Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanık H.S.'nin yanı sıra mağdur E.Ö. ve ailesi ile taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianameye göre, 'Sarkıntılık Yapmak Suretiyle Çocuğun Cinsel İstismarı' suçlamasıyla 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edilen H.S. ise suçlamaları kabul etmedi. Hazırlanan iddianamede yer alan iddialara göre, 18 Ocak 2016 günü 15 yaşındaki kız arkadaşı E.Ö.'yü ablasının evine götüren H.S.; yatak odasına çağırdığı kız arkadaşına cinsel istismarda bulundu.
İddialar, mağdur ve müşteki beyanları, tanık ifadeleri, şüpheli savunması ise mahkemede delil sayıldı. Sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyen mağdur E.Ö. ise mahkemede 'Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum. Sanık beni zorla öptü ve cinsel bölgeme pantolonumun üzerinden dokundu. Beni ablası B.'nin evine gittiğimde ablası bana ailenin haberi var mı diye sordu. Ben de yok dedim. Arkasından B.'ye telefon geldi. Ondan sonra bana aileni aratmadın ama ailen galiba seni arıyor' dedi.

'Ailenin haberi var mı dedim'
Suçlamaları kabul etmeyen tutuksuz sanık H.S. ise, 'Olay günü sabah 08.00 gibi E.Ö. ile buluştuk. Bir süre gezdik. Yağmur yağmaya başlayınca ablamın evine gidelim dedim. Birlikte kahvaltı yapmaya ablamın evine gittik. Ablamda biraz oturduk, kahvaltı yaptık. Sonra ben kendisine ailenin haberi var mı diye sordum? Kendisi de 'evet haberleri var' dedi. Aradım dedi. Ben de kendisine inanmadım, ısrarla benim yanımda arayıp ailesine haber vermesini söyledim. Kendisi de telefonun şarjının bittiğini söyledi. Ancak daha sonra öğrendiğimde telefonun şarjı bitmemiş, telefonu kendisi kapatmış. 2-3 saat sonra tekrar araması için ısrar ettim, aramadı. Bende bu sefer taksiyle kendisini götürüp evine bıraktım. Hatta evine bırakmadan önce beni evimin önünde ailem görmesin yanlış anlarlar demişti. Bende kendisini evinin yakınında bir yerde bıraktım' dedi.

Evlatlık olduğunu öğrenince dünyası yıkılmış
Duruşmaya katılan sosyal hizmet uzmanı ise mağdur E.Ö. ile öncesinde yaptığı görüşmeyi anlattı. E.Ö.'nün evlatlık olduğunu öğrenince psikolojik destek almaya başladığını anlatan sosyal hizmet uzmanı; 'Evlatlık olduğunu öğrendikten sonra yıkıldığını, bir bocalama dönemi yaşadığından bahsetti. Daha sonra psikolojik destek almaya başlamış. Doktoru iki çeşit ilaç vermiş, ilaçlardan bir tanesinin kendisinin suskunlaştırdığını, konuşma yetisini azalttığını ve durduk yere düşüncelere sevk edip dalgınlaştırdığını söyledi. Uzman bir psikiyatrdan raporunun aldırılması uygun olur düşüncesindeyim' diye konuştu.
Mağdur E.Ö.'nün psikolojik tedavi gördüğü de dikkate alınarak tedavi sürecinde kullandığı ilaçlara göre kendisini ifade etmede beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği hususunda BEÜ Araştırma Hastanesi'nden görüş istenmesine, tanıkların dinlenmesi, mağdur E.Ö.'nün babasının katılma talebi de kabul edilerek duruşma ileri bir tarihe ertelendi.