Başkan Muharrem Göksel, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan olaylarla alakalı günden değerlendirmesi yapmak için özel bir restoranda basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Darbe girişimi gecesi ve sonrasında yaşanan olaylardan, daha sonrasında yakalanan milli beraberlik ruhu hakkında açıklamalarda bulunan Göksel, daha sonrasında da kendisi hakkında ortaya atılan iddialara cevap verdi.

Darbe girişimini milletin dik duruşu sayesinde atlattıklarını belirten AK Parti Samsun İl Başkanı Muharrem Göksel, '15 Temmuz darbe girişimini Allah'ın izniyle hep beraber atlattık. Girişimin ardından 27 gün boyunca meydanlarda demokrasi nöbetine devam ettik. Bu süreçte Samsun'da bütün kesimlerde büyük bir heyecan ve büyük bir özveri vardı. Basın mensupları da ilk günden beri demokrasi nöbeti tuttular. Cumhurbaşkanımız tüm davalarını geri çekti. Diğer liderler de davalarını geri çekeceklerini söylediler. 15 Temmuz, milli birliğimiz için de önemli bir gelişme olacaktır. Bundan sonra birbirimize daha sıcak daha yakın olacağımıza inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herkesin birbirine sahip çıkması lazımdır. Demokrasi meydanlarında ırkçı söylemler, parti söylemleri bitti. Tek bir gaye vardı. Vatan, millet ve bayraktı. Bu çok önemli bir şeydir. Bu değerler bizim için her şeyden önemli. Bunu da idrak ettik ve gerçekleştirdik' açıklamasında bulundu.

'Herkese teşekkür ediyorum'

AK Parti teşkilatının ve diğer unsurların çok özverili bir duruş sergilediğinin altını çizen Başkan Muharrem Göksel, 'Bizim teşkilatlarımız da ilk günden itibaren işe sahip çıktı ve önderlik yaptılar. Sabahlara kadar alanlardan çekilmedik. Bu sabahlara kadar alanlardan çekilmemek diğerlerini de alanlarda tuttu. Özellikle teşkilatlarımız özverili davrandılar. Herkes bu işe ilk gece canı pahasına atladıysa, biz AK Parti'liler olarak 2 kere atlamamız lazımdı bunu da gerçekleştirdik. Diğer STK'lar, sendikalar ve herkes bu işe sahip çıktı. Özellikle bu süreçte milletine, bayrağına ve iradesine destek olan tüm unsurlara teşekkür ediyorum' diye konuştu.

'Gözaltılar ve tutuklamalar rastgele yapılmıyor'

OHAL sonrası yapılan operasyonlar ve tutuklanan kişiler hakkında da yorumlarda bulunan Muharrem Göksel, 'Nöbetleri tamamladıktan sonra da bir takım gelişmeler yaşandı. OHAL kararları ve diğer kararlar alındı. OHAL kararları millete karşı alınmış bir karar değil. OHAL kararları devletin kendini yeniden kontrol emesi ve çalışma sistemini düzenlemesidir. Kimsenin çalışma hayatına OHAL'de bir müdahale olmadı. Devletin zapt altına alınması ve vatandaşın rahat yaşamasını sürdürecek bir OHAL kararıydı bu. OHAL ile birlikte FETÖ'ye mensup olan veya bunlara yardım eden kişiler, memurlar ve esnaflar bir yandan alınıyor, takipleri yapılıyor, salınıyor ve mahkemeler de devam ediyor. Samsun'da bin 500'ün üzerinde kişi alındı. Hukuk sistemi düzgün şekilde işleyecek. Kesinlikle rastgele şikayetlerle kimse alınmıyor. Başbakanımızın da söylediği gibi belli başlı 12 kriter var. Şüpheliler bu kriterler doğrultusunda alınıp sorgulanıyorlar. Bunlardan sonuç elde edilirlerse mahkum oluyorlar, alınmazsa özgür kalıyorlar. Kesinlikle kimseyi yanandan yere alıp da bunları burada tutmanın faydası yok. Gerçekten suçlu olanların alınıp sorgulanması hatta daha geniş bir çerçeveye ulaşılması doğru olacaktır. Bunu devletin hukuk sistemi yapıyor. Bu hukuk sisteminin de doğru işlediğine inanıyorum. Bu içeri alınanlardan Samsun'da 'şu da boşu boşuna alındı, şuna haksızlık yapıldı' denilen bize gelmedi. Alınanlar için 'tamam bu nokta, bu da doğru alındı' gibi söylemler oldu. Yanlış alınanlar belki de olmuştur ama bunlar da sonucunda mahkeme sonrasında bir delil bulunamazsa aklanacaktır' şeklinde konuştu.

'Bu tür asılsız iftiralar bizi üzüyor'

Bir gazeteciyi tehdit ettiği iddialarına değinen Başkan Göksel, 'Ben bu arkadaşı tanımam. Telefon numarası bende yok, telefonla arayamam. Ben bu arkadaşı ne tehdit ettim ne telefonla aradım ne de yüz yüze görüştüm. Herhangi bir şey yapmadım. Bu tür asılsız iftiralar bizi üzüyor. Böyle bir durumu ortaya attıysa bunu da ispat etsin. Telefonumu da ilgili kurumlara incelenmek üzere verebilirim' ifadelerini kullandı.

"Beni kimse vatan hainiyle aynı kefeye koyamaz"

Bu gazetecinin kendisini FETÖ'cü olmakla suçladığını dile getiren Göksel, şöyle konuştu: 'Bunda bir behis görmüyorum. Benim için FETÖ'cü, daha önceden de FETÖ'cüydü demiş. Bu söylemlerini de ispatlamaya davet ediyorum. Benim böyle bir durumum olsa, AK Parti il başkanı olarak görevimi devam ettiremem zaten. FETÖ'cü adamın ne işi var AK Parti'de, ne işi var il başkanlığıyla? Bizim de sistemimiz var. Genel merkezimizde araştırma sistemimiz var. Benim ne olduğumu orada araştırıyorlar. Bütün ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyelerinin FETÖ'yle ilişkisi var mı yok mu araştırıyorlar. Eğer benim bir ilişkim olsaydı şimdiye kadar görevden alırlardı beni. Hatta FETÖ demek vatan haini demektir. Ben eğer vatan hainliğiyle suçlanıyorsam, kendimi öldürürüm, intihar ederim. Ben vatan haini olabilir miyim? Böyle bir şey var mı? Beni kimse vatan hainiyle aynı kefeye koyamaz. Bizim sülalemizde vatan haini olmadı, bundan sonra da olmaz. Benim dedelerim gazidir. Ben böyle bir aileden geliyorum, beni kimse vatan hainliğiyle suçlayamaz. Bu arkadaşı biz mahkemeye vereceğiz. Bu iddialarını ispatlasın. İspatlamazsa kim suçluysa o cezasını çeker. Ama mahkemede görüşeceğiz.'

Toplantıya ayrıca, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Rabia Bay Keser ile İl Gençlik Kolları Başkanı Caner Göktepe ve teşkilat üyeleri de katıldı. Toplantı, başkanın basın açıklamasının ardından gazetecilerle toplu fotoğraf çekimi ile sonlandı.