Ordu'nun Altınordu ilçesinde M.Ö. 120 - M.Ö. 63 yıllarında hüküm süren Pontus Kralı 6. Mithridates dönemine ait olduğu belirlenen mermerden heykelin durumunun araştırıldığını belirten Ordu Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, Kibele heykelinin Karadeniz'de bu haliyle bulunan ilk önemli eser olduğunu belirtti.

Ordu Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, "Heykelin müzeye naklini gerçekleştirmek üzere konservasyon önerisi için Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Müdürlüğü'nden bir uzman geldi inceleme yaptı. İstanbul'a gönderilmek üzere heykelden numuneler aldı. Heykel inceleme bitince uzmanlar eşliğinde Etnografya Müzesi'ne nakledilecek" dedi.

Toparlak, ayrıca 2 bin 300 yıllık tarihin ortaya çıkarılmasıyla Kurul Kalesi yerleşkesinin ziyaretçi akınına uğramasını beklediklerini, arkeolojik kazılar ile restorasyon çalışmalarının tamamlanmasından sonra bölgenin büyük önem taşıyacağını dile getirdi.

6. Mithridates kimdir?

VI. Mitridat veya VI. Mithridates, (Yunanca Μιθριδάτης, d. MÖ 132 – ö. MÖ 63, veya Eupator Dionysius ile Büyük Mithridates), Pontus kralı olarak Anadolu'da MÖ 120 - MÖ 63 yıllarında hüküm sürdü.

Roma Cumhuriyeti'nin en başarılı ve zeki düşmanı sayıldı. Küçük yaşta öz annesinin kendisini zehirlemek istemesinden dolayı çeşitli zehirler geliştirmiştir. İlk zehir bilimci sayılır ve tarihte ilk biyolijik silahları kullanan kişidir. Düşmanlarının yemeklerine kendi yaptığı zehirleri katarak ölmelerini sağlamıştır.

Roma Cumhuriyetinin dönemindeki en başarılı komutanları olan Sulla, Lucullus ve Pompey ile Mitridatik Savaşlar adı verilen 3 seferde karşılaşmıştır.

6. Mithridates ve Mitridatik savaşları

Birinci Mitridatik Savaş MÖ 88 - MÖ 84 yılları arasında Sulla'nın ordusu ile Mitridat arasında gerçekleşmiştir. Sulla, zafer kazandığı birkaç çarpışmanın ardından, Roma'da rakibi olan general Gaius Marius'un güç kazandığı haberini almış ve hızlı bir barış antlaşması ayarlayarak Roma'ya dönmüştür. İki tarafın da üstünlük sağlayamadığı bu savaşın sonunda Sulla, Lucius Licinius Murena'yı Anadolu'daki kuvvetlerinin başına bırakmıştır. Mitridates, kısa süreceğini öngördüğü bu barış dönemini ordusunu kuvvetlendirmek için kullanmıştır.

İkinci Mitridatik Savaş, Murena'nın MÖ 83 yılında Mitridat'a saldırmasıyla başlamıştır ve iki yıl sürmüştür. Bu savaşta büyük bir zafer kazanan Mitridat, lehine olan bir barış antlaşması elde etmiştir.

İkinci Mitridatik Savaş'tan on yıl sonra, Roma'nın Bitinya'yı(Günümüzdeki Bursa ve Zonguldak arasındaki bölge) ilhak etme kararı almasının ardından Üçüncü Mitridatik Savaş başlamıştır. On yıl süren bu savaşta önce Lucullus ve ardından Pompey Mitridat'ın karşısına çıkmıştır. Mitridat, önceleri Pontus krallığı civarında muhabereler kazansa da sonunda Pompey'e ağır şekilde yenimiştir. Bu yenilginin ardından en önemli müttefiği olan Ermenistan kralı 2. Tigranes'in desteğini de kaybeden Mitridat ve Gürcistan üzerinden o sırada oğlunun yönetiminde olan Azov bölgesine kaçmak zorunda kalmıştır.

Üçüncü Mitridatik savaşı kaybetmesinin ardından Anadolu'da barınma şansı kalmadığını anlayan Mitridat, o güne değin müttefiği olan 2. Tigranes'in sığınma talebini reddetmesinin ardından bugünkü Gürcistan üzerinden, oğlunun idaresindelki Azov bölgesine gitmiştir. Ülkedeki iktidarı direnişle karşılaşmadan ele geçirmesinin ardından savaş hazırlıklarına karşı çıkan oğlu Machares'i idam ettrimiştir.

6. Mithridates'in ölümü

MÖ 63. yılında babasına karşı isyan çıkaran 2. Farnakes'in eline düşmemek için sarayında intihar etmiştir. Ömrü boyunca geliştirdiği ve adını verdiği zehire karşı bağışıklık kazanma yöntemi olan Mitridatizm ustası olduğu için, kendini zehirleme çabaları boşa çıkmış ve kendini yakın korumasına öldürtmek zorunda kalmıştır.

Pontus Krallığı'nın 6. Mithridates döneminde gelişimi

Koyu pembe renklerde devraldığı Pontus topraklarını genişleten 6. Mithridates, Ermenistan'la da müttefik olarak bölgede büyük bir hakimiyet kazanmıştır.

İşte 6. Mithridates döneminde büyüyen Pontus Krallığı:

Koyu pembe: 6. Mithridates'in devraldığı topraklar

Açık pembe: 6. Mithridates'in genişlettiği topraklar

Yeşil: Müttefik Ermenistan Krallığı

Ana Tanrıça Kibele

Kibele veya Kybele (Magna Mater: Tanrıların anası), Anadolu kökenli bir ana tanrıçadır. Ana tanrıça inancı, birçok kültürde farklı isimlerle yer alır. Yunan anakarasında Rhea, özellikle Roma dönemi Mısır kültüründe İsis ve Yunan adaşı gibi bekaretle değil, doğurganlık ve bereketle ilişkilendirilen Efes Artemis'i (İyon Kibelesi), belli başlı ana tanrıça figürleridir.

Tarihte, Akdeniz çevresinde, Asya'da ve kuzey ülkelerinde birçok kültür ve uygarlıkta çeşitli isimlerle anılan bir Ana Tanrıça kültü ile karşılaşmak mümkündür. Anadolu'da yapılan kazılar, ana tanrıça figürünün MÖ 6500 - 7000'lere kadar dayandığını ortaya çıkartmıştır. Analığı, üremeyi, dişiliği, hayatın sürmesini ve dolayısıyla bereketi simgeleyen tanrıça, ayakta, oturmuş ya da uzanmış olarak betimlenir; düzgün vücudu her zaman tasvir konusudur.

Heykellerin bir bölümünde doğum yaparken görülür. Otururken ya da doğum anındaki bazı heykellerde yanında iki leopar veya aslan bulunur. Ana tanrıçanın kutsal hayvanı olan leopar, hayvanların kraliçesi olduğunu ve doğa üzerindeki sınırsız egemenliğini simgeler. Bazen kollarında, çeşitli efsanelere göre tanrıçanın hem çocuğu, hem de sevgilisi olan Attis'i taşır.

Kaynak: Wikipedia