Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Aynur Dağdemir'in ölümünün birinci yıl dönümünde eşi, çocukları ve mesai arkadaşları tarafından Asri Mezarlığı'nda bulunan kabri başında anma programı düzenlendi.

Opr. Dr. Aynur Dağdemir'in eşi OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Dağdemir, ikiz çocukları Tuğçe ve Başak Dağdemir ile birlikte, Samsun Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Oğuz Uzun ve mesai arkadaşları, Dağdemir'in kabrine çiçek bıraktılar. Din görevlileri tarafından okunan Kur'an-ı Kerim'in ardından dua yapıldı.

Hastane önünde basın açıklaması

Daha sonra Dağdemir için eşi, çocukları ve mesai arkadaşları Aynur Dağdemir'in öldürüldüğü hastanenin önüne gelerek basın açıklaması yaptılar. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç'in de katıldığı basın açıklamasında konuşan Samsun Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Oğuz Uzun, 'Geçtiğimiz yıl bugün bu hastanede maalesef Aynur arkadaşımız şehit edildi. Doktor Kamil Furtun'un katledilmesi bu saldırının geleceğinin habercisiydi. Ama hiçbir önlem alınmadı. Her gün polikliniklerde, hastanelerde yaşanan günlük bir olaymış gibi sağlık çalışanlarına ve doktorlara karşı sözlü ve fiziki saldırılar mevcuttur. Bu olaylar kamuoyuna yansımadığı için sizler bilmiyor ve duymuyorsunuz. En son Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kurşunlanma vakasına müdahale ederken çirkin bir saldırıya maruz kalan arkadaşımız Dr. Ümit Halıcı olayında yaşandı. Başta doktorlar olmak üzere tüm sağlık çalışanları bu çirkin saldırılar altında yaşıyor. Bu yüzden isyandayız ve öfkeliyiz. Hastanelerin isimleri değiştiriliyor. Hastanelerin isimlerini değiştirmek sadece göstermelik bir girişimdir. Biz hekimler sağlıkta şiddeti durduracak göstermelik önlemler değil, gerçek önlemler istiyoruz. Örneğin neden halen kamu hastanelerinde kolluk kuvvet bulunmaz. Neden sağlık çalışanlarına saldırın kişi bir gün bile hapiste yatmaz' dedi.

2015 yılında 303 kadının öldürüldüğüne belirten Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, 'Aynur Dağdemir, bir sağlık çalışanının eşinin uygulayacağı şiddeti önlemek isterken katledildi. Yüzlerce kadın her yıl katlediliyor. Sadece 2015 yılında 303 kadının katledildiğini biliyoruz. Bunlardan 24'ü aynı Aynur Dağdemir gibi başka bir kadını korurken öldürüldü. Sağlıkta şiddet inanılmaz boyutları geldi. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre 3.5 yılda 38 bin şiddet için beyaz kod başvurusu yapan var. Bu günde 30 şiddet başvurusu demektir. Bunların 3'te biri fiziksel şiddet. Fiziksel şiddet ölümlere de yol açıyor' diye konuştu.

Acılarının halen taze olduğunu ifade eden Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Başhekimi Doç.Dr. Erdal Seren, 'Aynur Dağdemir, hastanemizin gülen yüzüydü. Sağlık çalışanlarına yapılan bu tür şiddeti kınıyorum. Aynur Dağdemir'e ve diğer şehit meslektaşlarına Allah'tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum' şeklinde konuştu.

Şiddet uygulayanlara hak ettiği cezaların verilmesi gerektiğinin altını çizen TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu Başkanı Selma Güngör, şöyle konuştu: 'Sevgili Aynur, söz veriyoruz bu şiddet sona erecek. 2015 yılında 19 Kasım'da Dr. Aynur Dağdemir çalıştığı hastanede birlikte çalıştığı sağlık çalışanını eşinin şiddetinden korumak isterken öldürüldü. O hekimliği, insanlığı, cesareti ve duyarlılığı ile hepimize örnek oldu. İnsanları yalnızca hastalıklardan değil, yaşamı yo eden, beden bütünlüğünü tehdit eden şiddete karşı korurken, kendi yaşamını ortaya koyarak verdiği mücadele ile hep aklımızda ve yüreğimizde olacak. Her yıl yüzlerce kadın öldürülüyor. Çoğu kocası, sevgilisi veya ayrıldığı, ayrılmak istediği eşi, sevgilisi, akrabaları tarafından öldürülüyor. Kadınlar yasalarımızda tanımlanmış bir hak olan boşanma hakkını kullandıkları için, başka haklarını kullanmak istedikleri için erkeğin istediğine hayır dediği için şiddete, tecavüze direndiği için erkekler tarafından öldürülüyorlar. Buradan sesleniyoruz, toplumu kuşatan şiddet politikalarına derhal son verilmeli, sorunlar konuşarak uzlaşma ile çözülmeli ve barış ortamı tesis edilmelidir. Katiller ve şiddet uygulayanlar hak ettikleri biçimde cezalandırılmalıdır.'