Bu memlekette,
"ifade özgürlüğü"nün
adı;
devleti
"katliamcı"
teröristi
"barışçı"
olarak nitelemekse
ne diyeyim?..
Birtakım
gazeteci, siyasetçi,
bin 128 akademisyen ve araştırmacının
imzaladıkları, "Bu suça ortak olmayacağız"
başlıklı bildiriyi,
"ifade özgürlüğü" diye
tanımlaması;
onların bir "akıl tutulması"
yaşadığını ya da o metni
okumadıklarını
gösteriyor...
Öyleyse alın size o bildirinin
ilk paragrafı:
"Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir."
Bu bildiriye, "Türkiye Cumhuriyeti" diye
başlamak, başlı başına içlerindeki
niyeti ortaya koyuyor...
Sonra, "Savaşta kullanılacak ağır silahlarla
saldırı" ne demek?..
Teröristler "gül attı" da
asker-polis buna kurşun sıkarak mı
karşılık verdi?..
Devletin, "Kürt halkına katliam yaptığı" iddialarının
yer aldığı, "deli saçması" ikinci paragrafı
yayınlamaya gerek bile duymuyorum...
Sırf Tayyip Erdoğan ya da AK Parti düşmanlığı
yapmak için gerçeklere
gözlerini kapayanlara
en iyi cevabı, aklı başında olan herkes gibi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkan Yardımcısı
değerli hemşehrimiz Prof.Dr. Haluk Koç vermiştir...
Ancak, CHP'den biri iki siyasetçinin
"tribüne oynamak" için
bu bildiriye "ifade özgürlüğü" tanımını
yapmaları
onların, CHP ilkelerinden bihaber
olduklarını göstermiştir...
Aslında bu bildiriye imza atanların
akademisyenliğini tartışırım da
"araştırmacı" olduklarını
söyleyemem!..
"Ancak, savaşta kullanılacak ağır silahla
saldırıyor" diye devleti suçlayıp,
teröristlerin bombalı saldırılarına
kayıtsız kalmaları,
onların bir "insanlık" sorunu
yaşadığının tescilidir...
Kürtlere katliam yapıldığını iddia ederken, teröristlerin anasız babasız bıraktığı masum Türk çocuklarını görmemezliğe gelenlere; "aydın" değil, dense dense
"kafatasçı" denir!..