Uzun bir aradan sonra muhtarlara hitap eden Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Toplantılarımızı başlattığımı 2015 yılının Ocak ayından bu yana muhtarlarımıza özellikle şunu ifade ettim, sizlerle bir araya gelmek için bu buluşmalar çok önemli dedim. Aramıza bir darbe girişiminin de girmeye çalışacağı aklıma gelmemişti. Maruz kaldığımız ihanetler içinde bu darbe girişimi çok farklı yere sahip. Daha önce doğrudan biz hedef oluyorduk. Ülkemiz ve milletimiz yaşananlardan dolaylı olarak etkileniyordu. Bu defa bizimle birlikte bizzat milletimizin kendisi hedef alındı. Adını doğru koymak lazım, 15 Temmuz'da Türkiye örtülü bir işgal girişimine maruz kaldı. TSK içinde yuvalanan bir cuntanın eseri olmasından dolayı elbette bir darbe girişimidir. 15 Temmuz aynı zamanda bir terör saldırısıydı. Bunlar milletin imkanlarıyla bu işi başarırız zannediyorlardı. Ama bu millet şöyle ortaya çıkar, meydanlara dökülür, biz ne ne yaparız diye bunu düşünmemişlerdi.

LOZAN'I ZAFER DİYE YUTTURMAYA ÇALIŞTI

Benim milletim çok yüce bir millet. Çok aziz bir millet. Çılgın Türkler diyorlar ya işte o millet. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler. 1923'te Lozan'a razı ettiler. Birileri bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı. Oralar bizimdi. Oralarda bizim hala camilerimiz var. Ama şu anda hala Ege'de kıta sahanlığı ne olacak diye konuşuyoruz. Hala bunun mücadelesini veriyoruz. İşte o anlaşmada masaya oturanlar sebebiyle. O masaya oturanlar o anlaşmanın hakkını veremediler. Veremedikleri için bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Bu darbe başarılı olsaydı Sevr'i dahi arayacak noktada olurduk."

'3-5 kuruş para koy istediğini al'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin kredi notunun düşürülmesinin ardından iç ve dış piyasalarda not düşürmeden kaynaklanan ciddiye alınacak bir dalgalanma görülmediğini söyledi, Türkiye'nin notunu düşüren kurumları yalancı çobana benzetti.

27. muhtarlar toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu düşürmesine ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yatırımlarına ve kalkınmasına devam ettiğini, notu verenlerin kafasındaki hesabın başka olduğunu, notun ekonomik verilere değil, siyasi saiklere dayalı olarak verildiği için kimsenin o notu dikkate almadığını kaydetti.

Türkiye'nin kredi notunu düşüren kuruluşların talimatı nereden aldıklarını çok iyi bildiğini belirten Erdoğan, 'Hazine hemen bir piyasa yaptı ve dışarıdan, içeriden bunların beklediğinin çok üstünde bir ilgi alaka hazinenin kağıtlarına oldu. Türkiye'nin gerçeği bu değil ki. Batmış, bitmiş bir ülkeye bir anda bakıyorsun 4 kat büyümede bir derece vermeye kalkıyorlar, Avrupa'dan 400 milyar avro destek gören bir ülkeye bu desteği veriyorlar, Türkiye gibi kendi ayakları üzerinde duran bir ülkeye de 'durağan' diyor. Bu sefer 'durağan' demediler, notu düşürdüler. İstediğiniz kadar düşürün, Türkiye'nin gerçeği bu değil. Türkiye yatırımlarına, kalkınmaya devam ediyor. Siz Türkiye'nin gerçeklerinden uzaksınız. Bunların cebine 3-5 kuruş ekstra para koy, istediğin notu al, bunlar böyle çalışıyorlar. Talimatları nereden aldıklarını biliyoruz. Keşke şu ülkede siyaset kendi içinde birlik, beraberlik içinde olsa da aynı hedefe beraber yüklense' dedi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarını yalancı çobana benzeten Erdoğan, 'Bu kuruluşların işi, çobanlara hakaret olmasın da yalancı çobanın işine döndü. Türkiye ile ilgili o kadar çok yalan yanlış adımlar attılar ki artık kimse onları ciddiye almıyor. Bizim ölçümüz bu kuruluşların raporları notları değil, biz reel ekonomiye bakıyoruz' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'na sert cevap

7. muhtarlar toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel kurulunda yaptığı konuşmaya ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı eleştirilere sert cevap verdi.

Kılıçdaroğlu'nun, 'BM'de dünya liderlerine mi yoksa muhtarlara mı konuşuyorsun belli değil' dediğini belirten Erdoğan, 'Bilmiyor ki benim her muhtarım kendi mahallesinin lideridir. Bilmiyor ki benim her muhtarım bir dünya lideri seviyesinde bilgiye, birikime, kabiliyete, dirayete sahiptir, çünkü seçilmiştir. Muhtarı küçümseyen, halkı küçümseyen, ülkesini küçümseyen bir siyasi parti liderinin ne kendi partisine ne de bu millete hayrının dokunması mümkün müdür? Ondan sonra diyorlar ki '14 yıldır bu ülkede iktidar niye değişmiyor?' Ana muhalefetin her gün halka hakaret ettiği, halkı ve temsilcileri küçümsediği bir yerde iktidar nasıl değişecek. 'Kader gayrete aşıktır' derler. Bunlarda gayret yok ama kaderlerine isyan hat safhada' dedi.
Erdoğan konuşmasının sonunda, 'BM Genel Kurulunda biz 14 yıldır hitap ediyoruz. BM Genel Kuruluna hitap etmekten nasibini almamış olan bir kişinin bu konudaki değerlendirmesini kale almaya gerek yok. Ben sizlerle birlikte yürümekten, adımın sizlerle birlikte anılıyor olmasından gurur duyuyorum' diye konuştu.