KKTC'nin
Kuruluş Yıldönümü
nedeniyle verilen resepsiyonda,
bu memleketin namuslu
siyasetçilerinden
eski başbakanlardan
rahmetli Bülent Ecevit'in
mütevazı yapısıyla
tanınan
eşi Rahşan
Ecevit'in
yaşadığı olay,
adeta bir "ayıplar zinciri"dir...
Zincirin
ilk halkasında,
Ankara'nın ünlü otellerinden
birinde verilen
o resepsiyonda,
Kıbrıs Barış Harekatı'nı
başlatan ve Kıbrıslı Türklerin
özgürlüğe kavuşmasında
önemli bir yeri olan
"Karaoğlan Ecevit"in
eşi Rahşan Hanıma
sıradan bir konuk
muamelesi
yapılması ayıbı
vardır...
Zincirin ikinci halkasındaki
ayıp ise, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın
korumalarının Rahşan Hanım
gibi 93 yaşındaki
bir kadını asansörden
"Genelkurmay Başkanı geliyor" diye indirmeye
çalışmasıdır. Bu korumalar,
"Peygamber Ocağı"nda
yetişmiş askerlerdir ve
ne Rahşan Hanıma ne de
başka bir yaşlı kişiye
böyle bir saygısızlığı yapmaya
hakları yoktur.
Bir başka halka da
o korumaların,
bu davranışlarıyla
Hulusi Akar
Paşa'yı orada bulunanların gözünde
düşürdüğü durumdur. Nitekim, bu işin
faturası Akar'a kesilmiştir...
Ayıp zincirinin dördüncü halkasında,
olay basına sızdıktan sonra
Genelkurmay Başkanlığı'ndan
yapılan açıklama var. Rahşan Hanımın "Başka bir asansöre yönlendirilmek istendiği"
ifadesidir. Tam bir "Özrü kabahatinden büyük"
bir söylemdir...
Ayıp zincirinin
bir halkasında da
Hulusi Akar Paşa ile
başka hesapları olanların
bu olay üzerinden
ona yüklenmeleridir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a
yurtdışı ziyaretlerinde
eşlik eden
Hulusi Akar'ın
yurda döndüğünde
yapacağı açıklamayı
beklemeden onu eleştirmek
vardır...
Eğer Hulusi Akar, yurda döndükten sonra
Rahşan Hanımı ziyaret edip
özür dilemezse;
yapılan bütün eleştirileri
hak etmiş sayılır...
Bununla da kalmaz...
15 Temmuz darbe girişiminden sonra
şehit aileleri ve gazilere
yaptığı ziyaretlerde
gösterdiği
duyarlılığa
gölge düşürür ve
bütün ayıpları
sahiplenmiş olur!..
Bunu da "milletin gözbebeği"
TSK'nın başındaki
bir askere
yakıştırmaya
ne dilim ne de gönlüm
varır!..