Can Dündar'ın İstanbul Adalet Sarayı önünde silahlı saldırıya uğramasına ilişkin dava dosyası görevsizlik kararıyla gönderildiği Ağır Ceza Mahkemesi'nden geri döndü. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülecek davanın şikayetçisi Can Dündar hakkında, duruşmalara katılmadığı gerekçesiyle zorla getirme kararı çıkarıldı.
İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın, adliye önünde silahlı saldırıya uğramasına ilişkin dava dosyasını, 'kasten yaralamaya teşebbüs' suçundan cezalandırılması istenen 3 sanığın 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan yargılanması gerektiğine karar vererek Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.

Sanıklar Murat Şahin, Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep avukatları aracılığıyla Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararına karşı itiraz dilekçesi sundu. Dosyanın gönderildiği İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların itirazlarını kabul ederek dava konusunun 'Ağır Ceza statüsüne girmediği' gerekçesiyle Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararını kaldırdı.

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararında, sanıklar Murat Şahin, Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep'in Can Dündar'a yönelik fiile bağlı kastlarının 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçu kapsamında olmadığına, iddianamede nitelendirildiği şekilde 'kasten yaralama' ve 'silahla tehdit' suçları kapsamında kaldığı belirtildi. Kararda, 'Görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir' denildi.

İlk duruşma 21 Ekim'de

Bunun üzerine İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi, dosyaya yeni bir esas numarası vererek, davanın hiçbir duruşmasına katılmayan müşteki Can Dündar hakkında zorla getirme kararı çıkardı. Yeniden görülecek davanın ilk duruşması 21 Ekim 2016 tarihinde yapılacak.

'Kasten adam öldürmeye teşebbüsten yargılanmalılar'

Davanın 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25 Ağustos 2016 tarihli son duruşmasında Can Dündar'ın avukatı Bülent Utku söz alarak, sanıkların eylemlerinin örgütlü suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişti. Sanıkların ifadelerinin çelişkili olduğunu kaydeden Av. Utku, bu nedenlerle sanığın eyleminin 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, mahkemenin görevsizlik kararı vermesini istemişti.
Ara kararını açıklayan hakim, sanık Murat Şahin'e yardım etikleri iddia edilen sanıklar Sabri Boyacı ve Habip Ergün Celep'in eylemlerinin 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' kapsamında tartışılması gerektiğine hükmetmişti. Mahkeme hakimi, bu suçlara bakmak ve delillerin tartışılıp değerlendirilmesi görevinin, üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait olması nedeniyle görevsizlik kararı vermişti.

'47 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmalı'

Kararda, tutuklu sanık Murat Şahin'in, Can Dündar ve Yağız Şenkal'a yönelik eylemleri nedeniyle 30 yıldan 47 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması gerektiği belirtilmişti. Olayın azmettiricisi oldukları öne sürülen sanıklardan Sabri Boyacı'nın 10 yıldan 18 yıla, Habip Ergün Celep'in ise 9 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması ve delillerin tartışılması gerektiğine değinilmişti.

Olayın geçmişi

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül ile birlikte yargılanan Can Dündar, 6 Mayıs 2016 tarihinde, mahkemenin karar arası verdiği esnada, İstanbul Adalet Sarayı önündeki meydana çıkmıştı. Dündar'ın gazetecilerle konuştuğu esnada, 'vatan haini' diye bağıran Murat Şahin isimli şahıs, elindeki silahla iki el ateş etmiş, saldırıda Can Dündar yara almazken, gazeteci Yağız Şenkal bacağından yaralanmıştı.

Olayın ardından Murat Şahin tutuklanırken, savcılık geniş çaplı soruşturma başlatmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Murat Şahin'in 'Kasten yaralama, 'Silahla tehdit, 'Hakaret', '6136 sayılı Kanuna Muhalefet' suçlarından toplam 4 yıldan 11 yıla kadar hapsi talep ediliyor. Şahin'e silah temin ettiği öne sürülen sanık Sabri Boyacı ve azmettirici olduğu öne sürülen Habip Ergün Celep hakkında ise 2 yıl 8'er aydan 7'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.