Samsun Berberler Odası, Lokantacılar Odası ve Fırıncılar Odaları Başkanları, özellikle Samsun'un belirli cadde ve sokaklarında yoğun olarak yer alan Irak, Suriye, Afganistanlı sığınmacıların açtığı işletmelerde Arapça tabela kullanmalarına tepki gösterdi.

BURASI ARABİSTAN DEĞİL

Arapça tabelalara şiddetle karşı olduğunu söyleyen Berberler Odası Başkanı Zabit Pilan, ''Burası Suudi Arabistan değil. Yazılacaksa da Türkçe yazılması lazım. Türkiye'de yabancı isim yazılmasına karşıyım. Bazı sokaklar var ki, sanki Samsun'da değil başka bir yerde yürüyorsunuz. Yabancı ülke yaptık Türkiye'yi. Şu zamana kadar 3 berber kapattık, 3 tanesi hakkında da çalışmalarımız devam ediyor. Hem hijyen şartları uygun değil hem de ustalık belgeleri yok. Dükkanları gezdiğimizde hiçbir şey anlamıyoruz, sadece Arapça yazıyor. Bu durumdan ciddi anlamda rahatsızız. Çok seslilik yaratıp, en kısa zamanda esnafın bu sorununu çözmemiz lazım'' diye konuştu.

HAKKIMIZ GASP EDİLİYOR

Kurallara uymayan ve gözardı edilen bir topluluk olduğunu kaydeden Samsun Fırıncılar Odası Başkanı Yılmaz Yiğit ise, ''Kimsenin ekmeğiyle oynamak istemem ama bizim insanımızın hakkını gasp etmemek gerek. Kendi vatandaşına da A'dan Z'ye bütün prosedürleri yerine getirme şartı koşuluyor. Sokaklarda dolaşırken görüyoruz, her taraf Arapça tabela. Birçok vatandaşımız anlamıyor. Anlamadığı gibi, üretimin ne şekilde olduğu da bilinmiyor. Olmaması gereken bir tablo, bu kadar da başıboş olunmaması gerekiyor. Eğer sığınmacılar bu şekilde esnaflık yapacaklarsa bunun bir şablonu olması gerekiyor. Bakanlar Kurulu'nun onayıyla yasalaştırılması lazım. Boşluktan kaynaklanan bir sıkıntı var. Yerel esnafa farklı, sığınmacı esnafa farklı bir uygulama yapılıyor. En kısa zamanda önlem alınmalı'' dedi.

BU ACİL BİR DURUM

Türkçe'nin yok sayılamayacağını ve tabelalarda mutlaka Türkçe'nin de olması gerekiğini söyleyen Samsun Lokantacılar Odası Başkanı İsmail Balcı ise, ''Samsun'un belli sokaklarına, il dışından birisi girse 'Burası acaba Türkiye mi?' diye tereddüt yaşayabilir. Bazı işyerlerinde Türkçe bir harf dahi yok. Kendi insanlarının da o mekanı tanıması açısından birkaç kelime yazılabilir ama burası Samsun ve onları bağrına basan Türklerin Türkçesi'nin kullanılması gerekli. Kendi insanımızdan daha fazla müsammaha gösterirsek kuralsızlık söz konusu olur, bu da doğru değil. Bizde aranan şartlar onlarda da aranmalı. Bizim ülkemize sığınmış kişiler önce dilimize saygı duymalı ve saygı gereği iş yerinin tabelasına da yazmalı. Sadece tabela sorunu değil, ciddi anlamda asayiş problemlerine de neden oluyorlar. Sığınmacıların yoğun olduğu yerlerde insanlar dairelerini satıp başka semtlerde kiralık eve çıkıyor. Bu konuya hep birlikte çözüm bulalım dendi ama belki de 15 Temmuz'dan sonra bir miktar bu işleri geri itti ama bu acil bir durum. Elbette onları misafir edelim ama kurallarımızı da uygulatalım. Bizim esnafımız özellikle akşamları oralardaki uygunsuz ticaretlerden, hareketlerden rahatsız'' ifadelerini kullandı.

Zerrin SOMUNCU