CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uşak'ta sivil toplum kuruluşlarının başkanlarıyla bir araya geldi ve ardından Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen 'CHP Uşak'ta Üreticiye Sahip Çıkıyor' çalıştayına katıldı.
Bir yerin sorununu en iyi orada yaşayanların bileceğini iddia eden Kılıçdaroğlu, 'Uşaklı köylü rahatsız esnaf rahatsız, sanayici rahatsız, ev kadını rahatsız, sokakta yürüyen insanı rahatsız ve hepsinin kafasında şu soru var. Ne olacak bu memleketin hali? Nereye gidiyoruz? Çiftçi ektiği ürünün karşılığını alamıyor. İnsanlar bir kentin sokaklarında caddelerinde rahat gezemiyorlar. Anneler çocuklarını güler yüzle okula gönderemiyorlar. Ben sizinle dertleşmeye geldim. Sivil toplum örgütleriyle konuştum. Şimdi sizlerle konuşmaya geldim. Sizlerle dertleşmeye geldim. Benim derdim aynı zamanda sizin derdiniz. Sizin derdiniz de benim derdim' dedi.
'Allahın yarattığı bu güzel coğrafyada neden huzur içinde yaşayamıyoruz?' sorusunu soran Kılıçdaroğlu bunun için dertleşmeye geldiğini söyledi. Uşak'ın tarihin derinliklerinden gelen bir kent olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'Uşak kurtuluş savaşının önemli kilometre taşlarından birisi olan bir kent. Geri dönüşüm sanayinde Türkiye'nin bir numarası olan bir kent. Tarımda hayvancılıkta söz sahibi olan bir kent. Ama burada geçerli olan sorunlar sanmayın ki sadece buraya özgü. Sizin yaşadığınız sorunlarla Tekirdağ'daki, Trabzon'daki, İzmir'deki vatandaşlarımızda karşı karşıya. Herkes kendisine aynı soruyu soruyor ne olacak bu memleketin hali' şeklinde konuştu.
Türkiye'yi bu hale getirenlerden kurtaracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, bunu CHP teşkilatının yapacağını söyledi. Kılıçdaroğlu konuşması şu sözlerle sürdürdü:
'Kin ve öfke beslemeden yüreğimizde insan sevgisiyle ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için çalışacağız. Bunu yaptığımız zaman emin olun şehitlerimize karşı, bu ülkeyi kuranlara karşı en büyük görevimizi yerine getirmiş olacağız. Kinden öfkeden uzak huzur içinde, barış içinde, her evde bereketin olduğu, işsizliğin olmadığı, yoksulluğun olmadığı, çiftçinin ektiği ürünü rahatlıkla satabildiği bir Türkiye'yi yaratmak çok mu zor? Böyle bir Türkiye'yi kurmak çok mu zor? Diğer ülkeler kuruyor da biz niye kuramıyoruz? Diğer ülkeler huzur içinde de biz neden kavga içindeyiz? Neden anneler her zaman gözyaşı döküyor? Neden? Üzerimize düşen görevleri yerine getirmemiz lazım.'
Kılıçdaroğlu Türkiye'nin inanç, kimlik, yaşam tarzı bağlamında bölmek istendiğini ancak bütün bunlara rağmen Türkiye'nin bölünmediğini omuz omuza birlikte bunun için mücadele ettiklerini vurguladı. Kılıçdaroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
'Bölünmeyeceğiz. Birlikte bu ülkede huzur içinde yaşamanın yollarını arayacağız. 35 yıldır bir terör var. Geldiler 2002'di iktidar olduklarında bu ülkede terör yoktu. Şimdi Türkiye kan gölüne dönüştü. Bir annenin evladını askere gönderirken duyduğu acıyı acaba kim duyuyor yüreklerinde. Eline kına yakıp gencecik fidan gibi evlatlarımızı askere gönderirken onların dönmesini umutla beklemiyor muyuz? Huzur içinde dönmelerin beklemiyor muyuz? Bir babanın evladını toprağa vermenin acısını kim bilebilir? Bakın bizim kültürümüzde çok önemli bir laf vardır. Deriz ki: ' Allah kimseye evlat acısı vermesin?' evlat acısı kadar yüreklerimizi yakan derin bir acı yoktur. Terörle mücadele, elbette yapacağız. Bu konuda ortak payda oluşturmak zorundayız. Terör kimden gelirse gelsin, amacı ne olursa olsun, hep beraber karşı çıkmak zorundayız. Terör bir insanlık suçudur. Terörün malzemesi insandır, insanı öldürür. Kandan beslenir terör. Teröre karşı çıkmak bir namus borcudur. Bir insanlık görevidir.'
Gündemdeki anayasa değişikliğini bir baş belası olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, 'Başkanlık sistemini getireceğiz, rejimi değiştireceğiz diyorlar. Efendim diyorlar ki 1923 yılında rejim kuruldu biz rejim değişikliği yapmıyoruz. Bal gibi rejim değişikliği yapıyorsunuz. Cumhuriyeti ve demokrasiyi kaldırarak yerine bir dikta yönetimi getirmek istiyorsunuz. Getirecek misiniz? Bir kişi kalsak dahi mücadelesini vereceğiz. Bunun mücadelesini vermek namus borcumuzdur. Bunun altını çiziyorum. CHP Genel Başkanı ve Milletvekilleri olarak söylüyorum, hepsinin adına söylüyorum bunun mücadelesini vermek CHP'nin namus borcudur' şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu: "Anayasa değişikliğine karşı durmak namus borcumuzdur"