Medical Park Samsun Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları - Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Senem Çengel Kurnaz 'baş boyun kanserleri hakkında bilgi verdi.

Dr. Kurnaz 'Baş ve boyun kanserleri tüm kanserlerin yüzde 3'ünü oluşturmaktadır. Bu kanserler burun ve sinüslerden, kulak ve işitme sinirinden, ağız boşluğu ve boğaz bölgesinden, yutak borusundan (farenks), gırtlaktan, tükürük bezleri ve tiroit bezinden, boyundaki damar ve sinirlerden, lenf düğümlerinden ve tüm baş boyun bölgesini saran deriden kaynaklanabilir. Çok çeşitli yerleri tutması nedeniyle de karşımıza farklı belirtilerle çıkmaktadırlar. En önemli ve ortak belirti ise boyunda şişlik yapmasıdır. İki haftayı geçen, gittikçe büyüyen şişliklerde mutlaka bir hekime başvurulmalıdır. Bu şişliklerin başlangıçta tek, yumuşak ve ağrısız olması zaman zaman hastaları doktora başvurma konusunda geciktirmekte ve genelde şişliklerin büyüyüp ağrılı ve akıntılı olmasına yol açmaktadır' dedi.

İYİLEŞMEYEN YARALAR
Doç. Dr. Senem Çengel Kurnaz, 'İyileşmeyen deri ve mukozal yaralar da yine tüm kanserlerde sıklıkla gördüğümüz ortak belirtilerdendir. Kulağa vuran ağrı özellikle bademcik ve gırtlak kanserlerinde sıklıkla görülür. Aynı şekilde nazofarenks kanserlerinde de tek taraflı kulakta ağrı, tıkanıklık, işitme kaybı görülmektedir' bilgilerini verdi.

TÜMÖRLERİ TETİKLİYOR
Baş boyun kanserlerinin yüzde 85'inde altta yatan en önemli risk faktörünün sigara kullanımı olduğunu belirten Dr. Kurnaz 'Kronik ve çok miktarda alkol kullanımı sigaranın kanser yapıcı etkisini artırmakta, ayrıca ağız ve boğaz bölgesinin tümörlerini tetiklemektedir. Sigara ve alkol dışındaki diğer risk faktörleriyse; 40 yaşın üzerinde olmak, erkek olmak, ağız ve diş hijyeninin bozuk olması, beslenme yetersizliği, bağışıklık sisteminin zayıf olması, genetik yatkınlık, virüsler (EBV, HPV), kumaş boyamada ve marangozlukta kullanılan kimyasallar, odun talaşı, daha önceden radyasyona maruz kalmak şeklinde sıralanabilir. Baş boyun kanserlerinin tiroit ve tükürük bez kaynaklı olanlar dışındaki büyük çoğunluğu aynı histolojik tiptedir' açıklamasını yaptı.