Türkiye'nin
huzur ve kardeşliğine
umutla aralanan
kapısı Yenikapı'da,
o muhteşem miting öncesinde,
TRT spikeri röportajlar
yapıyordu...
O sırada ekranda,
atletik yapılı bir
genç gördüm...
15 Temmuz gecesine
ait anlattıklarına
dikkat kesildim...
Hiç duymadığım
şeylerdi bunlar...
Tüylerim diken diken oldu,
ağlamamak için
kendimi zor tuttum,
ama başaramadım...
Onun söylediklerini
kayda alamadım. Bir başka yerde de bulamadığım için
mealen aktarıyorum:
"Cumhurbaşkanımız TV'den
'Havalimanları ve meydanlara yürüyün,
sokaklara çıkın' diye seslendiğinde,
Atatürk Havalimanı'na çok uzak olmayan bir yerdeydim. Ancak,
bulunduğum sokakta
araç trafiği yoktu. Koştuğum sırada,
eski bir otomobil gördüm, durdurdum. Sürücüsü orta yaşlarda
biriydi. 'Allah rızası için beni havaalanına getirir misin?'
dedim. 'Elbette' dedi. Sürücü yolda askerleri görünce
'İhtilal mi var?' diye sordu. Ben de 'Havaalanına o yüzden gidiyorum' dedim. Havaalanına çok az mesafe kalmıştı. Araç arızalandı. Yeniden koşacaktım. Ancak, 'Borcum ne kadar?' diye sordum. 'Allah rızası için aracıma binen birinden para alamam' deyince; çok duygulandım. Bu sözler karşısında,
cebimdeki bütün paramı çıkarıp vermek istedim. Adam 'almam' diye ısrar edince, ona "Bana para lazım değil, ben ölmeye gidiyorum" dedim. Ağlamaya başladı. Bütün paramı bırakıp,
koştum. Arkamdan o da geliyordu. Havaalanının önünde tankların karşısına
göğsümüzü gererek durduk."
O gece hayatlarını hiçe sayarak,
böylesine destansı
öyküleri yazan binlerce
insan var...
Bu yiğit insanlar,
milletin
gönlünde
anıtlaşmıştır...
Şehitlerimizin ailelerine,
gazilerimize sahip çıkalım!..
Çünkü, 79 milyonu
tek yürek yapan
bu büyük
"milli uyanış"
onların şehadetleri
sayesinde gerçekleştirilmiştir...
Bu vesileyle; bir kere daha şehitlerimize rahmet, gazilerimize
acil şifalar diliyorum...