TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu,
FETÖ'nün sinema filmlerindeki
subliminal
mesajları
mercek altına
almış,
ama o listede bir eksik var...
FETÖ'nün ilk filmi
"Kelebek " değildi...
Mevlana'nın görüşlerinden etkilenmiş bir cemaatin yurtdışı faaliyetlerinin anlatıldığı
Kelebek filminde,
Afganistan'da eğitim ve sağlık hizmetleri veren
cemaat üyeleri, konu edilmişti. Filmde, ABD'yle yakın ilişkisi olan cemaat,
bu ülkeye öğrenci gönderiyor, o gençler,
terör konusunda da eski ABD Başkanı Bush ile aynı görüşü
paylaşıyordu...
Bence FETÖ'nün ilk filmi;
2008 yılında
ekim ayı sonlarında
vizyona giren Can Dündar'ın
senaryosunu yazıp yönettiği
"Mustafa" belgesel filmidir...
Gerçek bir Atatürkçü olan
"Şu Çılgın Türkler" belgesel romanının
yazarı Turgut Özakman ve çok sayıda saygın tarihçinin
karşı çıktığı, Mustafa Kemal'in
kahramanlıklarından çok,
özel hayatının konu edildiği
"Mustafa" filmi
için 10 Kasım 2008'de
bu köşede, bakın ne yazmıştım:
Geçen gün, eski bir tanıdık telefonla beni aradığında;
sesindeki heyecandan ürkmüştüm...
"Ziyaretine gelebilir miyim?" diye sorduğunda,
"Bekliyorum" demiştim...
Gazeteye yakın bir yerdeydi ki, 5 dakika sonra gelmişti...
Nefes nefese kalmış, yüzü de kıpkırmızı kesilmişti...
"Kavga mı ettin, yoksa yürüyerek mi çıktın?" diye sorduğumda,
"İkisi de değil, daha beter" yanıtını vermişti...
Biraz soluklandıktan sonra "Mustafa" diyebildi...
"Hangi Mustafa?" diyecek oldum,
"Mustafa filmi" diyerek, devam etti:
"Bizim çocuk, sınıfça Mustafa filmine götürülmüş. Akşam eve geldiğinde, bana (Baba, Atatürk hiç de senin anlattığın gibi değilmiş) dedi. (Nasılmış oğlum?) diye sordum. (İçkiyi seven, kadınlara düşkün ve korkak biriymiş) diye karşılık verince, kendimi zor tuttum. Dilimin döndüğünce, bu filmin amacının Atatürk'ü yıpratmak olduğunu söyledim. Ama yine de onun, bu filmin etkisinde kaldığına eminim."
Yazımda, bu çocukları
filme götüren
öğretmenlere de şöyle
sitem etmiştim:
"İşin acı olan tarafı ise
bazı öğretmenlerin, bilerek veya bilmeyerek
öğrencilerini sınıflar halinde bu filme götürerek,
o küçük yüreklerdeki Atatürk
sevgisini öldürme girişimine
yataklık etmesidir..."
Bu filme akın akın
öğrenci taşıyan
öğretmenlerin neredeyse tamamı
FETÖ okulları mensubuydu...
Bana bunu anlatan
o arkadaşım,
ilk yarı tatilinde
çocuğunun kaydını
başka bir okula
nakletmişti...
Nereden nereye geldik...
Komisyonun, FETÖ filmlerindeki
"subliminal" yani bilinçaltı
mesajlarını
yazalım derken, FETÖ-Can Dündar ilişkisinin
Cumhuriyet Gazetesi ile
başlamadığını da hatırlamış olduk...
Yani, yollar tesadüfen kesişmiyor!..