Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Necdet Uzun, bugünkü yazısında Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün firari İmamını açıkladı ve çok çarpıcı detayları kaleme aldı.

Gazeteci Uzun, yazısında Şahin'in 17/25 Aralık'tan hemen sonra istifa ederek, cemaatin etkili olduğu ülkelerden biri olan Kenya'ya kaçtığı ve orada FETÖ'ye ait bir hastanenin başhekimi olduğunu, o dönemin Samsun İmamı Bilal Karaduman'ın da Kenya'ya atandığına dikkat çekti.

İşte Uzun'un bugünkü yazısı:

Listeler yeni mi çıktı?..

O karanlık gecenin

aylar öncesinde,

Samsun'da FETÖ/PDY operasyonları

başladığında,

gözaltılar olmuş,

mahkemeye çıkarılanların

hemen hemen hepsi

serbest bırakılınca;

"Polis yeterince çalışmıyor"

iddiaları ortaya atılmıştı...

Samsun Adliyesi'nde

onlarca hakim ve

savcının

tutuklanmasıyla

eleştirenlerin

haksızlık yaptığı da

anlaşıldı...

Bu arada,

"FETÖ/PDY" soruşturmalarında da

çoğu insanın

devlete yardımcı olmaktan kaçındığını ve

polisin neredeyse iğneyle kuyu kazdığını da hatırlatalım...

Görevden uzaklaştırma, memuriyetten men ve

gözaltına alınacakların

listesi de Ankara'dan geliyor...

Bu listelerin hazırlanması dünden bugüne değil,

yıllar öncesine dayanıyor...

FETÖ'nün, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı

hedef almasının nedeni de

hazırlanan dosyadan

haberdar olmalarıydı...

MİT, kaç yıl önce

onları tespit etmişti...

Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün imamı

eski Ruh ve Sinir Hastalıkları

Başhekimi Dr. Cevdet Şahin'di...

17/25 Aralık'tan hemen sonra

istifa ederek,

cemaatin etkili olduğu ülkelerden biri olan

Kenya'ya kaçtı ve orada

FETÖ'ye ait bir hastanenin başhekimi oldu...

O dönemin Samsun İmamı

Bilal Karaduman da

Kenya'ya atandı...

Yani, devlet kimlerin finans sağladığından

tutun da kimlerin örgüt içinde ne görevde olduğunu biliyor...

O yüzden derim ki;

"Çocuğum onların okuluna gitti, diye gözaltına alındım"

nağmeleri boşuna...

Eğer öyle olsaydı, Samsun'un yarısı

hapisteydi...

Gözaltına alınan ve

tutuklananlar arasında,

17/25 Aralık darbe girişiminden sonra

örgütten elini ayağını çekmiş olanlar da

vardır mutlaka...

Onların da uzun soluklu

tutuklu kalacağını sanmıyorum...

Çünkü, bu iddianameleri

hazırlayıp

davalara

bakan insanlar;

"Kumpas davalar"da olduğu gibi vicdanını Pensilvanya'ya

kiralamış olsaydı,

Terme Kaymakamı İlyas Gün, iki gün sonra cezaevinden çıkamazdı...

Hakim ve savcıların,

adeta kılı kırk yararcasına

hassas davranması;

toplum nezdinde,

yargıya olan güvenin

yeniden

tesis edilmesidir...

Başbakan Binali Yıldırım'ın,

tarafsız ve adil yargılamadan

söz etmesinin nedeni de budur...