Başbakan Binali Yıldırım, '65. Hükümet'in İlk 100 Günü' isimli değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, 100 günde tüm bakanlıkların yaptığı çalışmaları paylaşmak istediğini belirterek, 'Adalet alanında 100 günde yaptığımız çalışmalara göz atmak gerekirse, özellikle 'geciken adalet adalet değildir' algısı maalesef yıllardır adalet sistemimizin önünde en büyük sorundu. Adaletin gecikmeden tecelli etmesi için bölge idare mahkemelerini ya da diğer adıyla istinaf mahkemelerini faaliyete geçirdik. 20 Temmuz itibariyle çalışmaya başladı. Davalar çok uzun yıllar sürüyor. Yargıtay'a Danıştay'a gidiyor. Orada da dosyalar birikiyor. Vatandaş umudunu kesiyor. Geciken adalet adalet olmuyor. Belirli suçlar ve belirli parasal miktarlara kadar olan davalar ilk dereceden sonra istinaf mahkemesine gelecek orada iş bitecek Yargıtay'a Danıştay'a gitmeyecek. Bu yıllardan beri beklenen bir şeydi. Böylece Danıştay Yargıtay içtihada yönelik büyük ölçekli davalara bakmak durumunda kalacak. Üst yargıda yeniden yapılandırmaya gittik. Özellikle Yargıtay'ın Danıştay'ın gelişmiş ülkelerdeki örneklerine benzer şekilde üye sayılarında azaltmaya gittik, daire sayılarında azaltmaya gittik. Bunun bir sebebi de içtihat mahkemeleri kurulunca geniş yapıya ihtiyaç kalmamasıydı. Bu aynı zamanda tasarruftur. Hem işlerdin hızlanması hem de bu alanda daha hızlı sonuç alınması için bu düzenlemeleri yaptık. Malum 15 Temmuz'da yaşadığımız terör girişiminden sonra çok sayıda bu darbe girişimine iştirak edenler gözaltına alındı, tutuklama kararı verildi. Yargılamaları önümüzdeki dönemde devam edecek. 1 Temmuz 2016 tarihinden daha önce mahkemelerde hüküm giymiş cezaevlerinde bulunan tahliyelerine 1 yıl kalanlar zaten şartlı olarak çıkarılıyor. İyi halleri devam edenlerin 1 yıl yerine 2 yıl kala bırakılmasını öngören bir düzenleme yapıldı. Bu uygulamaya girdi. ' şeklinde konuştu.

'100 gün içinde 205 bin vatandaşımıza iş sağlamış olduk'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik alanında yapılan çalışmalara ilişkin Yıldırım, 'Çalışma sosyal güvenlik alanında 100 gün içerisinde ciddi reformlar yaptık. 50 işçi altında işçi çalıştıran işyerleri az tehlikeli sınıfındaki işyerlerindeki uygulamada bazı sıkıntılar baş göstereceği dikkate alınarak yasadan gelen uyarıları değerlendirdik. Bu uygulamayı 1 yıl erteledik. İş sağlığı ve iş güvenliği kanunu az tehlikeli işlerde ve 50 işçi ve daha az çalıştıran yerlerde 1 yıl süreyle ertelendi. Yeniden gözden geçirilecek. Kamu ve özel kesim dahil. Turkuaz kart beyin göçünün geri getirmeye yönelik bir uygulamadır. Bu bağlamda yurt dışında gerek Türk gerek yabancı uyruklu beyinlerin ülkemize katma değer sağlayacak bilim insanlarının Türkiye'ye gelmesini sağlayacak bir teşvik unsuru olarak bu da getirilmiştir. Amaç Türkiye'de yatırım yapmayı teşvik etmek üretimi teşvik etmek istihdamı teşvik etmek. Bir önemli uygulama istihdam alanında oldu. Fabrikalar işçi alırken onların yetişmesi için bir mesai para harcıyorlar. Bunun yüküne katlanmak istemiyorlar. Dolayısıyla ben yetişmiş adam alayım diyorlar. Bunun önüne geçmek için program başlattık. Dedik ki1 yıl boyunca al çalıştır hem iş öğrensin ama bunun getirdiği yükü de senin sırtına vurmayacağız. Devlet olarak parasının yarısını biz vereceğiz. İşbaşı eğitimi 6 aydan 1 yıla çıkardık. İşverene yük gelmiyor. Aynı zamanda da işe giren meslek öğreniyor. Ondan sonra da tam kapasite çalışmaya devam ediyor. 100 gün içinde 205 bin vatandaşımıza iş sağlamış olduk. Er erbaşların sağlık hizmetinden istifade etmelerini getirdik. 15 Temmuz darbe girişiminde şehitlerimize ve gazilerimize kanunen bu unvanın verilmesi ve bölücü terörle mücadelede vatan savunması için mücadele eden bütün şehitlerimize tamamen aynı hakların sağlanması imkanını getirdik' ifadelerini kullandı.

'Her bir gencimize 15 bin gencin her birine 30 bin lira karşılıksız para veriyoruz'

Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

'Tarımsal kooperatiflerin borçlarını 5 yıla yaydık. Bin 640 milyon para ödeyeceklerdi. Dedik ki millete zora sokacak halimiz yok. Dedik ki 5 yıl boyunca ödeyin. Ayrıca yeni aldığımız karar çiftçilerimizin Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatifine olan borçlarını da tamamen 1 yıl süreyle erteliyoruz. Gübre de ve mazotta KDV kalkmıştı. Buna ilave olarak gübrede de yüzde 17 indirim sağlandı. 50 kiloluk torba 99 lira yerine 67 liraya inmiş oldu. Çiftçilerimize besicilerimize buradan müjdeyi veriyorum. Tarımda havza bazlı desteklemeye geçiyoruz. Yani herkes her yerde her şeyi ekip biçmeyecek. Dolayısıyla birisi patates ekiyor, diğeri de ekiyor. Patates fiyatı çöküyor. Bunun yerine mevsim coğrafi şartlar bölgelere göre hangi ürünlerin hangi havzalarda yetişeceğine bakanlık karar verecek. Böylece üretilen üründe para edecek. Kendi içinde rekabete girmeyecekler. Burada Türkiye kazanacak. Türkiye kalkınmayı tarımla sağlayacak. Tarım bizim için hükümetimiz için bundan böyle stratejik bir alan olarak ele alınacak. Bu konudaki katma değerimiz ekonomimize olan katkısını daha da arttıracağız. Genç tarım işçisi projesini başlattık. Her bir gencimize 15 bin gencin her birine 30 bin lira karşılıksız para veriyoruz. Git tarımla uğraş, yeter ki oradaki toprakları işleyelim. Damızlık ağırlıklı destekleme projesine geçiş yapıyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren çalışmalar bitmiş olacak ve desteklemeleri parça pinçik vermeyeceğiz. Yılda iki sefer ekim ve hasat dönemlerinde vermek suretiyle vatandaşımızın beklentisinde karşılamış olacağız. Arazilerin toplulaştırılmasıyla sulamasını projelerini birlikte yürüteceğiz.'
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 'Havza bazlı üretimle 941 havza belirlendi. Çalışmaları tamamladık. Buradan elde edeceğimiz tarımsal hasıla 11 milyar liradır' dedi.

'Kararlılığımız artarak sürüyor'

İçişleri Bakanlığı'nın çalışmalarına değinen Yıldırım, terörle mücadelenin 24 Temmuz'dan itibaren yeni bir anlayışla devam ettiğini belirterek, 'Yeni anlayış nedir? Ülkenin her köşesinde vatandaşımızın cani mal güveliği sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın yurdun her köşesine rahatça seyahat edinceye kadar terör gruplarının bölücü terör unsurlarının güvenlik kuvvetlerimize, sivil vatandaşlarımıza yönelik saldırıları tamamen bitinceye kadar operasyonlara ara vermeden devam edeceğiz. Buradaki kararlılığımız artarak sürüyor. Bu bağlamda hatırlarsınız şehirlerimizde, ilçelerimizde maalesef çukurlar açıldı. Hendekler kazıldı. Vatandaşlarımız çok zor şartlar altında bölgeden ayrılmak zorunda kaldılar. Bütün bu ilçelerimizde, illerimizde terör unsurları temizlendi' şeklinde konuştu.

'Bölge halkına verdikleri zararın parasal tutarı 10 milyar onu da 3 yıl içerisinde tekrar o zararları ortadan kaldıracağız'

'Doğu ve Güneydoğu'da 22 ili bu hafta sonu vatandaşlarımızın bilgisine sunmak isterim pazar günü Doğu ve Güneydoğu illerimiz 22 ili kapsayan bir yeniden kalkınma projesi ve ekonomik gelişme programını da devreye alacağız' diyen Başbakan Yıldırım, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

'Bunun detaylarını da Diyarbakır'da kamuoyuyla paylaşacağız. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki illerimiz belirli gruplar hakinde toplanmak suretiyle cazibe merkezleri oluşturulacak ve buralara yönelik ciddi yatırımları başlatıyoruz. Pazar günü 1.4 milyar civarında yeni temel atıyoruz. Bunlar ağırlıklı olarak operasyonlar sırasında yıkılan Silopi'de, Cizre'de, Şırnak'ta, Sur'da, İdil'deki o vatandaşlarımızın konutları binaları daha da güzel şekilde yapılacak ve 1 yılda tamamlanacak ancak bu terör örgütünün, bu hainlerin verdiği zarar daha büyük 10 milyar tutarında zarar verdiler. O çukurları, hendekleri kazmak suretiyle orada güvenlik kuvvetlerimize ve bölge halkına verdikleri zararın parasal tutarı 10 milyar onu da 3 yıl içerisinde tekrar o zararları ortadan kaldıracağız. Vatandaşlarımızın rahatça evlerine, barklarına geri dönmeleri sağlanmış olacak.'

'Çözüm mözüm yok kardeşim. Çözüm vatandaşta'

Doğu ve Güneydoğu'daki yapıların 1 yıl içerisinde teslim edileceğini bildiren Başbakan Yıldırım, '1 yılda evler teslim edilecek ama diğer tarihi yapılar biraz daha zaman alacak burada vatandaşlarımızın şunu bilmesini istiyorum. Hükümetimiz iç güvenliğin sağlanması konusunda hiçbir taviz vermeyecek. Çözüm mözüm yok kardeşim. Çözüm vatandaşta. O fırsatı kaçırdılar. Vatandaşla aramızdaki hainleri çıkaracağız. Terör örgütünün Kürt vatandaşlarımızın başına bela olmadan kurtaracağız. Çünkü bu terör örgütlerinin Kürtler diye bir sorunu yok. Kürt vatandaşlarımızın PKK terör örgütü sorunu var. Biz bu sorunu kentlerde büyük ölçüde kontrol altına aldık. Şimdi kırsalda güvenlik birimlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz, jandarmamız, polisimiz bitin gücüyle üzerine gidiyor. Gitmeye de devam edecek' ifadelerini kullandı.

'77 milyon kök kenevir imha edildi. Bu uyuşturucu işine bulaşan 8 bin 561 kişi gözaltına alındı'

Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın İçişlerine hiçbir şarta bağlı olmaksızın bağlandığını hatırlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
'Bütün personel alımı yetiştirilmesi, çalıştırılması, sicillerinin verilmesi, terfilerinin yapılması, özlük hakları her bakımdan bağlandı. Önceden Jandarma hem Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı hem İçişleri Bakanlığı'na bağlı Sahil Güvenlikte aynı. Büyük sorun oluşuyordu. Sevk ve idarede bunlar düzeltildi herkes şimdi yerini biliyor. Patronunu biliyor. Kimden emir alacağını biliyor ve işini nasıl yapacağını biliyor. Bunun güvenlik bakımından terörle mücadele bakımından büyük bir faydasını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bu operasyonlar sırasında tabi özellikle Diyarbakır, Siirt, Şırnak bu bölgelerden yapılan çalışmalarda o 40 ton uyuşturucu ele geçirildi. Bu bölücü terör örgütü uyuşturucuyu ne yapıyor? İçecek hali yok. Bununla milleti zehirliyorlar. Çocukları zehirliyorlar. Hatta Avrupa'ya götürüyor oradakileri de zehirliyorlar. Avrupalılar ne zaman akıllanacak ben merak ediyorum. Onlar onlara sergi açtırmaya devam etsin bir yandan çocuklarını zehirlemeye terör örgütü de devam ediyor. Buradan bu çağrıyı da o dostlarımıza yapıyoruz. 77 milyon kök kenevir imha edildi. Bu uyuşturucu işine bulaşan 8 bin 561 kişi gözaltına alındı. Bunlardan bir kısmı tutuklandı. Sadece bu uyuşturucunun parasal değeri 4 milyar 4 katrilyon bu bir ayda yapılan operasyonun sonucu hani terör örgütü nereden kaynak sağlıyor diye merak edenlere söylüyorum. Ayrıca 25 tanede çalınmış araç bulduk Lice'de bunlar bomba yükletilecek bir yerde patlatılacak. Şuanda da 910 tane çalınmış araç var yurt genelinde bunlarda takip ediliyor. Herhangi bir olaya karışmaması için gerekli çalışmalar yapılıyor.'