Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, TSK'nın Cerablus'a yönelik 'Fırat Kalkanı' harekatını değerlendirdi. 'Ülkemizin sınır güvenliğinin ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması için kararlı bir mücadele içindeyiz' diyen Kılıç, 'Ülkemizi, ırkı, dini, dili ve sınırı olmayan hain terör şebekelerinden temizleyeceğiz' ifadesini kullandı.

'Fırat Kalkanı' harekatı konusunda büyük bir toplumsal mutabakat sağlandığına dikkat çeken Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, 'Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Binali Yıldırım başta olmak üzere CHP ve MHP liderlerinin de desteği ile birlikte Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak, sınırımızı DAEŞ ve PYD/YPG gibi terör örgütlerinden temizlemek hususundaki kararlılığı tamdır. Bunu yaparken Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması konuş undaki hassasiyetimizi de sürdürüyoruz. Kaldı ki; ülkemiz bu operasyonu gerçekleştirirken hem uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanmaktadır hem de DAEŞ'e karşı oluşturulan uluslararası koalisyon ile beraber hareket etmektedir' diye konuştu.

ASLA KALICI DEĞİL
Türk askerinin Suriye'deki askeri varlığının asla kalıcı olmadığının altını çizen Bakan Çağatay Kılıç, 'Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın vurguladığı gibi 'Operasyonlarımız, DAİŞ, PKK ve onun Suriye kolu YPG gibi terör örgütleri vatandaşlarımız için bir tehdit olmaktan çıkarılana kadar devam edecektir' diye konuştu.

YÜKSEKDAĞ'A SERT TEPKİ
Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden terör örgütlerine yönelik harekatının birtakım çevrelerce kabul edilemediğini, bunların başında da HDP'nin geldiğini belirterek, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın açıklamalarına tepki gösterdi. Yüksekdağ'ın Menbiç'e yönelik bir operasyonun, Türkiye'yi doğrudan etkileyeceğini ve 6-7 Ekim olaylarına benzer olaylara sebep olacağını söyleyerek açıkça tehdit ettiğini kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: 'Bu şahıs daha önce de sırtlarını PYD'ye yasladıklarını zaten itiraf etmiş ve Kobani'yi bahane ederek, 2014 yılında halkı sokağa çağırmış ve onlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Hatta bu nedenle dokunulmazlığı kaldırıldı ve bunun hesabını yargı önünde verecek. Bu şahıs şunu çok iyi bilmesi gerekir ki; Türkiye bir terör örgütünün siyasi uzantılarının tehditlerine boyun eğecek bir ülke değildir. Türkiye büyük bir ülkedir ve birliğine, beraberliğine kastedenlere karşı da meydanı asla boş bırakmaz. O yüzden bu hanımefendiye, halkı kışkırtarak, Türkiye'yi tehdit ederek siyaset yapmayı bırakarak, PKK ve PYD ekseninden çıkıp, meşru zeminde siyaset yapmaya çağırıyorum.'

AVRUPA'YA SAMİMİYET ÇAĞRISI
Terörün bütün insanlığın ortak düşmanı olduğuna dikkat çeken Bakan Kılıç, birtakım paravan örgüt ve derneklerle faaliyet gösteren terör örgütü PKK/PYD'nin uzantılarına kucak açan Avrupa Birliği ülkelerine de 'samimiyet' çağrısında bulundu. Bakan Çağatay Kılıç, terörle mücadelede eğer toplu ve kararlı, sistematik, tutarlı bir mücadele verilecekse, bunun herkesin katılımıyla ve eşit standartların uygulanmasıyla olacağına işaret ederek şöyle konuştu: 'Biz terörle mücadele konusunu gündeme getirdiğimiz zaman bizim karşımıza 'ifade özgürlüğü' gibi konuları gündeme getirenlerin öncelikle terör belasının kendilerine ne tür sorunlar çıkarttığını görmeleri gerekir. Avrupalı müttefeklerimizin Türkiye'nin terörle mücadele kapasitesini azaltacak ya da zaafa uğratacak hiçbir talebin içinde bulunmamaları gerekir. Çünkü bugün Türkiye'yi vuran terör yarın Avrupa'yı vurur ki bunun örneklerini gördük ve yaşadık.Ben terörle mücadele konusunda tüm ülkelere sesleniyorum; Gelin terörizmle hep birlikte mücadele edelim. Çünkü böylesine bir küresel sorunla mücadele, ancak küresel işbirliği ile mümkün olabilir. Terörle mücadelede, 'senin teröristin kötü benim teröristim iyi' anlayışı olamaz. Herkes eşit bir şekilde aynı duruşu aynı şekilde sergileyecek. Biz bunu yapabilen bir ülkeyiz, biz bunu yapabilen bir medeniyetiz. Bizim terörle mücadele konusunda işbirliği talebimiz hep oldu. Bu da meşru bir taleptir ama birileri bize destek vermiyor diye, biz terörle mücadeleden vazgeçecek ya da geri adım atacak değiliz. Terörle mücadelesinde Türkiye'ye destek vermek aslında o ülkelerin menfaatinedir. Umarım bu gerçeği kendileri de en kısa zamanda görürler.'