Bir yakınımın

nişan töreni
için gittiğim Kayseri'yi
hayranlık
içinde gezdim...
Bir İç Anadolu Bölgesi şehri olan
Kayseri'de, neredeyse
ağaçsız bir cadde ya da sokak göremedim. Bulvarların
her iki yanı ve refüjleri,
yemyeşil ağaçlarla
dolu...
Bulvar boyunca alabildiğine yeşillik,
gezi ve çocuk parkları...
Kavşak göbeklerinde,
itinayla dikilmiş
yaz çiçekleri var...
Ne Samsun ne Ordu ne Giresun ne de
Trabzon'un cadde ve sokaklarında
bu kadar güzel bir
yeşil dokusu yok!..
Geniş yollar,
şehrin ortasından geçen hafif raylı sistem,
köprülü kavşaklar
ve katlı yollar, bir milyonu aşkın nüfusu olan
Kayseri'de trafiği büyük ölçüde
rahatlatmış!..
Yollarda çöp bulmak,
çok zor, sokaklar tertemiz...
Bir yandan etkilendim
bir yandan da
neredeyse mezarlıklar,
askeriye ve bazı kuruluşların
dışında yeşillik alanları
yok denecek kadar az olan
Karadeniz illeri adına
üzüldüm...
Bizde, dağlar yeşil kaldı sadece...
Her taraf beton yığını...
Kayseri'de 4 dönem Büyükşehir Belediye
Başkanlığı yapan Mehmet Özhaseki,
boşuna Çevre ve Şehircilik
Bakanı yapılmamış!..
Bunu Kayseri'yi görünce anladım...
Bazı Kayserililere sordum. "Kimin döneminde yapıldı bunlar?" diye...
Cevapları, hiç tereddütsüz "Özhaseki" oldu...
Şehirlerine
damgalarını vuran
bu insanları,
halk unutmuyor...
Özhaseki, Kayseri'de anıtlaşmış
bir isim...
Sormaya devam ettim..."Başarının sırrı nerede?"
dedim. "Kayseri'de her yapılan güzel işin
arkasında ortak akıl var" cevabını aldım...
Sonra Samsun'u düşündüm. Doğruya yanlış,
yanlışa doğru diyen,
gözleri şehrin ortak çıkarlarından çok,
kendi rantlarını gören,
vizyonsuzluğunu örtbas etmek için
küçük hesapların peşinde koşan,
acımasız eleştirilerde
önde, tebriklerde ise
arkalarda duran
insanların çok olduğu bir şehirde yaşamak da zor, başkanlık yapmak da...
Her türlü kıskançlığı bırakıp,
ortak paydalarda buluşmayı
beceremezsek,
bu şehri büyütemeyiz!..