Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Bu FETÖ yurdu olarak bilinen ve FETÖ terör örgütü tarafından kullanılan binalar içerisinden kullanabildiğimiz şu anda alıp da sisteme dahil edebildiğimiz 131 bina mevcut 821 bina içinden. Bazı yurtlar var ki sembolik anlamı vardır hem bizim açımızdan hem FETÖ açısından. Sembolik olan yerlere özellikle KYK'nın tabelasını asma konusunda çok büyük kararlılığımız var. İnşallah yakında Ankara'da da önümüzdeki günler içerisinde onlar açısından çok sembolik bir yeri olan bir yurdun tabelası KYK olarak değişecek" dedi. Bakan Kılıç, herhangi bir şekilde yasadışı örgüte üyeliği olanların ve o yasadışı örgütün faaliyetlerine katılanların Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı olan KYK'da barınmaların mümkün olmadığını söyledi.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Genel Müdürlüğü'nde, eğitim muhabirleriyle kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Toplantıda gazetecilerin sorularını da cevaplayan Bakan Kılıç, kapatılan FETÖ yurtlarının Kredi Yurtlar Kurumuna devredilmesi konusundaki son durumun sorulması üzerine, "15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'deki tüm kurumlarda olduğu gibi Bakanlığımıza bağlı kurumlarda da bu FETÖ terör örgütüne karşı olan mücadelenin farklı boyutlarla hayata geçmesi bizde de mevcut. Bu çerçevede devletimizin özellikle öğrencilerimize yönelik olumsuz bir takım hareketler içerisinde bulunan bu FETÖ terör örgütünün yurt diye adlandırdığı yapılarıyla ilgili olarak da bir adım atıldı. Bizim kendi kurumumuz içerisinde FETÖ terör örgütüyle alakalı olarak mücadele çerçevesinde uzaklaştırmalar oldu. Bu anlamda bizim hiçbir müsamahamız yoktur. Adil olacağız ama müsamahamız yok. Geçmiş yıllardaki yaptığımız çalışmalar bize bu örgütün kredi yurtlar kurumunun 3 bine yakım personel alımımız oldu. Şu anda kredi yurtlarda yönetimde sıkıntımız mevzu bahis değil. Geçmiş yıllardaki yaptığımız çalışmalar özellikle son 2 yıl içerisindeki yaptığımız çalışmalarda bize bu örgütün KYK açısından konuşuyorum 3 bine yakın personel alımımız oldu son 2 yıl içerisinde ama emekli olan çok sayıda çalışanımız oldu. Şu anda KYK'nın omurgasını ve ana yapısını son iki yılda kurumumuza katılmış olan ve büyük özveriyle görev yapan çalışanlarımız oluşturuyorlar. Yönetimdeki herhangi bir sıkıntımız mevzu bahis değil. Yeni aldığımız arkadaşlar son iki yılda kurumumuza katılan arkadaşlar yoğun bir mesai harcıyorlar" diye konuştu.

"FETÖ açısından çok sembolik olan bir yurdun tabelası KYK olarak değişecek"

"Şu anda alınan karar doğrultusunda FETÖ terör örgütü tarafından yurt olarak adlandırılan ve yurt olarak kullanılan binaların kullanımıyla alakalı yetki milli emlak tarafından bize verilmiş durumda" diyen Bakan Kılıç, "500 kapasitenin altında bizde pek yurt yoktur. 500'ün altı bizim için işletimsel açıdan bize verim vermiyor. Baktığınızda bu FETÖ yurdu olarak bilinen ve FETÖ terör örgütü tarafından kullanılan binalar içerisinden kullanabildiğimiz şuanda alıp da sisteme dahil edebildiğimiz 131 bina mevcut 821 bina içinden. Elimizdeki kullanım hakkı olan bizdeki yurtlardan feragat etmemiz durumunda bunu Milli Emlak'a bildiriyoruz. Onlar da burada bunu farklı kurumların kullanımına sunuyorlar. Yurtlar kapandıktan sonra FETÖ tarafından açılması söz konusu değil. Aşağı yukarı 20 bin civarında kapasite bize geçmiş durumda. 12-22 Ağustos tarihinde kayıtlarımız aldık. O arada el konulmalar olduğundan dolayı bu sayı bazen artıp bazen eksilebiliyor. Bizim kullanabileceğimiz yapıda olan yurtlar bize geçmiş oldu. İstanbul'daki bizim Mimar Sinan Yurdu zamanında buna müdahale edilmeseydi, zamanında almasaydık FETÖ'nün elinden şuanda onu almakla uğraşıyor olacaktık. Yüzde 60 inşaat seviyesindeyken el koyup onlardan aldığımızda 4 bin 100 kişilik bir yurt olarak KYK'ya hizmet verecek. Bazı yurtlar var ki sembolik anlamı vardır hem bizim açımızdan hem FETÖ açısından. Sembolik olan yerlere özellikle KYK'nın tabelasını asma konusunda çok büyük kararlılığımız var. İnşallah yakında Ankara'da da önümüzdeki günler içerisinde onlar açısından çok sembolik bir yeri olan bir yurdun tabelası KYK olarak değişecek. Geçlerimizin zihninin bulandırmaya çalıştıkları bu yapıya karşı müsamahamız olamaz ve olmayacaktır" ifadelerini kaydetti.

"Kapasiteye baktığımızda elimizdeki verilere baktığımızda yurt kapasiteleri çok çok üst seviyede değil"

Açıkta kalan öğrencinin olup olmayacağı sorusuna Bakan Kılıç, "Kapatılan üniversiteler de var. Bu kapatılan üniversitelerdeki kayıtları YÖK ve üniversiteler farklı öğrencilerin taleplerinin de olduğu bazı durumlarda farklı üniversitelere kayıt oluyor. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın gittikleri ve kaydırdıkları yerlerle alakalı olarak da burada bakmamız gerekiyor. Sistem içerisinde başvurularını yaptılar. Çünkü o yurtların kapanacağını da biliyorlardı. Kapasiteye baktığımızda elimizdeki verilere baktığımızda yurt kapasiteleri çok çok üst seviyede değil. Kapasiteleri çok yüksek olmamakla beraber özellikle yatay ve dikey kontenjanları daha sonra açıklanıyor. Onun da kontenjan sayısını yüzde 1'den 5'e artırdığımızdan dolayı çok fazla bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Bu noktada sıkıntıya düşebilecek öğrencilerimizin de bunlarla ilgili olarak da görüştüğümüz hem bizim kurumumuzda yapabileceğimiz yardımlarla alakalı hem de devletin sistemine alternatif paralel yapı oluşturmaya çalışmayan başka imkanlar da mevzu bahis. Çok ciddi bir şey olacağını düşünmüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"Her ay burs ve kredi öğrencimizin hesabına yatırılmadan önce 11 kurum tarafından özellikle güvenlik açısından hepsi tekrar taranıyor"

Kredi ve burs verdikleri tüm öğrencilerin sabıka kaydı, terör örgütüyle ilişkisi olup olmadığı noktasında ciddi bir araştırma yapıldığına dikkat çeken Bakan Kılıç, "Daha önceki yıllarda periyodik olarak sadece yılda bir yapılan araştırmaydı. Bizi bunu yaklaşık bir senedir her ay yapıyoruz. Daha önce kaydını yapıp daha sonra gelmeyen, aslında yurtta olmayan bazı kişilerin olumsuz bir takım olayların içerisinde adı geçti. Bunu engellemek için şuanda öyle bir noktadayız ki her ay burs ve kredi öğrencimizin hesabına yatırılmadan önce 11 kurum tarafından özellikle güvenlik açısından hepsi tekrar taranıyor. Sizin eğer Adalet Bakanlığı veya emniyetle alakalı bir sorununuz olduysa bu doğrudan sisteme düşüyor. O geldiği anda bizim kriterlerimizin bununla alakalı karşılığı neyse bu yapıldı. Bursu kesilen de oldu kredisi kesilen de oldu. Çünkü güvenlik soruşturması noktasında olumsuzluk. O güvenlik soruşturmasından geçemeyenin yurtla ilişiği kesiliyor. Bizim yurtlarımızda herhangi bir terör örgütünün veya yasadışı faaliyet içerisinde olacak olan kişinin bulunması doğru bir şey değil. Bu olamaz" ifadelerini kullandı.

Bakan Kılıç, ayrıca yurt giriş çıkış saatlerinin belli olduğunu ve bunların değişmeyeceğini bildirdi.

"Yasadışı örgütün faaliyetlerine katılımınız söz konusuysa KYK'da barınmanız mümkün değil"

FETÖ ile bağlantısı olan öğrencilerden kaçının yurtlarla ilişiğinin kesildiğiyle ilgili Bakan Kılıç, "Sürekli güncellenen bir rakam olduğu için şuanda elimde tam rakam yok ama bazı ay 10 kişi olabilir, bazı ay hiç olmayabilir, bazı ay 100 kişi olur. Bize emniyetten ve adaletten gelecek olan bilgiye bağlı. Yurdun içerisinde bariz bir olayın içerisinde karışır öğrenci o zaman o anda müdür zaptını tutar ilişiğini kesebilir. Bizim kayıt sistemimiz içerisinde bu araştırmalar var. Sizin herhangi bir şekilde yasadışı örgüte üyeliğiniz ve o yasadışı örgütün faaliyetlerine katılımınız söz konusuysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı olan KYK'da barınmanız mümkün değil. Biz burada gerçekten devletimizin ve milletimizin geleceğiyle ilgili olarak farklı bir hizmeti sunuyoruz. Size hizmeti sunan devletle buna karşı bir olumsuz aksiyonunuz varsa bunun içerisinde yer almışsanız burada olma durumunuz yok demektir. Ama oradan ayrılıp başvurusunu yapıp herhangi bir terör örgütü ve yasadışı örgüte üyeliği olmayan öğrencilerimizde aynı sistem içerisinden aynı 11 kurumun taramasından sonra yerleştirilecektir. Kapasiteyle alakalı olarak bakabiliyoruz. 40 bin civarında genel anlamda bir kapasiteden bahsediyoruz. Ama daha önceki yıllarda ayrılanlar olduğu için kapasite açısından bu ama tam rakamsal anlamda tarama sisteminden sonra önümüze veriler gelecektir diye düşünüyorum. 40 bini tam bulmayacağını düşünüyorum" diye konuştu.

"Bu sene 81 ilimizde 206 yurtta, KKTC'de 3 yurdumuzda olmak üzere Diyanet tarafından görevlendirilecek memurlar burada görev yapacak"

FETÖ yapılanmasının en yoğun örgütlendiği yerlerden birinin yurtlar olduğu hatırlatılarak, bundan sonra benzer cemaatlerin, tarikatların girmemesi için herhangi bir önlemin ve çekincelerinin olup olmadığı sorusuna Bakan Kılıç, şu yanıtı verdi:

"Bu noktada bir çekincem yok. Çünkü artık Türkiye'de ve özellikle de halkımızın içerisinde 15 Temmuz'dan sonra bu yapının kanlı yüzünün ortaya çıkmasıyla bunlara herhangi bir şekilde prim verileceğini bunların herhangi bir şekilde faaliyet alanlarını sürdürebileceklerine ben inanmıyorum. Bu alanlarının kapatılması ve bu alanlarının yok edilmesi noktasında çalışmalar kararlılıkla sürüyor. Sadece yurtlarımızda barınma imkanı sağlamıyoruz sadece onu yapmıyoruz artık ciddi anlamda sosyal ve kültürel faaliyetler içerisinde hareket ediyoruz. Bu neyi getiriyor. Özellikle gençlerimizin ihtiyaç duydukları bazı faaliyetlerin eğitime destekleri anlamında verebildiğimiz imkanlar var. Öğrenci olarak yurtlarımızda bulunan kardeşlerimize çok farklı bir hizmetin hayata geçtiğini söylemek isterim. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığıyla yaptığımız geçen seneki protokol doğrultusunda geçen sene 42 ilimizde 83 yurtta, biz bunlara şöyle bir isim veriyoruz manevi rehberler noktasında çalışmalarımız başladı. Bu sene 81 ilimizde 206 yurtta, KKTC'de 3 yurdumuzda olmak üzere Diyanet tarafından görevlendirilecek memurlar burada görev yapacak. Toplam 209 Diyanet İşleri personeli görev yapacak. Burada hizmetlerini sunacaklar. Diyanet İşleri Başkanlığımızın kendi memurlarının burada görev yapmasını çok faydalı buluyorum. Öncelikli kardeşlerimiz gelir seviyesi çok yüksek olmayanlar dar gelirli kardeşlerimizin önceliği var bu yurtlara yerleşmede. Bu terör örgütünün en çok gidip de suistimal etmeye çalıştığı öğrenciler maddi imkanı noktasında çok fazla imkanı olmayan kardeşlerimizdi."