Samsun;

ulaşım altyapısı,
verimli ovaları,
sanayi ve enerji
sektöründeki
konumu,
uluslararası lojistik
merkez avantajı,
bölge ticaretindeki
yeri, sağlık ve spor
yatırımlarındaki hamleleri,
özel sektörün
eğitime verdiği
ağırlık ile
tarihi ve doğal güzellikleriyle
Türkiye'nin en şanslı illerinden
biridir...
Bunca olumlu
şeye rağmen
Samsun bu potansiyeli
değerlendiremiyor...
Şehrin iç dinamikleri
arasında yıllardır
süren bir "hasmane"
tutum var...
Bu güç odakları
arasında
süren
bencillik
olgusu,
her olumlu şeyin arkasında
"acaba" sorusunu
zihinlere taşıyor...
Biri yatırım
yapacak, hemen "Parayı nereden buldu?"
teraneleri başlıyor...
Biri iflas mı etti,
arkasından
denilmedik laf kalmıyor...
Bu şehir; gerçekten de
bu yanıyla zor bir şehir...
Oysa, Samsun'u
uçuracak hamlelerle
iş ve aş sorununu
ortak akılla çözmek yerine
bencillik kokan
söylem ve davranışlarla
yatırımcıyı kaçırmak ya da
yöneticinin şevkini kırmak;
bu şehre yapılan
en büyük haksızlıktır...
Bu şehir; kıskançlık ve hasetlikten
çok çekmiştir...
Aynı siyasi partilerde aynı STK'larda
ve aynı sektörde
iş yapan
insanların,
pastayı büyütmek için değil,
birbirini tökezletmek için
yaptığı her davranış,
aslında binilen
dalı kesmektir...
Bu negatif pozisyonun
toplum üzerindeki
psikolojik algısından nemalanmak isteyen
bazı sığ düşünceli insanlar da
durumdan vazife çıkarmak için
yangına körükle gitmektedir...
Herkese bir çağrı yapıyorum...
Mevzuubahis Samsun ise
kırgınlık ve dargınlıkları
bir kenara bırakarak,
elleri birbirimize
uzatmazsak,
yeni bir safya açmak
mümkün olamayacaktır...
Bunun da vebali olduğunu
unutmamak gerek!..
Bu dileklerimle, herkesin
bayramını kutlarım...