilgili alanda bu FETÖ'cü çevreler ve onların networklerinin ortaya koyacağı algı operasyonlarını da kıracağız, bu algı operasyonlarına karşı da ülkemizin tezlerini bütün dünya ile paylaşmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Darbe teşebbüsü ve sonrasındaki gelişmeler Türkiye ekonomisini etkilememiştir"

Bakanlar Kurulu'nda ele alınan en önemli konulardan birisinin de ekonomideki güçlü adımlarla devam edilecek reform hareketleri olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "65. Hükümet'in en önemli alanlarından birisi ekonomide üretim esaslı, istihdam esaslı ve ihracat esaslı yeni bir moda geçmiş olması yeni bir faza geçmiş olmasıydı maalesef darbe teşebbüsü ile birlikte bu alanlarda da sanki bir takım aksamalar olurmuş gibi imajlar ortaya sürülmeye başlandı. Halkımız ve özellikle ekonomi çevreleri bu konuda rahat olsunlar, asla ve asla bu darbe teşebbüsü ve sonrasındaki gelişmeler Türkiye ekonomisini etkilememiştir. Etkileri ilk bir hafta marjinal etkilerdir ondan sonra süratle ekonomi yönetimi olarak kararlarımıza sadık bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Bu çerçevede bugün Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelen konulardan birisi de mevcut yatırım teşvik programının etkinliğini arttıracak yeni adımların atılması, proje bazlı yeni teşvik uygulamalarının gündeme gelmesi ve özellikle ihracata dönük yeni desteklerin gündeme alınmasıdır. Ekonomi ile ilgili bakanlıklarımız çalışmalarını sürdürüyor ve ekonomi dünyasının yeni teşvik alanları içerisinde yoluna devam etmesinin öncülüğünü yapıyor" şeklinde konuştu.

İş adamları taşınırları da bankalara teminat olarak verebilecek
Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelen konulardan birisinin de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilecek olan bir kanun tasarısı olduğunu söyleyen Kurtulmuş şunları kaydetti:

"Ekonomik reform paketlerimizin içerisinde zikrettiğimiz bir husus şuydu: İş adamlarının taşınır mallarının alet, makine, teçhizat ve diğer taşınırlarının bankalara teminat olarak verilebilmesinin kolaylaştırılması. Bunu söz olarak vermiştik ekonomi çevrelerini özellikle KOBİ'leri rahatlatan çok önemli bir teklifti bu. Şimdi bunu yasalaştırıyoruz inşallah bugün itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gidiyor ve bundan sonra iş adamlarımız sadece taşınmazlarını değil aynı zamanda taşınır mallarını, mülklerini de bankalarımıza rehin olarak verebilecek, teminat olarak gösterebilecektir. Makinesini, üretim tezgahını ve kullandıkları kamyonlarını diğer araçlarını teçhizatlarını bir teminat olarak gösterecektir. Özellikle Türkiye'nin ana omurgasını oluşturan iş dünyasının ana omurgasını oluşturan KOBİ'lerimiz için hayat damarı olacaktır öyle olacağını ümit ediyoruz çünkü finansman konusunda oldukça zorluklar çeken ve finansman maliyetlerinin yüksekliği dolayısıyla gerçekten kendilerini finanse etmekte zorlanan bu kesime karşı önemli bir teminat olarak bunlar bankalarda olacak ve İnşallah onlara da faydalı olacaktır diye ümit ediyorum iç dünyamızı rahatlatacaktır."