İtalya Ulusal Çiftçiler Konfederasyonu (Coldiretti), Uluslararası Tarım ve Gıda Forumu'nda, 'En tehlikeli 10 gıda' listesinde kanserojen maddeler olan aflatoksin sınır limitini aşması gerekçesiyle 1. sırada açıklanmasının ardından Ziraat Odaları ve Ziraat Mühendisleri Odası sıralamanın Türkiye'de fındık fiyatını baskılamak için yapılan bir kumpas olduğunu ifade ederek, hükümetin acil olarak fındık üreticisine sahip çıkması gerektiğini belirttiler.

Büyük tezgah...

FINDIĞA SABOTAJ
Rekoltenin de az olduğu dönemde açıklamanın Türk fındığını kötülemek amacıyla ve politik hedeflerle yapıldığını kaydeden Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan ''Biz bu kararı tanımıyoruz. Türk üreticisi her zaman fındığını kaliteli bir şekilde üretir. Hatta ihracat ürünü olduğu için tarım il müdürlükleri bununla ilgili çalışmalar yaparak gerekli sağlık kontrollerinden sonra satışa sunar. Biz Karadeniz fındığının kalitesini tartışmıyoruz çünkü bu tam olarak fiyatta baskı oluşturmak maksadıyla yapılmış sabotaj Giresun tarım il müdürlüğü yetkilileriyle görüştüm, ihraç edilip daha sonra toksin maddelerden dolayı geriye dönen hiç fındık yok. Dönen fındıklar da ticari anlaşmazlıklardan dolayı. Gerçek olmayan bir durum bizi bağlamıyor. İhracat rakamlarını etkilemez, öyle ya da böyle bu fındık ihraç edilecek. Yabancı bir firmanın fiyatı bu kadar etkilemesi bizim çok uzun zamandır gündemimizde. Biz her zaman güçlü bir üretici kuruluşunun devlet kontrolünde alım yapması gerekiyor. Bu da olmazsa yerli yatırımcıların aktif rol almasıyla bu işin önüne geçebilir'' dedi.

Fındık ihracatçılarından o haberlere sert tepki

ÜRETİCİYE SAHİP ÇIKILMALI
Karadeniz fındığının dünyada hem rekolte hem de kalitesi bakımından birinci sırada olduğunu söyleyen Samsun Ziraat Odası Başkanı Hasan Tütüncü, ''Son günlerde her tarafımızı düşman sarmış durumda, memleketimizin durumunu görüyorsunuz. Her türlü karalama kampanyası sürüp gidiyor. Bu İtalyan firma Türkiye'deki tek alıcısı olduğu için istediği oyunu oynuyor. Buna müsaade etmememiz lazım. Bizim fındığımızı karalamaya çalışan insanlara haddini bildirmemiz gerekli. Türk fındığının lezzeti ve damak tadı her türlü birinci sırada bunu iddia ediyoruz. Bu üreticinin elindeki fındığı ucuza almak için oynanan başka bir oyun. Bu sene rekoltemiz geçen yıla göre yarıdan da aşağıda. 250 bin ton civarında. Ama dalaverelerle hala daha fiyatı yerlerde sürünüyor. Bunlar yalnızca tezgah. Bu oyunlara karşı yapılacak tek şey hükümetimizin kısa bir süre için Toprak Mahsulleri Ofisi'ni (TMO) açıp çiftçimizin elinden en azından 30 bin ton alımı gerçekleştirmesi. O zaman fındığın fiyatı 20 lirayı bulacak. Ama maalesef hükümetimiz de serbest piyasa koşullarına bıraktığı için bu şekilde bir oyun oynanıyor. Çiftçimize acilen sahip çıkılması lazım'' şeklinde konuştu.

Bakan Çelik'ten fındık açıklaması: Fındık bizim gözbebeğimiz...

ŞİDDETLE KARŞI ÇIKIYORUZ
Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt ise Karadeniz fındığında kanserojen maddenin yer almanın mümkün olmadığını söyledi. Cörüt, ''Buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Fındıkta kanserojen madde olduğunu iddia ediyorlar ama aksine kanseri önlüyor. Böyle kanseri önleyen bir ürünü bu şekilde karalamanın bir anlamı yok. Türkiye'de fındığı tekeline geçirmek isteyen yabancı bir firma var. Açıklama da aynı ülkeden geldi. Bu firmanın oynamış olduğu bir oyun bu. Kesinlikle itibar etmemek gerekli. Böyle değerli bir ürünü kötüleyip, ucuz tarifeyle alıp yurtdışına ihraç edecekler. Orada da istedikleri fiyata satacaklar. Yeter ki Türkiye'den ucuz olarak çıksın fındık. Buna benzer oyunlar sürekli yapılıyor. Fındığın fiyatını düşürmek için her türlü oyun oynamanın çabasında ihracatçılar. Fındığın üzerinde bu şekilde bir oyun oynanması çiftçiyi ve bu işin ticaretini yapan küçük çaplı tüccarlarımızı çok üzüyor. Çünkü fındığın kaliteli olması açısından gerekli tüm hassasiyet gösteriliyor onlar tarafından. Bu haftaya Ordu'da borsada fındık 11 TL, serbest piyasa 12 TL civarında başladı. En azından bir yükseliş var. Bu açıklamanın henüz bir etkisi olmadı zaten fındık fiyatı olması gerekenden de aşağıda. Fındığın fiyatını ucuz ihraç edecekler ve bunun yüzünden Türkiye'ye döviz girişi de olmayacak bu en önemli noktalardan birisi. Ülkemizde serbest piyasanın herhangi bir altyapısı yok. Bu olmadıkça fındığı piyasada tutmanın bir anlamı yok. Taban fiyat uygulaması gerekli. Hatta döviz bazında bir taban fiyatlandırması olursa rahatlama olacak'' ifadelerini kullandı.

İtalya'nın skandal fındık kararına Samsun'dan sert tepki!

FINDIKTA PSİKOLOJİK HARP
Türkiye'den ihraç edilen birçok tarım ürününün bu tip oyunlarla yok edildiğini kaydeden Terme Ziraat Odası Başkanı Yetkin Karamollaoğlu ise, ''Şimdi de fındığı bitirmek için çalışıyorlar. Türk fındığının damak tadı ve kalitesi dünyada tek. Bunu çekemiyorlar. Avrupa ülkeleri ve İtalyanlar birlikte oldular, fındığımızı yok etmeye çalışıyorlar. İtalyan şirketi Karadeniz'de bir kukla. Onu buraya gönderdiler ve çiftçiyi üretimden soğutmak için çalışıyorlar. Bu tip oyunlar Türk fındığının yıkılmasına neden olur, fiyatları düşürür. Türkiye'de derhal fındığa sahip çıkılmalı. Bu bizim milli ürünümüz. Karadeniz Bölgesi'nin olmazsa olmazı. Dağlardaki insanlar bu ürün için bekçilik yapıyor. Fındık yok olursa, o dağlar yere iner. Bu aylar üreticinin en sıkıntılı ayları. Kasım ayına kadar devam eder çünkü giderleri çok. Gübreleme de yapılacak, kredi borçları var. Çiftçi inliyor. Dışarıda yapılan bu yanlış reklamlar, fındığın daha da düşmesine neden oluyor. Bu açıklamanın İtalya'dan geliyor olması manalı. Fındığın fiyatı yine etkilenecek. Adeta tarımda psikolojik harp başladı. Üretici de korkusundan sürekli fındığını satıyor. Fındığımızın şaha kalkması için bu ürüne devletin sahip çıkması gerekli'' sözlerini kaydetti.

AMAÇ ALEYHTE PİYASA ALGISI
Türk fındığı üzerinde aleyhte bir piyasa algısı amaçlandığını kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Hayati Tosun da açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: ''Fındığımız üzerine yapılmış bir karalama kampanyası ve ticari bir oyun. Yüzde yüzü milli olan, parası dışarıya çıkmadan ürettiğimiz ve katma değeri olan ana üründe bir devlet politikası yok. Bu tip karalama kampanyası karşısında kimse görevini yapmıyor. Şu an onların yapmaya çalıştıkları Avrupa'da alternatif alıcıları bloke etmek, kendi stoklarından fındık vermek. Bu esnada da fındığın fiyatının düşmesini sağlıyorlar, daha sonra da ortalıktaki malı alıyorlar. Ülkenin ve fındık üreticisinin cebinden 1 milyar dolar karşılığı para çalındı. Bu bölgemiz ve ülkemiz ekonomisi için ciddi bir kayıp ve piyasada tekelleşmenin bir sonucu. Devlet 500 milyon dolarlık fındık alsak, fındığın fiyatı çıkacak ve ciroya böldüğümüzde paramız ülkede kalacak. Politikasızlık yüzünden bu parayı kaybediyoruz. Çiftçinin refahı artmadan rekabet gücümüz artamaz. Bu sağlanırsa, hem üretici hem de ülkemiz daha çok kazanacak. Ama bu şartlarda fındık üreticisi kumpasta, peki devlet baba nerede? Ürünü tekele bırakırsanız bu spekülasyonları da çıkartabilirler. Karadeniz, kara kaderine doğru gidiyor. Kahverengi altın dediğimiz ürün, üreticinin kara kaderi olacak. Fındıktan doğru düzgün para gelmiyor ve Karadeniz kan ağlıyor.''

Zerrin SOMUNCU