Adalete sızan FETÖ'cülerin 25 yıl infazını yaktığını, kendisinin 15 Temmuz gazisi olduğunu ve Galip Öztürk gibi yeniden yargılanmak istediğini söyleyen Osmanlı Diriliş Ocakları Genel Başkanı Ayhan Dayıoğlu, Samsun 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ne dilekçe gönderdi.

KARARI ONAYANLAR FETÖ'CÜ
07 Nisan 2011 tarihli kararla silahlı tehdit suçundan 2 yıl 1 ay, ruhsatsız silah taşıma suçundan ise 10 ay hapis ve 25 tam gün adli para cezasına mahkûm edildiğini ve İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'nin bu kararını Yargıtay 4.Ceza Dairesi'nin
onadığını belirten Dayıoğlu, "Geçen yıl kasım ayında Türkmenlere yardım etmek için Türkmen Dağı'na gittim. Mart ayı gibi geri geldim ve polis kimlik kontrolü yaptı. Ardından 'Sizin aranmanız var' dediler. Benim aramamın olması, cezanın onanması mümkün değil diye düşündüm. Yargıtay 4. Ceza Dairesi bunu onamış. Daha sonra Hatay Açık cezaevine koydular beni, oradan Sinop'a sevk yazdım. Sinop'tan izin aldım ve bir daha geri dönmedim. Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin onama kararında imzası bulunan hakimlerden bazıları FETÖ üyesi oldukları gerekçesi ile meslekten ihraç edilmiş ve tutuklanmışlardır. Dosyanın temyiz incelemesinde bulunan 3 üye, FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle meslekten ihraç edilmişlerdir. Bu nedenle hükmün verilmesinde dahli bulunan bu hakimler nedeniyle yasada aranan şartların oluştuğu da gözetilerek yeniden yargılanmama karar verilmesi gerekmektedir" dedi.

ALEYHİME TEK BİR DELİL YOK
15 Temmuz gecesi Ankara Beştepe'de tankların önünde olduğunu söyleyen Dayıoğlu, o gece helikopterden atılan kurşun ve şarapnel parçalarının kasıklarına saplanması suretiyle yaralandığını belirtti. Kalkışma gecesi taksiye binip Beştepe'ye gittiğini belirten Dayıoğlu,
"Oraya gidince Osmanlı Diriliş Ocakları Genel Merkez Facebook sayfasında paylaşım yaptım ve üyelerimiz geldi. Onlarla beraber tankların önüne gittik ve sırada helikopter bizi taradı. Kasıklarıma şarapnel parçası isabet etti. Kasıklarımdan yaralanınca beni bir hastaneye götürdüler. Kendi kimliğimi veremedim zaten kimliğim üzerimde yoktu. Ne olur, ne olmaz diye veremedim. Bu arkadaşımın haberi olmadan kimlik fotokopisini aldım, üzerine kendi resmimi yapıştırdım ve fotokopi çektim. Bununla ilgili de her yere yazdım, o gece vurulan Yusuf Kubat değil, o gece gazi olan Ayhan Dayıoğlu. Bunu yapmamın sebebi firari olduğum için böyle bir önlem alarak bir şekilde kendimi sıyırırım düşüncesiydi" ifadelerini kullandı.

Zeynep Irmak ÖCAL