'28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi' adına basın açıklamasını okuyan Fehmi Balka, Yusufî mahkûm ailelerinin af değil adil bir yargılanma yolu talebinde bulunduklarını belirterek, 'Fesat şebekesi FETÖ'nün 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe teşebbüsü sonrasında bu örgütün devlet kurumlarına sızmış üyelerine yönelik operasyonlar düzenlenmektedir. Bu örgütün başta harbiye, mülkiye ve adliye olmak üzere en az kırk yıldır neredeyse devletin tüm kurumlarına hile, tehdit, şantaj ve kumpaslarla kendi üyelerini yerleştirdiği herkesin malumudur. Her ne kadar kamuoyu, bu örgütün Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davalarından, 17-25 Aralık soruşturmalarından ve 15 Temmuz darbe girişiminden haberdar olsa da, aslında bir fesat şebekesi olan FETÖ'nün başta İslami şahsiyet ve camialar olmak üzere son 20 yılda mağdur ettiği pek çok kişi ve kesim bulunmaktadır' dedi.
Yakınlarına ceza veren FETÖ'cü hâkim ve savcıların 'terör örgütü üyesi' olmak suçuyla şu an cezaevinde olduklarını belirten Balka, 'Yıllarca devletin yetkisini, makamlarını, imkânlarını ve nüfuzunu kullanan, fırsatını bulduğunda devletin tankını, topunu, tüfeğini ve uçağını halka karşı gözünü kırpmadan kullanan bir örgütün, devlet kademelerinde yükselmek için bu halkın aziz evlatlarına ne zulümler yaptıklarını varın siz hesap edin. Kendilerine vaktiyle terörist suçlamasıyla ceza verilen masum insanların, kendilerini haksız yere mahkûm ettiren terör örgütü üyesi hâkim ve savcılarla hala aynı cezaevinde tutulmaları hak, adalet ve insaf ile açıklanabilir mi? İçine girdiğimiz süreçte bir yandan FETÖ mensupları derdest edilip tutuklanıyor, diğer yandan bu yapı tarafından mağdur edilip mahkûm ettirilen masum insanların da bir an önce hürriyetlerine kavuşturulması adalet ve hakkaniyetin gereğidir' ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından mağdur yakınları sessiz bir şekilde dağıldı.