Davutoğlu, konuşmasında terör saldırıları nedeniyle zarar gören vatandaşlar için devletin tüm imkanlarını seferber ettiklerini bundan sonra da aynı çalışmaları artırarak devam ettireceklerini kaydett,

Terörün bugün giderek büyüyen bir küresel dert haline geldiğini belirten Davutoğlu, "Ne zaman kimi vuracağını, kanlı yüzünü hangi ülkede göstereceğini kestirmek çok güçtür. Son yıllarda dünyanın birçok büyük başkentinde büyük kayıplara yol açan terör saldırıları yaşandı. En son yine bu ay 12 Ocak'ta Sultanahmet'te biz bu acıyı bir kez daha yaşadık. Bu saldırı İstanbul'da oldu, ama hedefi Türkiye'yi ziyaret etmek üzere ülkemize gelen Alman misafirlerimiz oldu. Terörün hedefi insanlıktır, bunu artık herkesin anlaması gerekir. Türkiye yıllardır terörle mücadele eden bir ülke. 7 Haziran sonrasında yoğunlaşan terör saldırılarında PKK ve DEAŞ gibi farklı yapıdaki örgütlerin kargaşa çıkarma konusunda ortak hareket ettiklerini gördük. Bu eş zamanlı terör saldırılarına karşı başlattığımız kapsamlı operasyonlar halen yoğun bir şekilde sürüyor. Biz terörün her türlüsüne karşı demokratik hukuk devleti kuralları çerçevesinde mücadele ediyoruz ve edeceğiz. Hiç kimsenin insanlarımızın birliğine, dirliğine, can güvenliğine, hak ve özgürlüklerine kastetmesine asla izin vermeyiz. Çukurlar kazarak, barikatlar kurarak, normal hayatını sürdürmeye çalışan insanlara zulmederek şehirlerimizde kargaşa çıkarılmasına rıza gösteremeyiz. İbadet yerlerine, esnaf dükkanlarına, hastanelere ve nihayet okullara saldırabilen bir zihniyetin meşruiyetinden asla söz edilemez. Bu cani odakların gözü o kadar dönmüş ki Diyarbakır'da karnelerini almak için giden öğrencilerin bulunduğu okula dahi bomba attılar. Bu olayda 5 güzel masum öğrencimiz yaralandı. O manzaraları gördüğümde onlarla birlikte benim yüreğim de yaralandı ve yürekten bir acıyı hissettim" diye konuştu.

"TERÖR BİR YIKMIŞSA, BİZ BİN YAPACAĞIZ"

Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Allah aşkına şimdi soruyorum değerli vatandaşlarım; karne alan öğrencilere, masum yavrularımıza bomba atmak, canlarına kastetmek hangi vicdana sığar? Hangi vicdan böyle bir eylemi masum veya gerekçeli bir şekilde takdim edebilir? Bu aslında bölge insanımıza yönelik terör şiddetini en çarpıcı şekilde ortaya koyan bir tablodur. Bunu bölgede yaşayan insanlarımızı yıldırmak ve terör karşısındaki dirençlerini kırmak için yapıyorlar. Ama bu direnci kıramayacaklar. Bölge halkımız kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Çünkü bölge halkımız hiçbir şekilde şiddete, teröre, nefrete taviz vermedi-vermeyecek. Hiçbir vatandaşımızın şüphesi olmasın, bu ülkeyi çok yakın zamanda bu terör belasından tamamen temizleyeceğiz. Bütün imkanlarımızı seferber ederek terör sebebiyle mağduriyet yaşayan vatandaşlarımızın, insanlarımızın, kardeşlerimizin yanında olacağız. Bakanlar Kurulumuzda görüştük, yaraları sarmak için eylem planımızı hazırladık, çok kısa bir zaman içinde uygulamaya geçiyoruz. Terörden zarar gören şehirlerimizde, ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımıza sosyal, ekonomik, kültürel, her türlü desteği vereceğiz. Terörist eylemler sebebiyle bu şehirlerimizde tahribat yaşandı, çevresel düzenlemeler de dahil olmak üzere bu tahribatı gidereceğiz. Bu şehirlerimizi elbirliğiyle ayağa kaldıracağız. Terör bir yıkmışsa, biz bin yapacağız, yangın yerini gülistana çevireceğiz. Hiç kimsenin bu ülkenin insanlarına eziyet etmesine, zorluk çıkartmasına, baskı yapmasına asla izin vermeyeceğiz. Bizim her insanımız en güzel şartlarda yaşamayı, huzuru, mutluluğu fazlasıyla hak ediyor. Devlet bunun için var, milletimizin mutluluğu, refahı, huzuru, güvenliği için var. Bunlar bizim şehirlerimiz, bu şehirlerde bizim insanlarımız yaşıyor. Dolayısıyla devletin görevi bu mağduriyeti yaşayan vatandaşlarımızın yanında olmaktır" dedi.