Şahin, 100'üncü Yıl Kültür Merkezi'nde düzenlenen partisinin genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı.
Partililere hitaben konuşan Şahin, milletçe, devletçe ve hükümetçe yürütmekte oldukları 2 tane önemli görevlerinin olduğunu ifade ederek, 'Bunlardan biri darbeci terör örgütü mensuplarının bütününü tespit edip yargıya teslim etmek ve yapmış oldukları eylemin cezasını kat ve kat çekmelerini temin etmektir. İkinci görevimiz ise bölgemizde yeni haritaların çizilmesine izin vermemek ve ülkemizin güvenliğini ne pahasına olursa olsun korumaktır.' dedi.
Kimin kim olduğunu bilemiyorsunuz'
Darbe girişiminin üzerinden 3 ay geçtiğini hala gözaltı, tutuklamalar ve açığa almaların devam ediyor diye düşünenlerin olabileceğine de dikkat çeken Şahin, 'Aslında bunda şaşılaşacak bir şey yok. Çünkü karşımızda son derece sinsi, bukalemun, takiyeci, yalancı ve dünyanın şu ana kadar görmediği çapta bir terör örgütü var. Yalanı o kadar rahat söylüyorlar ki kendilerini gizlemeyi o kadar rahat beceriyorlar ki. Tabii ki böylesine bir örgütle mücadele etmek kolay değil, zaman alıyor. Karşımızda normal bir terör örgütü yok. Siz karşınızda Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup bir general var sanıyorsunuz, oysa karşınızda Pensilvanya'ya bağlı bir general var. Karşınızda FETÖ Terör örgütüne bağlı Savcı, polis memuru, bir iş adamı, sivil toplum örgütü var. Böylesine bir örgütle normal şartlarda mücadele edebilir misiniz? Bu normal şartlarda mücadele etmek için tabii ki olağanüstü yöntemlere başvurmak zorundasınız. 3 ay geçti hala tutuklamalar gözaltına açığa almaların sorununun ortaya çıkan açık cevabı ise By Lock. Kendi aralarında öyle bir haberleşme sistemi kurmuşlar ki. Sadece bu örgüte mensup olanların yararlanabildiği başkalarının yararlanması mümkün olmadığı bir haberleşme sistemi kurmuşlar. İstihbarat teşkilatımızın elde ettiği verilere göre 215 bin By Lock sistemi kullanıcısı var. Şu ana kadar 170 bin civarında ki tespit edildi. Dün Konya'da By Lock kullanan yargı mensuplarının tespitiyle görevli bir savcı, en hızlı By Lock'culardan çıktı ve şu anda gözaltında. Kimin kim olduğunu bilemiyorsunuz' ifadesinde bulundu.
'Ben de eski imamım, ama bu terör örgütünün imamı değilim'
Şahin, FETÖ'nün bazı üyelerine söylenen 'imam' kelimesine itirazı olduğunu da kaydederek, 'İmamlık bizim inancımızda çok saygın bir meslektir. Ben eski imamım. Ama bu terör örgütünün imamı değilim. Ben imam hatip mezunuyum ve resmi olarak kendi köyümde 1,5 yıl imamlık yaptım. Arkasında namaz kıldığımız, kendisine uyduğumuz imamlarımız var. Bu FETÖ'nün bir takım ara elemanlarına imam tabir edilmesini doğru bulmuyorum. Bunlara başka bir isim vermek lazım. İmamlarımızın ismini niye hainlerle birlikte analım? Bunlar terör mensuplarıdır. Örgütün ara elemanlarıdır. Olsa olsa böyledir' dedi.
'Kurunun yanında yaşta yansın istemiyoruz'
FETÖ soruşturması kapsamında mağdur olanların mağduriyetinin mutlaka giderileceğini de anlatan Şahin, şunları söyledi:
'Önümüzde bir tepsi var ve içerisindeki taşları ayıklayacağız. Taşlar siyahsa kolay işimiz. Ama bu öyle bir örgüt ki pirincin içerisindeki beyaz taş. Hangisi pirinç tanesi hangisi beyaz taş ilk bakışta göremiyorsunuz. O nedenle taş diye aldığınız bazen pirinç tanesi çıkabilir. Bunu iyice inceledikten sonra farkına varıyorsunuz. O nedenle bir takım yanlışlıklar, hatalar olabilir. Karşınızda görünen kendisini her şeyiyle belli etmiş bir örgüt yok ki. Karşınızda bir pehlivan durmuyor ki girişesiniz, sırtını yere getiresiniz. Belli değil ne olduğu. En yakınınız bile olabilir. Ben 2 gündür buralardayım. Geliyorlar işte açığa alınmış veya memuriyetten atılmış hemşehriler, yakınlarım var. Ne yapabilirim ben? Hak etmişsin kardeşim. Bile bile bu örgütün sendikasına kayıt olmuşsun. Darbe girişimi başarılı olsaydı belki şimdi sende bizim ensemizde boza pişirecektin, çakallar gibi ortada dolaşacaktın. Kimi kandırıyorsun sen?. Biz beyaz taş diye ayırmışızdır, pirinç tanesi olabilir. Bunu daha sonraki incelemelerimizde göreceğiz. Onların mağduriyetini mutlaka gideririz. Kurunun yanında yaşta yansın istemiyoruz. Bunun vebali var. Adaletli davranmak zorundayız. Ama bu sayı çok az. En masum olduğunu söyleyenleri bile bir incelediğinizde bu yapının bir yerinde bulunduğunu görüyorsunuz kardeşim. Şimdi süklüm püklüm geliyorlar. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı onlar bizim ensemizde boza pişirirlerdi bilesiniz. O nedenle her kes hak ettiğini görecektir'
'FETÖ liderinin Kılıçdaroğlu'na teşekkür mektubu çıkarsa hiç şaşırmayın'
Darbe girişimi gecesinden sonra tüm siyasi partilerin genel başkanlarının, parti mensuplarının darbeye karşı tavırlarını ortaya koyduklarını, demokrasi toplantılarına meydanlarda katılarak tepkilerini ortaya koyduklarını ifade eden Şahin konuşmasını şu sözlerle devam etti:
'Ancak sanki böyle bir darbe girişimi olmamış gibi, 15 Temmuz'u adeta unutturmak istercesine bir mağduriyet edebiyatı verilmeye başlandı. Sanki bir takım gözaltına, görevden almalar hatta tamamı haksızmış gibi bir söylem geliştirmeye çalışıyor bazıları. Bunun da bayraktarlığını maalesef CHP ve onun Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu yapıyor. Bir milyon mağdur var diyor. Aslında bu şu demek; Bu darbe girişimi sebebiyle tespit edilen FETÖ'ye mensup olanların aileleriyle birlikte 1 milyon olacağını tahmin ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu bunların oylarına talip. İlk seçimde bunların oylarını nasıl alırım diye bir politika takip ediyor. Darbe girişiminde bulunanlardan, bu örgüte mensup olanlardan hesap sorulmasını falan unuttu, unutturmaya çalışıyor Kılıçdaroğlu. İşte bu mağduriyet edebiyatı ile bunların nasıl oyunu ilk seçimde alabilirim diye bir politika ediyor. Bu son derece yanlış bir politikadır. Kendisine hiçbir hayrı olmayacaktır. Önümüzdeki günlerde Amerika'da Washington Post ve New York Times Gazetelerinde FETÖ liderinin sayın Kılıçdaroğlu'na teşekkür mektubu çıkarsa hiç şaşırmayın. Çünkü sadece FETÖ'ye yarıyor bu mağduriyet edebiyatı. Onları memnun ediyor'.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
AK Parti Milletvekili Mehmet Ali Şahin:
KARABÜK haberleri