Devletin kaynaklarını
hortumlayıp;
siyasiler, bürokratlar ve işadamlarına
şantaj yapan
FETÖ'nün
nasıl bir yapı olduğu
Milli Güvenlik Belgesi'ne
yani "Kırmızı Kitap"a
girdiği halde,
gereği gibi davranmayan
iktidar partisine mensup belediye başkanları, vekiller
ve bakanların
durumu
ne olacak?..
17-25 Aralık "yargıda darbe
girişimi"ne kadar,
FETÖ tehlikesini
göremedik ve "Aldatıldık" diyelim...
Peki bundan sonra
kim ne yaptı,
nasıl mücadele etti?..
29 Nisan 2015 tarihindeki
MGK toplantısında FETÖ,
"Milli güvenliği tehdit eden paralel yapılanma" olarak nitelendirilmiş ve bir süre sonra da yine MGK'da 'Terör örgütü' kapsamına alınarak
"Kırmızı Kitap"a girmişti...
İki toplantı arasında geçen
sürede, kimler Cumhurbaşkanı Erdoğan
kadar bu mücadele için
yüreğini ortaya koydu?..
İşte, Recep Tayyip Erdoğan da bu vurdumduymazlığı
gördüğü için "Tek başıma da kalsam mücadele edeceğim"
dememiş miydi?..
Hatta, 30 Nisan 2016'da bu köşede,
"Uzun adam, yalnız adam mı?"
başlığıyla
yazdığım
yazıda, AK Parti içinde
FETÖ ile mücadeledeki
kararsızlığı
ifade etmiştim...
Bizden fazlasını
bilenler; Recep Tayyip Erdoğan'ın
FETÖ konusundaki isabetli
tespitler ve söylemlerini
o günlerde dikkate alsaydı;
"At izi it izi"ne karışır mıydı?..
Devlet içinde MİT'i
ayrı tutuyorum...
Çünkü, MİT olmasaydı,
FETÖ kolay kolay
çözülemezdi...
Gelelim, "Durumları ne olacak?"
diye merak
edilenlere...
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
kimin ne olduğunu
iyi biliyor...
Yalandan yere
hoplayıp zıplayanlar,
boşuna uğraşıyor...
"ABD'nin darbe girişimiyle bir bağı yok"
diyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un
akıbeti ortada...
Yani, hiç kimseye
"tolerans" yok!..
Sabreden görecek!..