Türkiye'nin, Suriye'de
"Fırat Kalkanı Operasyonu" ile
bölgede inisiyatif
ortaya koymasından
rahatsızlık duyanlar,
Çanakkale Savaşı'nda
Suriyeli şehit bulunmadığını
ve hatta onların ihanet ettiklerini
öne sürerek,
sözü "Bizim orada ne işimiz var?"
demeye getirmektedir...
Osmanlı'ya ihanet eden
Araplar var elbette...
Türkiye Cumhuriyeti'ne
kahpelik yapan Türkler yok mu
sanki...
Toptancı anlayışlarla
geçmişteki birtakım olayları
yargılamak yanlıştır...
Mesela; Anafartalar Muharebesi'nde
İngilizlerle işbirliği içinde bulunduğu iddiasıyla
Mustafa Kemal tarafından
cepheden uzaklaştırılan
Kurmay Binbaşı Şamlı Lütfi ile
hemşehrisi Binbaşı Mustafa'yı
Arap ihanetine
örnek gösterenler,
aynı Mustafa Kemal'in, Büyük Taarruz öncesinde,
Kahire doğumlu asıl adı
Ali Şefik olan Arap kökenli
Özdemir Beyi neden unutur?..
Musul'un İngilizlerden
kurtarılması için
Türkmen, Kürt ve Araplardan
oluşan bir milis
kuvveti kuran
Özdemir Bey, İngilizlere
ağır zayiatlar verdirince,
"Kürdistan Krallığı"
vaadiyle Kürtlerin büyük bir kısmı
parayla kandırılmış ve
milis kuvvetin
dağılması sağlanmıştır...
Talaban aşiretine
öfkelenecek
olursak,
Özdemir Beyin
milli kuvvetine destek veren
Barzan aşiretine
haksızlık yapmaz mıyız?..
Orada şehit düşen
Kürtler, Türkler ve Araplar
vardır...
Çanakkale'de
ihanet eden Araptan
söz ederken,
Musul'u almak için
İngilizlere karşı
kahramanca savaşan Özdemir Beyi
unutursak, vefasızlık olmaz mı?..
Kim ne derse desin
Türkiye'nin, Suriye ve Irak'taki
gelişmelere kayıtsız kalmamasının
nedeni; tarihten bugüne
uzanan milli davanın
bir gereğidir...
Çünkü, Suriye ve Irak'taki
bazı cepheler, hiçbir Türk lider için
henüz kapanmamıştır...
Eveleyip gevelemeye
gerek yok;
meselenin özü budur...