CHP Samsun İl Başkanı Tufan Akcagöz, CHP Cezaevleri İnceleme Komisyonu üyesi milletvekillerinin cezaevlerinde yaptığı incelemelerde, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından keyfi uygulamaların gün geçtikçe arttığına tanık olduklarını ve bu durumu Türkiye kamuoyunun bilgisine rapor halinde sunduklarını belirtti.

Akcagöz, "Buna göre, Cezaevi şartlarının her geçen gün hem ziyaretçiler hem de ziyaret edilenler açısından daha sıkıntılı bir hal aldığı gözlemlenmiştir. Cezaevlerinde mektup yazmanın ve dışarıdan kitap sokmanın ilk kez neredeyse imkansız hale geldiği görülmektedir. Bu, 12 Eylül'den de beter bir durumda olduğumuzu göstermektedir. Olağanüstü Hal dönemi ile birlikte, Cezaevi'nde bulunan sanıkların, henüz suçları dahi yüzlerine okunmamışken, henüz iddianameleri hazırlanmamışken bir suçluymuş muamelesine tabi tutulduklarını görüyoruz" diye konuştu.

TUTUKLAMA TEDBİRDİR
Akcagöz, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Aileleri ile yapacak oldukları görüşmelerin yanında, Avukatları ile yaptıkları görüşmeler de denetime tabi tutulmaktadır. Bu düpedüz, savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Avukat ile sanığın özgür bir ortamda görüşme olanağının kendilerine verilmemiş olması, savunma hakkını temelden zedeler. Buna dayanak olarak gösterilen Kanun Hükmünde Kararnameler, tamamiyle hukuk dışıdır. Cezaevlerinde kimi tutuklular yerlerde yatmakta, ranzaları dönüşümlü olarak kullanmaktadırlar. Tutukluların insani olmayan tarzda bu şartlara maruz bırakılması da hukuki değildir. Tutuklama bir tedbir kurumudur. Tedbiren özgürlükleri kısıtlanan insanların da hakları vardır ve bu haklara riayet edilmesi gerekir. Cezaevleri, devletin gözetim ve denetimi altında bulunan kurumlardır. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin önemli bir kriteri de, cezaevlerinin durumudur. Bu nedenle, devlet gözetimi altında olan insanların başına gelebilecek hemen her şeyden devlet sorumludur. Görünen tablo, AKP hükümetinin bu konuda da başarısız bir insan hakkı sınavı verdiğini göstermektedir. Hele ki, henüz suçu sabit olmamış tutuklular için reva görülen her hukuk dışı muamele, ileride beraat etme ihtimalini de göz önüne aldığımızda, ciddi bir insan hakkı ihlalidir."