Kendi oğlunun askerde olduğunu söyleyen Gram, "Benim oğlum asker ve ben bir asker tarafından vuruluyorum, bu ne kadar acı bir şey" dedi.
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Borsa İstanbul'da ilk yaralananlardan olan Halil Gram o gece yaşananları anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "sokağa çıkın" çağrısı üzerine akrabaları ve arkadaşlarıyla dışarıda buluşan Gram, İstinye'de buluştukları grupla Borsa İstanbul binasına yürümeye başladı. Yürüyüş devam ettiği sırada gruba, binayı kuşatan darbeciler tarafından açılan yayılım ateşi sonucunda Gram bacağından vurularak gazi oldu.

Vurulmasının ardından önce İstinye Devlet Hastanesi kaldırılan ardından Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Gram, tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu edildi. Bacaktaki kemiğin kırılması nedeniyle ayağını uzun bir süre kullanamayacağı öğrenilen Gram, mesleği olan vinç operatörlüğünü de yapamıyor.

Evli ve 2 çocuk babası 46 yaşındaki Gazi Halil Gram, "Ben evde yatarken, ağabeyim bana darbe olduğunu söyledi. Tabi ben ilk önce hangi çağda yaşıyoruz diye inanamadım. O da bunun üzerine televizyonu açmamı söyledi. Televizyonu açtığımda Cumhurbaşkanımızı gördüm. Oğlum vardı yanımda, oğlumu da yanıma aldım. O sırada salalar okunmaya başlandı. Biz burada geniş bir aile olduğumuz için, yeğenlerimi topladım, yan taraftan arkadaşlarımı topladım. Burada 30 kişilik bir grup olduk. Aşağıya İstinye'ye indik. İstinye'ye indiğimizde insanlar akın akın geliyordu. Birden 500-600 kişi olduk. Hep beraber İstinye Polis Merkezi'ne gittik. Burada karakolda herhangi bir sorun olmadığını ama Borsa İstanbul'un işgal altında olduğunu söylediler. Oradaki memur arkadaşlara yardım edebilirseniz oraya gidin dediler. Biz de 500-600 kişilik o grup elimizde Türk bayrakları slogan atarak Borsa İstanbul'un önüne gittik" dedi.

"Sağımıza solumuza mermiler düşünce 'Bu iş buraya kadar burada şehit olacağız' dedim"

Borsa İstanbul'da darbecilerin halkı vurduğunu duyduklarını ifaden eden Gazi Gram, "Öyle bir şey olabilir mi? dedik. 'Mevzubahis vatansa can teferruattır' dedik. Oradan ileriye doğru devam ettik. Tabi Borsa İstanbul'un önüne geldiğimizde ilk atış sesini duydum. Arkamda Bayram arkadaşım, burada hep birbirimizi tanıyoruz, hepimiz İstinyeliyiz. Onun vurulduğunu gördüm. Arkama düştü hemen. Çok kanaması da vardı, birden bire vurulduğu bölge açılmaya başladı. İkimiz kaldık orada, herkes sağa sola kaçıştı. Ona yardıma gideyim dedim, iki adım gitmeden ben de ayağımdan vuruldum. Ondan sonra yaylım ateşi başladı üzerimize doğru. Sağımıza solumuza mermi düşüyordu neremden vurulacağımı düşünüyordum. Dedim herhalde bu iş buraya kadar. Artık burada şehit olacağız herhalde. O ara gene çocukluk arkadaşım var Yahya, birden yanımda bulundu nereden nasıl geldi bilmiyorum. Beni tuttu yakınımızda bulunan bir bankamatiğin arkasına çekti. Ardından bir araba ile hastaneye gittik. Beni ilk önce İstinye Devlet Hastanesine götürdüler, ardından Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi'ne götürdüler" ifadelerini kullandı.

"Benim oğlum asker, ben bir asker tarafından vuruluyorum"

Oğullarından birinin askerden yeni geldiğini söyleyen Gazi Gram, "Üzerinden bir ay geçmeden diğer oğlum askere gitti. Sonra bizi orada vuran askerleri gördüm bir anda oğlum aklıma geldi. Benim oğlum asker, ben bir asker tarafından vuruluyorum. Ne kadar acı bir şey. O akşamı bir türlü unutamıyorum. Asker tarafından vurulmak yani askeri elbiseyi giymiş bir terörist tarafından vurulduk. Şu an benim de oğlum asker Sivas'ta görevde" diye konuştu.