Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT Word kanalının açılış programına katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezindeki programda konuşma yapan Erdoğan, 'DEAŞ'a karşı en büyük mücadeleyi veren, yüzlerce vatandaşını örgütün kanlı eylemlerinde kaybeden ülkemiz bu medya kuruluşları tarafından kara propagandanın hedefi oldu. 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşadıklarımız Türkiye'ye yönelik çifte standardın ayyuka çıktığı en çarpıcı örnektir. Bu süreçte gördüklerimiz, okuduklarımız, izlediklerimiz bize kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Yıllardır bize demokrasi dersi verenler, milletimizin tamamının seferber olduğu, 248 şehit, 2 bin 193 gazi pahasına yazdığı demokrasi destanını adeta görmezden geldiler. Kimse bize parmak sallamasın, kimse bize el kol hareketi yapmasın. Bu millet kendi kaderin tayin etme iktidarına sahiptir' şeklinde konuştu.
'İstiklallerine ve istikballerine canları pahasına sahip çıkan bir milleti koyun diyerek, sürüler diyerek aşağılamaya cürret eden sözde gazeteciler gördük'
15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında sokağa çıkarak darbeyi engelleyen vatandaşlara hakaret eden basın mensuplarının bulunduğunu kaydeden Erdoğan, 'O gece Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin çevresinde 30 vatandaşımız darbeciler tarafından şehit edildi. Yine bu çevrede 36 kardeşimiz de yaralandı. Darbe girişiminin başarılı olmasını umut edenlerin 16 Temmuz sabahı nasıl bir sükutu hayale uğradıklarını gördük. Daha da ötesi darbecileri Türkiye'nin son umudu olarak gören yazarlar vardı. PKK ve FETÖ sempatizanlığı batı medyasında zaten aldı gitti. İstiklallerine ve istikballerine canları pahasına sahip çıkan bir milleti koyun diyerek, sürüler diyerek aşağılamaya cüret eden sözde gazeteciler gördük. Hatta 7 Ağustos'ta Yenikapı Meydanı'nı dolduran insanları iktidar muhalifi gibi gösteren sahtekar medya mensupları bile çıktı' dedi.
'Bizi basın özgürlüğü üzerinden eleştirenler ekranlarını ve sayfalarını cuntacıların emrine verecekti'
15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında darbeyi kutlayan gazete manşetlerinin hazırlandığını söyleyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
'Son 4 ayda her türlü ilkesizliği, riyakarlığı, ahlaksızlığı gördük, yaşadık. O gece darbe başarılı olsaydı bugün demokrasi ve özgürlük havarisi kesilen uluslar arası medya kamerasını, kalemini darbeyi meşrulaştırmak için seferber olacaktı. Bizi basın özgürlüğü üzerinden eleştirenler terör yardakçılarını bağrına basanlar ekranlarını ve sayfalarını cuntacıların emrine verecekti. Geçmişte bunu yaptılar. Tıpkı Mısır'da olduğu gibi darbeciler demokrasi kahramanı olacaktı. Hazırlanan manşetler boşa gitti. O gece uluslar arası medyada bazı gazetecilerin yüzünü hatırlayın hepsi de darbenin başarısız olmasının getirdiği derin bir hayal kırklığı ve kızgınlık içindeydi.'
'Asıl önemli olan şu milletin gönlünü kazandınız ya asıl ödül budur'
Altın Kelebek Ödül Töreni'nde TRT'nin dizisi Diriliş Ertuğrul hakkında yaşanan polemiklere de değinen Erdoğan, 'Benim çok sevdiğim bir Afrika atasözü var; 'Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça, avcıların kahramanlık hikayelerini dinlemek zorundayız.' Onun için aslanlar kendi hikayelerini yazmaya devam edecek. Onların o şekilde yorum yalpalarına hiç kafanızı takmayın. Yola devam edin bu millet sizi bağrına basmış, onlar bassa ne yazar basmasa ne yazar. Asıl önemli olan şu milletin gönlünü kazandınız ya asıl ödül budur. Onu için ben de sizi alkışlıyorum. Benin torunlarım bile bırakamıyor. Tamamını izlemek yetmiyor, bir de özetini izliyorlar. Bu denli gönülleri fethetmiş bir dizi bu. Beyefendi izleyememiş. Başkalarının biz anlamsının boş bir çaba olduğunu biz biliyoruz' açıklamalarında bulundu.